logo
20 NİSAN 2024

Öcalan'ı ipten MHP kurtardı

04.08.2002 00:00:00
Türk siyasi hayatında şöyle bir uygulama vardır: "Bir duruma karşı çıkan bir siyasi harekete, karşı çıktığı konuda en yaralayıcı yasal düzenlemeler yaptırırlar."

Bunun yakın tarihimizde pek çok örneği vardır: Refahyol hükümeti döneminde Refah Partisi kurmaylarının her fırsatta eleştirdiği İsrail ile askeri ve ticari alanlarda 'tarihi' sayılabilecek anlaşmaların imzalanması gibi... 1980 öncesinde IMF karşıtı söylemleriyle tanınan Bülent Ecevit'in, Türk ekonomisini IMF'ye teslim etmesi gibi.

İşte MHP'nin karşılaştığı durum da bu türden. Bundan 3.5 yıl önce seçim meydanlarında PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın idam edilmesini en fazla MHP kurmayları istiyordu ama tarihin cilvesine bakın ki, Öcalan'ı ipten kurtaranlar da onlar oldu!

MHP, önceki gece Meclis'te sabaha kadar süren oturumda kabul edilen Avrupa Birliği'nin dayattığı yasaları Anayasa Mahkemesi'ne götürecekmiş. MHP'li milletvekilleri, yasaların geçmesine güya muhalefet etmiş. Sözkonusu milletvekilleri bir de, eminim, 'dinamit hükmündeki' bu yasal düzenlemelerin Türkiye için ne denli zararlı olduğunu yaklaşan seçimlerde meydanlara dökülerek halka da anlatacaklardır. Şimdiden uyarıyoruz: Yalan söyleyecekler.

AB paketi içinde, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek 2 tane çok ama çok önemli düzenleme var: Terör suçlarında idamın kaldırılması, cemaat vakıflarının toprak edinmesi.

Ayinesi

iştir kişinin,

lafa bakılmaz

Öcalan'ın idam meselesi bundan 29 ay önce tekrar siyasi gündemimize gelmişti. Malumunuz üzere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Öcalan'a verilen idam cezasının infaz edilmemesi yönünde karar almıştı. Hükümet de, bu karar uyarınca, Meclis'e havale edilmesi gereken infaz kararını, Başbakanlık'ta bekletmeyi uyun bulmuştu. İşte Türkiye, 12 Ocak 2000 tarihinden önceki devrede bu meseleyi tartışıp durmuştu. Sözkonusu süreçte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin söyledikleri manidardır. MHP ve onunu lideri Bahçeli'nin ne denli tutarsız ve ölçüsüz olduğunun ispatıdır sergilenen tutum.

Bahçeli, 7 Ocak 2000 tarihinde yani Öcalan hakkındaki Başbakanlık'ta yapılan liderler zirvesinden 5 gün önce memleketi Osmaniye'dedir. Osmaniye'nin Kurtuluş yıldönümü münasebetiyle zehir zemberek bir konuşma yapar ve idam cezasının infazını engellemenin Abdullah Öcalan'ı ödüllendirmek anlamına gelebileceğini söyler ve şöyle der: "Unutulmamalı ki insan hakları, insanlar içindir. Caniler, katiller, Türkiye'yi kan gölüne çevirenler için değil! Bir ülkeyi yıllardır kan gölüne çeviren, ekonomik kaynaklarının heba olmasına sebep olan, insanlık suçlusu bir teröristin bağımsız yargıca hükmedilmiş cezasının infazını engelleyen bir barışçı anlayış olamaz. Esas sıkıntı, Türkiye'ye hukukun üstünlüğünden ve adaletin tecellisinden vazgeçmeyi telkin etmekle vatanına kastedeni dolaylı da olsa ödüllendirmek anlamına gelecek bir davranış içine sokmaya çalışmak oluşturacak."

Zikzak...

Çok geçmez, iki gün sonra gerim adım atar. Hem de Osmaniye'de.

MHP lideri, "Bir dağa bir serçe konsa ne kazanır, bir dağdan bir serçe kalksa ne kaybeder" ifadesiyle söze başlar ve konuşmasını "Önemli olan o caninin asılması ya da asılmamasıyla beraber Türkiye'nin önüne gelebilecek olan problemlerdir. Bunları düşünmek lazım. Türk milletinin önünü tıkayabilecek bir davranışa girilmemelidir" sözleriyle sürdürür!

11 Ocak'ta da o zamanlar Bayındırlık ve İskan Bakanı olan, ancak deprem konutlarının yapımında yolsuzluk yaptığı iddiaları sonucunda istifa eden Koray Aydın da, Öcalan yüzünden hükümet sorunu istemediklerini açıklar.

Ve sonuç: 12 Ocak 2000'de yapılan ve 7.5 saat süren Ecevit, Bahçeli-Yılmaz-Özkan zirvesi sonucunda, Abdullah Öcalan hakkında verilen yargı kararının Başbakanlık'ta bekletilmesi karara bağlanır. Böylece Abdullah Öcalan, Bahçeli'nin desteğiyle ipten kurtulmuştur. Öcalan, vakit geçirmeden, İmralı'dan avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajda, dolaylı olarak Bahçeli'ye teşekkür eder.

MHP'nin iki yüzlü tavrı

"Öcalan'ın idamı" meselesinde MHP, aslında sorun çıkartmayı düşünmüyordu. MHP'nin önemli isimlerinden Şevket Bülent Yahnici, yine Ocak 2000'de bunu açıkça ifade etmişti: "Bir Apo için hükümeti bozmayız, ama infazı Meclis'te veya Meclis dışında kim durduracaksa çıksın ve sorumluluğu alsın."

MHP için önemli olan hükümettir. Koalisyona dahil olmak MHP için hayati bir önem taşıyordu. Dolayısıyla, bütün enerji iktidar ortaklığı noktasında yoğunlaşıyordu. Bu nedenle, MHP'nin hükümette kalabilmek için veremeyeceği taviz yoktur. Mesela AK Parti, DYP ve Saadet Partisi, önceki gece oylanan Avrupa Birliği yasalarına evet demeseydi, MHP sırf iktidar koltuğunda seçime girebilmek için bu yasalara "evet" diyecekti!

MHP, İkili politikayı Türk siyasetine taşıyan parti

MHP, Türkiye'nin milli meselelerinde koalisyon ortaklığı sırasında hep ikili politika izledi. MHP lideri Bahçeli, grup konuşmalarında AB'ye yüklenerek, "ayar" verdi. Öbür tarafta da gerekeni yaptı. Hükümetin kuruluşundan bu yana, kritik dönemeçlerde, MHP hep beklenenden daha uyumlu bir tablo çizdi. Çoğu MHP tabanı için rahatsızlık verebilecek birçok gelişmenin çok kolay geçilmesinin ardında, "verilen sözlü ayar"ın büyük önemi vardı.

AB isterse, Apo siyasete bile döner!

Sonuç olarak, MHP, AB uyum yasaları bu hafta içinde Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülürken, 'idamla ilgili düzenlemenin' paketten çıkarılması için verilen önergeler karşısısnda çekimser kalarak, Öcalan'ı ipten kurtarmak için şehit ailelerine bir çalım daha atmıştı.

Öcalan'ın infazı meselesi artık dönüşü olmayan yola girdi. Türk Ceza Kanunu'na göre, bir kanun değişikliği olduğunda, hangi kanun sanık lehine ise o uygulanır. Böylece Öcalan, MHP'nin engin katkılarıyla şimdilik idamdan tümüyle yırttı. AB dayatırsa, Öcalan, özgürlüğüne de ve siyaset yapma hakkına da kavuşacaktır. Bazılarının iddia ettiği gibi, ölene kadar İmralı'da kalmayacaktır. Bu bir süreç ve süreç AB'ye bağlı. Sindire sindire yedirtiyorlar. Brüksel, yarın böyle bir şey isterse, bizdeki AB sevdalıları buna hayır mı diyecektir?
 
Recep Bahar / diğer yazıları
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.