Ziya Paşa'nın o meşhur sözünü hatırlayalım; ne demişti: "Onlar ki laf ile verirler dünyaya nizamatBin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde."Küresel güçler, global eşkıyalar, dünyayı evirip çevirme, hizaya sokma, düzene koyma iddasında oldukları için, her şey onlardan sorulur! Dünyanın herhangi bir köşesine, bir ülkesine birazcık demokrasi, birazcık insan hakları, bir miktar zenginlik mi gerekiyor? Hiç merak buyurulmasın, onlar gerekeni fazlası ile yaparlar! Kendi hanelerinde, düzenbazlığın, hokkabazlığın, her çeşit hak ihlallerinin bini bir para da olsa, onlar dünyaya nizamat verme sevdasındadırlar.Demokrasinin, insan haklarının, ekonomik dağılımın dozunu ayarlayan onlar, fakat sıra teröre, terörist saldırılara gelince hemen müslümanların üzerine yıkıyorlar.Halbuki düz bir mantıkla baktığınız zaman, nereye, ne kadar, ne lazımsa onu ustalıklı bir biçimde ayarlayanlar, nereye ne kadar terör lazım olduğuna da karar verenlerdir. Nitekim geçtiğimiz günlerde, bu küresel eşkıyalar, Türkiye'nin üçbuçuk ton C-4 patlayıcıya ihtiyacı olduğuna karar vermiş ve en kısa yoldan temin edip, içeriye sokmuşlar.Anadolu'nun dört bir yanında bombaların patlamasına, ocakların söndürülmesine, gencecik civanların toprağa devrilmesine karar veren de bu küresel eşkıyalardır.Küresel güçler ve global eşkıyalar, demokrasi, insan hakları gibi kavramları kendi süfli emelleri, sinsi planları doğrultusunda kullandıkları gibi, terörü, teröristleri de kendi çıkarları istikametinde kullanmış ve kullanmaktadırlar.Onların planları doğrultusunda yeryüzünün herhangi bir yüzünde bombalar patlıyor, etraf kan gölüne çevriliyor, hemen ardından içimizdeki uzantıları kaleme sarılıyorlar; başlıyolar eveleyip gevelemeye: "Biz demiştik, böyle olacağı belliydi, diyaloğa, hoşgörüye karşı çıkanlar, şimdi ne diyecekler bakalım" cinsinden içi boş lafları sıralayıp duruyorlar.Biz de şimdi soruyoruz; sizin yaptığınız diyalog toplantıları ne işe yarıyor, ne işe yaradı? Neden bir işe yaramadı? Toplantılarınızda şeref misafiri olarak ağırladığınız, baş papazlara, hahambaşılara hiç demiyor musunuz ki, bu hal neyin nesi? Haçlı-siyonist terörü dünyayı kasıp kavuruyor, İslam coğrafyasını kan gölüne çevirdi, sizinkiler hala İslami terörden bahsediyorlar. Bosna'da katledilen onbinler hangi dinden idiler ve katilleri kimlerdi? Afganistan, Irak, Filistin hangi coğrafyada yer alıyorlar? Bu topraklarda dolaşan eli silahlı, eli kanlı coniler ve salomonlar turistik geziye mi çıkmışlar acaba?Dünyanın neresinde olursa olsun, hem devlet eliyle işlenen cinayetlerin, hem patlayan terör bombalarının tamamının sorumlusu, hamisi, azmettireni haçlı siyonist çevrelerdir.Vesselam.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024