Her seçim yaklaştığında sokaklarda 'fısıltı gazetesi'nin topluma yaydığı bir söz vardır: "Oyunuz boşa gitmesin!"
Bunu niçin söylerler; seçim barajını daha önce aşamamış olan, ya da yapılan anketlerde seçim barajı altında gösterilen partiler için…
Bildiğiniz gibi, önceleri bu seçim barajı yüzde 10 idi, Cumhur İttifakı'nın ortağının bu orana ulaşma ihtimali zayıf olduğu için, AKP de ortağı uğruna koltuk feda etmemek için bu barajı yüzde 7'ye düşürdüler.
İşin garip tarafı, bu seçim barajı hikayesi, o hep eleştirdikleri 1980 darbesinin bir ürünü. "Darbelere ve darbecilere karşıyız" diye yola çıkanlar, bir darbe ürünü olan seçim barajını, tadını çıkarta çıkarta 20 yıldır kullanıyorlar.
Neyse…
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, geçtiğimiz Cumartesi akşamı Ordu'da gerçekleştirilen 'Mevzu Ekonomi' programında, "Oyunuz boşa gider" iddialarını bambaşka bir bakış açısıyla değerlendirdi:
"Bağımsız Türkiye Partisi'ne oy vermek isteyenler çok ama 'oyum boşa gider' kaygısı taşıyor. Bir korkunuz var. Diyorsunuz ki, 'Sana oy vereceğim, ama oyum boşa gider.' O zaman bana vermeyin, gidin onlara verin, oyunuz kesin olarak boşa gitsin. Sanki çok dolu yerlere oy veriyormuşsunuz gibi… Sizin oyunuz 20 senedir boşa gidiyor. Nereye atarsanız atın. 20 senede bir doluyu tutturamamak da enteresan…"
Yani oyun boşa gitmesinin; bir partinin seçim barajını aşıp aşmamasıyla değil, seçildiği takdirde milletine hizmet edip etmemesiyle, sözlerini tutup tutmamasıyla, vazifelerini yapıp yapmamasıyla alakası var.
Öyle ya bir siyasetçinin görevi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın meşhur ifadesiyle, vatandaşlarının karnını doyurmak, sırtını giydirmektir.
Yoksa kayıkçı kavgalarıyla karşısındaki rakiplerini ekarte etme, demagoji yapma, yerine getirmediği sorumluluklardan bir yolunu bulup sıyrılma, gerçek gündemi unutturup sanal gündemlerle vatandaşlarını meşgul etme sanatı değildir, siyaset…
BTP lideri Baş, hedefi tam on ikiden vuruyor, '20 yıldır millet yararına hiçbir icraat ortaya koymayanlara yine oy vererek, oyunuz kesin boşa gitsin' uyarısı yaparak…
Seçim günü sandıklar açılmadan önce tüm sandıklar boştur.
Bu sandıklar, atılan oylarla dolmaktadır.
Dolayısıyla sandıktan çıkanı belirleyen, milletimizin oylarıdır.
Eğer gerçekten oylarımızın boşa gitmesini istemiyorsak; bir önceki seçim sonuçlarına değil, yönlendirmeli ve maksatlı yapılan anketlerin sonuçlarına değil, sizlerin paralarıyla asılan bayraklara, parayla toplanan miting kalabalıklarına değil, hangi partinin gerçekten çözüm sahibi olduğuna bakmalısınız.
20 yıldır oyumuzun boşa gittiğini zaten yaşanan açlık, yoksulluk, borç, işsizlik vs. tablosu net olarak göstermektedir.
Tüm ekonomik, siyasi, hukuki, toplumsal sorunların arttığı son 20 yılda, oylarımızın boşa gitmediğini söylemek, gerçeklerden ne kadar uzak olduğumuzu gösterir.
Oylarımızın boşa gitmemesini istiyorsak, önümüzdeki seçimlerde, parti programında tek çözüm modeli Milli Ekonomi Modeli bulunan, toplumsal huzuru ve refahı sağlayacak Sosyal Devlet Milli Devlet tezine sahip olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar etmeliyiz.
Oylarımız boşa değil, oylarımız bu sefer Baş'a demeliyiz.
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025