Özgür kadın II

Dünkü yazımızda kadının özgürlük (!) adına nasıl kullanıldığına nasıl sömürüldüğüne kısaca değindik. Kadın nedir? diye soralım kendimize. Kadın; Allah'ın (c.c) merhamet sıfatının yeryüzündeki tecelligahıdır, diyor Prof. Dr. Haydar Baş. Hz. Mevlana ise; Allahu Teâlâ gücü erkeğe, güzelliği kadına vermiştir. Erkek gücüyle bütün her şeye galip gelmiştir ama güzellik karşısında çaresiz kalmıştır" diyor. Kadın sevgidir, letafettir ve emanettir. Kadın hayatın diğer yarısıdır. Bu anlayışla baktığımızda kadının ezilmesi söz konusu olabilir mi? Asla. Gerçi bir de bu düşüncelere aykırı, horlanan, hor görülen, şehvetin simgesi yapılmaya çalışılan, aile içinde ezilen bir kadın gerçeği var günümüzde. Bu ne ailenin ve ne de kadının suçudur. Bireylerin cahilliği, idarenin ilgisiz ve çözümsüzlüğünün sonucudur diyebiliriz.Bu konuyu birkaç başlığa ayırarak gerçek çözüm yollarını anlatıyor Sayın Prof. Dr. Haydar Baş tezinde...

Kadın ve Aile?

İnsan, özü ve yaratılış itibarı ile sosyal bir varlıktır. Tek başına yaşayamaz. İnsan da çift yaratıldığına göre birini diğerinden bağımsız düşünmek mümkün değildir. Her şeyden önce kadın annedir. Sevgi temeline dayalı, evlilik ile başlayan, kadınerkek beraberliğinden yetişecek nesiller, adeta devletin devamının bir şartıdır. Neslin devamı için aile şarttır. Milletlerin geleceğe güvenle bakmaları için aile şarttır. Ahlakın korunması için aile şarttır. Bireylerin toplum içinde huzurlu bir hayat sürmeleri ve yalnızlıktan korunmaları için aile şarttır. Ve ailenin temeli kadındır?

Kadın ve hürriyet?

Özgürlüğü çalışmak olarak kadının önüne koyan kapitalizm, bu sayede "ucuz işgücü" için güzel bir fırsat elde etmiştir. Milli devlette ise her şeyden önce kadın ve erkek doğuştan gelen temel haklara sahiptir. Bu en temel hakları yaşayabilen kadın, özgür kadındır. Çalışmak zorunda olan kadın değil, istediği zaman çalışabilecek ama çalışmadığı halde kimseye ihtiyaç duymadan asgari bir gelire sahip olan kadın, özgür kadındır. İşte bu mantıkla Milli Devlet kadına verdiği maddi desteklerle kadının çalışmasını zorunluluk olmaktan çıkarmakta, bireysel bir tercih meselesi haline getirmektedir?

Kadın ve çalışma hayatı?

Evinde ailesine ve çocuklarına vakit ayıran kadın da gerçekte çalışmakta ve bir kamu hizmeti yapmaktadır. Bu bakımdan kadın "insan emekçisidir" Dolayısıyla bu temel hizmeti karşılığında Sosyal Devlet tarafından maaşa bağlanacaktır? Kadının ekonominin büyümesi için en önemli vazifesi esasında üretmek değil, tüketmektir. Zaten ekonomilerin en önemli problemi tüketim problemidir?Bir tercih meselesi haline getirilen kadının çalışması için, çalışacağı ortamlar ve işler onun fiziki konumuna ve onuruna uygun olarak düzenlenecektir. Bu noktada özel sektör, devlet tarafından denetlenerek iş ortamında kadının herhangi bir şekilde istismar edilmesine müsaade edilmeyecektir.Devleti var eden her insana verdiği değerin bir göstergesi olarak, hayatın her aşamasında onu koruyan, hak ve hürriyetleri yaşamasına müsaade eden ve bunları devlet garantisine alan bir devlet anlayışında ki, bu devlete "Sosyal Devlet" denir kadında hak ettiği değeri bulur?(Bu yazı Sosyal DevletMilli Devlet tezi -Prof. Dr. Haydar Baş temel alınarak hazırlanmıştır. Sayfa:229236).