Tarih 2013 olmuş. Erdoğan artık başbakanlıktan sıkılmış olacak ki, son birkaç yıldır Türkiye için “Yeni Osmanlı”, “lider ülke Türkiye” tanımlamaları yapılırken haliyle Erdoğan’da “Sultan Erdoğan” taltifine mazhar oluyor.
Yalnız gözden kaçan husus ise bu kadar taltif ve büyük gösterilen Erdoğan yönetimindeki Türkiye hala birilerinin “hibe”sini kabul ediyor veya hala “hibe” alacak konumda duruyor. Bu nasıl büyüklük? Bu nasıl liderlik? Büyük olan alır mı, verir mi?
ABD, Türkiye’ye iki adet firkateyn hibe etti. Haberlerde savaş gemilerinin yanında yüzen firkateyn görüntüleri milletimizi heyecanlandırdı. Vay be! Ne gemiler veriyor müttefikimiz (!) diyenler bile olmuştur. Ama işin aslı göründüğü gibi değilmiş. Yine “kadim dostun” bir kazığına maruz kalmışız meğer…
Firkateynlere gelince… ABD bu hibeyi yalnızca bize yapmamış, başkalarına da yapmış. Peki, ABD neden böyle cömertlik yapıyor sorusunun cevabını ise Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Yeniçağ gazetesinde yayınlanan röportajında veriyor…
Eslen Paşa diyor ki; “Bu firkateynler ABD’de miadını doldurmuş, HEK’e ayrılan (hurda, eskimiş, köhne sözcüklerinin baş harflerinden meydana gelen bir askeri terim) devre dışı bırakılan savaş gemileridir…
… ABD bunları hibe etse bile mutlaka bir hesap yapmıştır. Bu gemiler Türkiye’ye geldiğinde bunların modernizasyonu gerekecek. Modernizasyonunda da bunlar ABD’de üretildiği için bu ülkeye bağımlı bir durum ortaya çıkacak. Gereken parçaları ABD, bize çok pahalıya satacak. Bir de bunlar, füze atan savaş gemileri. ABD füzelerine bir bağımlılık ortaya çıkacak…”
Eslen Paşa ayrıca ABD’nin hibe kararı ile imaj çalışması yaptığını ve bir taşla iki kuş vurduğunu da vurguladı. “ABD, devre dışı bırakacağı bu gemileri Türkiye’ye vererek hem Türk halkına sempatik görünüyor, hem de bunları kâra dönüştürmeyi amaçlıyor. ABD sempatik görünmek istiyorsa parası yatırılmış Awacs’lar var. O Awacs’lardan hiçbir haber yok. Bize insansız hava aracı vermiyor. Onun yerine işimize yaramayacak hurda gemileri veriyor” diye konuştu.
Hepimizin unuttuğu Awacs’lara gelince… 2003 yılında ABD ile yapılan anlaşmayla 4 adet Awacs erken uyarı uçağı alımı kararlaştırılmıştı. 2007’de teslim edilmesi gerekiyordu. Artı bu uçakların parası da ödenmişti.
Bu uçaklara ödene para miktarı açıklanmadı. 5 yıl geçmesine rağmen teslim edilmeyen bu uçaklarla ilgili MHP milletvekilinin verdiği soru önergesine Milli Savunma Bakanı, gecikmeyi kabul etmiş ama tazminat aldıklarını da eklemişti.
Uçakların fiyatları ile ilgili bilgi vermeyen hükümet, alınan tazminatın miktarı konusunda da milleti bilgilendirmemişti.
Sonuç olarak tarihten bu güne ABD’nin devletimize ve milletimize attığı kazıklar, verdiği zararlar ortadayken hala onlara yaranma, dost edinme gayretinde olanlara “Allah sizi ahirette de dostlarınızdan ayırmasın” diyorum…
(ABD senatosu tatile girdiği için bu hile onaylanmadı. Artık bir sonraki döneme…)
***
Malatya Kürecik’e hava savunma sistemi kuruldu. Petriotlar gitirtilip, topraklarımıza yerleştirildi. Artı topraklarımızın aynı zamanda NATO toprağı olduğu da Erdoğan’ca ilan edildi. Özgür Suriye Militanlarının katliam ve tecavüzleri için İslam dışı kişi ve anlayışlardan da fetvalar alındı. Medya zaten her gün “Katil Esed” tellallığı yapıyor. Yani ortam hemen hemen hazır.
Ve Erdoğan çıkıp, diyor ki; “Ben savaşa hazırım.” Hayırdır! Kime karşı savaşacaksın? Esad liderliğindeki Müslüman Suriye halkıyla. Kiminle beraber savaşacaksın? ABD, NATO güçleri yani haçlılarla. Kimlerin ölmesine sebep olacaksın? Belki milyonlarca Müslümanın. Peki, bu kanın bedelini ödeyecek bir hazinen var mı?
Yalnız gözden kaçan husus ise bu kadar taltif ve büyük gösterilen Erdoğan yönetimindeki Türkiye hala birilerinin “hibe”sini kabul ediyor veya hala “hibe” alacak konumda duruyor. Bu nasıl büyüklük? Bu nasıl liderlik? Büyük olan alır mı, verir mi?
ABD, Türkiye’ye iki adet firkateyn hibe etti. Haberlerde savaş gemilerinin yanında yüzen firkateyn görüntüleri milletimizi heyecanlandırdı. Vay be! Ne gemiler veriyor müttefikimiz (!) diyenler bile olmuştur. Ama işin aslı göründüğü gibi değilmiş. Yine “kadim dostun” bir kazığına maruz kalmışız meğer…
Firkateynlere gelince… ABD bu hibeyi yalnızca bize yapmamış, başkalarına da yapmış. Peki, ABD neden böyle cömertlik yapıyor sorusunun cevabını ise Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Yeniçağ gazetesinde yayınlanan röportajında veriyor…
Eslen Paşa diyor ki; “Bu firkateynler ABD’de miadını doldurmuş, HEK’e ayrılan (hurda, eskimiş, köhne sözcüklerinin baş harflerinden meydana gelen bir askeri terim) devre dışı bırakılan savaş gemileridir…
… ABD bunları hibe etse bile mutlaka bir hesap yapmıştır. Bu gemiler Türkiye’ye geldiğinde bunların modernizasyonu gerekecek. Modernizasyonunda da bunlar ABD’de üretildiği için bu ülkeye bağımlı bir durum ortaya çıkacak. Gereken parçaları ABD, bize çok pahalıya satacak. Bir de bunlar, füze atan savaş gemileri. ABD füzelerine bir bağımlılık ortaya çıkacak…”
Eslen Paşa ayrıca ABD’nin hibe kararı ile imaj çalışması yaptığını ve bir taşla iki kuş vurduğunu da vurguladı. “ABD, devre dışı bırakacağı bu gemileri Türkiye’ye vererek hem Türk halkına sempatik görünüyor, hem de bunları kâra dönüştürmeyi amaçlıyor. ABD sempatik görünmek istiyorsa parası yatırılmış Awacs’lar var. O Awacs’lardan hiçbir haber yok. Bize insansız hava aracı vermiyor. Onun yerine işimize yaramayacak hurda gemileri veriyor” diye konuştu.
Hepimizin unuttuğu Awacs’lara gelince… 2003 yılında ABD ile yapılan anlaşmayla 4 adet Awacs erken uyarı uçağı alımı kararlaştırılmıştı. 2007’de teslim edilmesi gerekiyordu. Artı bu uçakların parası da ödenmişti.
Bu uçaklara ödene para miktarı açıklanmadı. 5 yıl geçmesine rağmen teslim edilmeyen bu uçaklarla ilgili MHP milletvekilinin verdiği soru önergesine Milli Savunma Bakanı, gecikmeyi kabul etmiş ama tazminat aldıklarını da eklemişti.
Uçakların fiyatları ile ilgili bilgi vermeyen hükümet, alınan tazminatın miktarı konusunda da milleti bilgilendirmemişti.
Sonuç olarak tarihten bu güne ABD’nin devletimize ve milletimize attığı kazıklar, verdiği zararlar ortadayken hala onlara yaranma, dost edinme gayretinde olanlara “Allah sizi ahirette de dostlarınızdan ayırmasın” diyorum…
(ABD senatosu tatile girdiği için bu hile onaylanmadı. Artık bir sonraki döneme…)
***
Malatya Kürecik’e hava savunma sistemi kuruldu. Petriotlar gitirtilip, topraklarımıza yerleştirildi. Artı topraklarımızın aynı zamanda NATO toprağı olduğu da Erdoğan’ca ilan edildi. Özgür Suriye Militanlarının katliam ve tecavüzleri için İslam dışı kişi ve anlayışlardan da fetvalar alındı. Medya zaten her gün “Katil Esed” tellallığı yapıyor. Yani ortam hemen hemen hazır.
Ve Erdoğan çıkıp, diyor ki; “Ben savaşa hazırım.” Hayırdır! Kime karşı savaşacaksın? Esad liderliğindeki Müslüman Suriye halkıyla. Kiminle beraber savaşacaksın? ABD, NATO güçleri yani haçlılarla. Kimlerin ölmesine sebep olacaksın? Belki milyonlarca Müslümanın. Peki, bu kanın bedelini ödeyecek bir hazinen var mı?
Akın Aydın / diğer yazıları
- İlkelerine sahip çıkmayanlar bu millete sahip çıkamaz / 29.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde İsrail / 28.04.2024
- İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu? / 26.04.2024
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024