İşadamı İsmail Çetin Bey'in geçtiğimiz günlerde söylediği ve çok hoşuma giden bir söz bu: "Prof. Dr. Haydar Baş'a yapılan yatırım en karlı yatırımdır."
Bir sanayici, en fazla kar edeceğini düşündüğü sektörde üretim yapar.
Bir tüccar, en fazla kar edeceği ürüne yatırım yapar.
Tarım köylüsü en fazla kar elde edeceği ürünü ekmeye çalışır.
Biriken parası olan birisi düşünür, dolara mı yatırsam, altına mı yoksa arsaya, daireye, arabaya mı diye?
Siyaset de artık bir yatırım aracı haline dönüştü.
Günümüzün kapitalist dünyasında sermaye sahipleri, rantiyeciler, milletvekili, bakan olmayı da bir kazanç kapısı olarak görüyorlar. Seçimlerde biraz para harcarım ama milletvekili oldum mu bunun kat kat fazlasını nasıl olsa kazanırım düşüncesine kapılıyorlar.
Halbuki millete ait olan para size haramdır ve haram olan da getirdiğinden daha fazlasını bir şekilde götürür. Böyle bir yatırım akılsız bir yatırımdır.
Peki, neden en karlı yatırım Prof. Dr. Haydar Baş'a yatırımdır dilerseniz biraz açalım.
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş demek, emek ve üretim karşılığı milli paramızın basılması demek.
3 katrilyon dolarlık maden kaynaklarımızın devlet-millet ortaklığıyla işletilmesi demek.
Maden kaynaklarımızın karşılığı senyoraj gelirimizin devreye sokulması demek.
Enerji üretiminde yerli kaynakları devreye sokmak, enerji ithalatına son vermek demek.
Dışarıdan alınan borçlara, vatandaşın vergisine, vatandaşa kesilen cezalara muhtaç olmayan güçlü ve baba bir devlet demek.
Bu sınırsız kaynaklarla elde edilen ve sürekli büyüyen gelirin, sosyal devlet projeleri kapsamında vatandaşın cebine girmesi, gelir adaletinin sağlanması demek.
Her Türk vatandaşının 1000 TL Vatandaşlık Maaşı alması demek.
Her ev hanımının 1500 TL Ev Hanımı Meslek Maaşı alması demek.
Her çalışanın 5000 TL asgari ücret alması demek.
Her doğum yapanın 15000 TL doğum parası alması demek.
Her çocuğumuzun, gencimizin 250 TL burs alması demek.
Midemizi helal lokmayla doldurmak demek.
Bedava elektrik, bedava sağlık hizmeti, bedava eğitim demek.
Tarım köylüsü için 5 yıl boyunca bedava mazot, bedava gübre, bedava tohum demek.
Tarım köylüsü için, ürününü satma garantisi, tohumunu tarlaya ekmeden yüzde 50 avans, kendisinin ve tarlasının bedava sigortalanması demek.
Sınavsız üniversite demek.
Türk-Kürt kardeşliği, Alevi-Sünni kardeşliği, tek bilek tek yürek olmak demek.
Güçlü millet, güçlü devlet, güçlü asker demek.
Ülkemiz üzerinde menfur hesabı olanların kirli oyunlarının son bulması demek.
Ülkemizde barış, bölgemizde barış, dünyada kan ve gözyaşının bitmesi demek.
Tam bağımsızlık demek.
Milletin efendi olması demek.
Geleceğe güvenle bakmak demek. Sağlıklı bir nesil demek.
Onurlu bir devlet, onurlu bir millet olmak demek.
1 yılda Avrupa'yı, 2 yılda ABD'yi sollamak demek.
Türkiye'nin kainat devleti olması demek.
Sizce de en karlı yatırım böyle bir yatırım değil midir? Prof. Dr. Hayar Baş'a 1 yatırım yapıyoruz o bize 10 değil, 100 değil, 1000 veriyor. Bize okyanusu getiriyor.
Neyi ekerseniz onu biçersiniz diyor atalarımız?
Bugüne kadar AB olmazsa olmaz, ABD olmazsa olmaz, IMF, NATO olmazsa olmaz diyenleri ektik, ödenemez borçlar, bitmeyen terör, sırtından hançerleyen sözde müttefikler, bölünme ve parçalanma, huzursuzluk, adi suçlarda patlama ve de zifiri karanlık bir kuyu biçtik.
Eğer "Ne AB, ne ABD ne de IMF, tek çözüm bağımsız Türkiye" diyen ve ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'yle dünyada 4 milyar insanın sırtını giydirdiği, karnını doyurduğu, cebini doldurduğu Prof. Dr. Haydar Baş'ı ekseydik, yani O'na ve kadrosuna imkan verseydik, bugün yukarıda bir kısmını sayabildiğimiz faydaların çok daha fazlasını biçecektik.
En karlı yatırımımızı yapacaktık.
Millet olarak hadi himmet istemiyorsunuz, anladık, o çok sevdiğiniz buğdayı niye elinizin tersiyle ittiniz, hala itiyorsunuz?
Halbuki Prof. Dr. Haydar Baş, Yusuf Peygamber misali, hem himmetin hem de buğdayın anahtarıydı. Bu manada Yusuf peygamberi kuyuya atan kardeşleri gibisiniz.
Bir sanayici, en fazla kar edeceğini düşündüğü sektörde üretim yapar.
Bir tüccar, en fazla kar edeceği ürüne yatırım yapar.
Tarım köylüsü en fazla kar elde edeceği ürünü ekmeye çalışır.
Biriken parası olan birisi düşünür, dolara mı yatırsam, altına mı yoksa arsaya, daireye, arabaya mı diye?
Siyaset de artık bir yatırım aracı haline dönüştü.
Günümüzün kapitalist dünyasında sermaye sahipleri, rantiyeciler, milletvekili, bakan olmayı da bir kazanç kapısı olarak görüyorlar. Seçimlerde biraz para harcarım ama milletvekili oldum mu bunun kat kat fazlasını nasıl olsa kazanırım düşüncesine kapılıyorlar.
Halbuki millete ait olan para size haramdır ve haram olan da getirdiğinden daha fazlasını bir şekilde götürür. Böyle bir yatırım akılsız bir yatırımdır.
Peki, neden en karlı yatırım Prof. Dr. Haydar Baş'a yatırımdır dilerseniz biraz açalım.
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş demek, emek ve üretim karşılığı milli paramızın basılması demek.
3 katrilyon dolarlık maden kaynaklarımızın devlet-millet ortaklığıyla işletilmesi demek.
Maden kaynaklarımızın karşılığı senyoraj gelirimizin devreye sokulması demek.
Enerji üretiminde yerli kaynakları devreye sokmak, enerji ithalatına son vermek demek.
Dışarıdan alınan borçlara, vatandaşın vergisine, vatandaşa kesilen cezalara muhtaç olmayan güçlü ve baba bir devlet demek.
Bu sınırsız kaynaklarla elde edilen ve sürekli büyüyen gelirin, sosyal devlet projeleri kapsamında vatandaşın cebine girmesi, gelir adaletinin sağlanması demek.
Her Türk vatandaşının 1000 TL Vatandaşlık Maaşı alması demek.
Her ev hanımının 1500 TL Ev Hanımı Meslek Maaşı alması demek.
Her çalışanın 5000 TL asgari ücret alması demek.
Her doğum yapanın 15000 TL doğum parası alması demek.
Her çocuğumuzun, gencimizin 250 TL burs alması demek.
Midemizi helal lokmayla doldurmak demek.
Bedava elektrik, bedava sağlık hizmeti, bedava eğitim demek.
Tarım köylüsü için 5 yıl boyunca bedava mazot, bedava gübre, bedava tohum demek.
Tarım köylüsü için, ürününü satma garantisi, tohumunu tarlaya ekmeden yüzde 50 avans, kendisinin ve tarlasının bedava sigortalanması demek.
Sınavsız üniversite demek.
Türk-Kürt kardeşliği, Alevi-Sünni kardeşliği, tek bilek tek yürek olmak demek.
Güçlü millet, güçlü devlet, güçlü asker demek.
Ülkemiz üzerinde menfur hesabı olanların kirli oyunlarının son bulması demek.
Ülkemizde barış, bölgemizde barış, dünyada kan ve gözyaşının bitmesi demek.
Tam bağımsızlık demek.
Milletin efendi olması demek.
Geleceğe güvenle bakmak demek. Sağlıklı bir nesil demek.
Onurlu bir devlet, onurlu bir millet olmak demek.
1 yılda Avrupa'yı, 2 yılda ABD'yi sollamak demek.
Türkiye'nin kainat devleti olması demek.
Sizce de en karlı yatırım böyle bir yatırım değil midir? Prof. Dr. Hayar Baş'a 1 yatırım yapıyoruz o bize 10 değil, 100 değil, 1000 veriyor. Bize okyanusu getiriyor.
Neyi ekerseniz onu biçersiniz diyor atalarımız?
Bugüne kadar AB olmazsa olmaz, ABD olmazsa olmaz, IMF, NATO olmazsa olmaz diyenleri ektik, ödenemez borçlar, bitmeyen terör, sırtından hançerleyen sözde müttefikler, bölünme ve parçalanma, huzursuzluk, adi suçlarda patlama ve de zifiri karanlık bir kuyu biçtik.
Eğer "Ne AB, ne ABD ne de IMF, tek çözüm bağımsız Türkiye" diyen ve ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'yle dünyada 4 milyar insanın sırtını giydirdiği, karnını doyurduğu, cebini doldurduğu Prof. Dr. Haydar Baş'ı ekseydik, yani O'na ve kadrosuna imkan verseydik, bugün yukarıda bir kısmını sayabildiğimiz faydaların çok daha fazlasını biçecektik.
En karlı yatırımımızı yapacaktık.
Millet olarak hadi himmet istemiyorsunuz, anladık, o çok sevdiğiniz buğdayı niye elinizin tersiyle ittiniz, hala itiyorsunuz?
Halbuki Prof. Dr. Haydar Baş, Yusuf Peygamber misali, hem himmetin hem de buğdayın anahtarıydı. Bu manada Yusuf peygamberi kuyuya atan kardeşleri gibisiniz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024