logo
19 MART 2024

Rejim değişikliği problemleri derinleştirecek

29.06.2018 00:00:00
24 Haziran seçimlerini kimin kazandığı kimin kaybettiği esasen çok önemli değil? Bu seçimleri sadece bildiğimiz bir seçim olarak değerlendirmek büyük bir hatadır. Bu seçimle, 16 Nisan 2017 referandumuyla evet denilen başkanlık sistemi resmen yürürlüğe girmiş oldu. Yani rejim değişikliği süreci tamamlandı. Halbuki Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu, rejim değişikliği değil, ekonomik sistem değişikliğiydi. Kapitalist anlayışla Batı'ya tamamen bağımlı hale gelen, ekonomisini döndürmek için dışarıdan borç dilenme ihtiyacında olan Türkiye'nin rejiminin değişmesi problemlere hiçbir çözüm getirmeyecektir.
Hatta parlamenter sisteminin devre dışı bırakılıp, tek adamlığa geçişle, taviz karşılığı borç verenlerin eli daha da güçlenecek ve her türlü baskı tek adam üzerinden yapılacaktır. Artık ülkemiz üzerinde menfur hesapları olan emperyalist güçler, milyonlarca insanı ikna etmek için milyarlarca dolar harcamak, milyonlarca ajanı devreye koymak zorunda kalmayacak, tek adamı kontrol ettiklerinde istedikleri her şeyi alabilecekler.
Dolar artmaya devam edecek. Türkiye'de doların artmasına neden olan önemli etkenler var. Küresel piyasalardaki değişimler, ABD'de yükselen faizler sebebiyle küresel fonların ABD tahvillerine yönelmesi, Türkiye ekonomisinin kırılgan beşli içinde yer alması, terör riski, sürekli artan cari açık, kısa vadeli borçları ödeyememe riski, dalgalı kur rejiminde olan Türkiye'ye dolar girişini daha da pahalı hale getirmektedir. 
Dolar kurunun artmasının bir de siyasi hedefi vardır. Dolar kuru arttıkça Türkiye'nin borcu artmaktadır, cari açığı, bütçe açığı, üretim ve tüketim maliyetleri artmaktadır. Dolar kuru arttıkça bağımlılık ve tavizler de artmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye üzerinde menfur hesabı olanların bu daha çok işine gelmektedir. Doların artması, maliyetleri artırmakta, bu da enflasyonu tetiklemektedir. Mayıs'ta tüketici enflasyonu beklentileri aşarak yıllık bazda yüzde 12,15'e, üretici enflasyonu da yüzde 20,16'ya yükseldi. Bunlar elbette ki masabaşı enflasyon rakamları, gerçek enflasyonun çok daha fazla olduğunu uzmanlar ifade ediyor. Enflasyon artışı faizleri tetiklemektedir. Geçtiğimiz ay Londra'ya giden Mehmet Şimşek ve MB Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyon oranında faiz artışı yapılacağının sözünü vermişlerdi. Yani faiz artırmayacak denilen MB'nin faiz artışı enflasyon oranında otomatik hale getirildi. Bu ay başı faizler yüzde 17,75'e çıkarıldı, Temmuz'da yapılacak MB toplantısında da yeniden artırılacak.
Dolar arttıkça enflasyon artacak, enflasyon arttıkça faiz artacak, faiz arttıkça enflasyon artacak ve bu kısırdöngü böylece devam edip ekonomiyi yerle bir edecek. Dolar arttıkça dolara endeksli borcumuz durduğu yerde artmaktadır. Bir de Nisan ayı itibarıyla yıllık 57 milyar dolar cari açığı buna ilave ettiğimizde borç sürekli artmaktadır. Ama bu borcu ödeyecek küresel finans eskisi gibi bulunamamaktadır. Taşıma suyu bitti, artık değirmen dönmüyor. Gelirler azaldı, eskisi gibi vergi toplanamıyor, giderler arttı, hem borçlanma giderleri hem de artan maliyetler sebebiyle harcamalar arttı, dolayısıyla zaten yamalı bohçaya dönen bütçemizin açığı artık katlanarak artıyor. Bu ayın ilk 5 ayında bütçe açığı 20,5 milyar TL oldu. Geçen yıl aynı dönemde bu açık 11,5 milyar TL idi. Siyasi irade mali disiplin, daha fazla kemer sıkma deyip duruyor. Yani fatura yine millete kesilecek ve göreceksiniz ki her geçen gün daha fazla can yakacak.
Yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sebebiyle köylü üretimden soğudu ve köylerini hızla terk ediyor. 
İktidar tarımı ve hayvancılığı ithalata mahkum ederek köylerinde zor şartlar altında üretim yapmak isteyen köylülere darbe üstüne darbe vuruyor. Meyve, sebze, tahıl, bakliyat, et, balık fiyatları katlanarak artıyor, açlık sınırında ve yoksulluk sınırının çok altında bir gelire talim eden yüzde 95'lik bir nüfus gıdaya ulaşmakta zorluk çekiyor. Bu sıkıntı daha da artacak, bu anlayışla ne et kalacak, ne ot? Hayvancılık merkezi Somali'yi de içeriden ve dışarıdan böyle hallettiler.
Para bulamayan Türkiye artık eskisi gibi yatırım yapamayacak. İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'de ödemeleri genellikle Euro ve ABD Doları cinsinden yapılan mega projelerin sürdürülmesinin zor olduğunu yazdı. Mega projelerin başında Kanal İstanbul, Çanakkale Köprüsü, 3. Köprü ve bağlantı yolları, Avrasya Tüneli, İstanbul Yeni Havalimanı, hasta garantisi verilen şehir hastaneleri, Osmangazi Köprüsü yer alıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, güçlenen doların Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin rezervlerinde düşüşe yol açacağını ve kredi riskini arttıracağını açıkladı. Raporda Brezilya, Çin, Hindistan, Meksika ve Rusya'nın dış finansman ihtiyacına daha az bağımlı olmaları nedeniyle en az kırılgan ülkeler oldukları ifade edildi.
Yani Moody's'in raporunda, Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan BRICS devletlerinin dış finansmana ihtiyaçları olmadığı ve kırılgan olmadıkları vurgulanıyor. Küresel fon sahipleri yeni ekonomi yönetimine yine Mehmet Şimşek'i, Naci Ağbal'ı ve Hatice Karahan'ı istiyorlar. Halbuki bugünkü ekonomik tabloda onların da sorumluluğu var. Demek ki küresel fonlar, çözüm değil, çözümsüzlük istiyor, işlerine bu geliyor. Bir de yetmiyormuş gibi, ABD, Türiye'den İran'dan petrol alımını durdurmasını talep ediyor. Yıllık 26 milyon tonluk ham petrol ithalatımızın yarısını yani 11,4 milyon tonunu İran'dan yapıyoruz. Bir de petrol krizine maruz kalacağız. Fiyatlar katlanarak artacak.
Cari açık, bütçe açığı, enflasyon, faiz, dolar kuru, artan borçlar ama finans bulamama derken ekonomimiz hızla IMF'nin tuzağına doğru gidiyor. IMF demek, duyunu umumiye demek, yeniden reji yönetimi demek, vergileri IMF toplayacak demek, tüm gelirleri IMF el koyacak demek. 
Yani ikramiye bekleyen emeklinin aylık bile alamaması, kamu işçisi ve memurun maaş alamaması, tüm yatırımların bitmesi, devletin, şirketlerin vatandaşların elinde ne var ne yok el konulması demek? Bunun adı IMF olur başka olur fark etmez.
Komplo teoisi üretmiyoruz, açın Osmanlı'nın son dönemlerini bir okuyun, manzara işte bu? Yunanistan'a gösterilen tolaransı sana göstermelerini hiç bekleme. Yunanistan onların en yaramaz çocuğu, sen ise onların en itaatkar düşmanısın. Fırsat bulduklarında seni bir kaşık suda boğarlar, dün yapmak istediler, karşılarına Mustafa Kemal çıktı, bugün ise hiç tereddüt etmeyeceklerdir. BOP'un birinci ayağı, rejim değişikliği gerçekleşti, şimdi sıra ikinci ayağında parçalanma ve sınır değişikliği?
Bu anlattıklarımı anlamaya kapasitenizin yetmediğini de çok iyi biliyorum, ama unutmayalım ki, bizim görevimiz doğruları anlatmak, sizin göreviniz de eteğinizdeki taşlardan kurtulup doğru ile beraber olabilmektir. Herkes mesuliyetini bilsin.
Cenab-ı Hak, insanları, milletleri ve ülkeleri kölelikten kurtarıp, gerçek özgürlüğe kavuşturan tek çözümü, Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş'tan razı olsun. Onu anlamayı ve onun kıymetini bilmeyi cümlemize nasip eylesin.
Üzerimize çullanan kara bulutlar, ancak onunla dağılabilir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.