Sessiz sınıflar: Gürültü kirliliğinin öğrenme üzerindeki yıkıcı etkisi
Sınıfın arka planındaki basit bir uğultu, çocukların geleceğini sessizce çalıyor olabilir. Gürültü kirliliği, dikkat ve hafızayı tüketerek akademik başarıyı ciddi oranda düşüren, görünmez bir düşmandır
06.11.2025 18:22:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Okullar, bilginin aktarıldığı ve zihinsel gelişimin desteklendiği ortamlar olmalıdır. Ancak, bu temel misyonu sessizce baltalayan ve çoğu zaman göz ardı edilen bir faktör vardır: Gürültü Kirliliği. Okullardaki yüksek ses düzeyi ve kötü akustik koşullar, öğrencilerin dikkat, hafıza ve akademik başarı performansını derinden etkileyen kritik bir çevresel stresördür.
Türkiye'deki ve uluslararası araştırmalar, okullardaki gürültü seviyelerinin, ulusal ve uluslararası standartlarda belirlenen 45 dB(A) gibi güvenli sınırların çok üzerinde olduğunu göstermektedir. Ders sırasında sınıfların ortalama 60-70 dB(A), teneffüslerde ise koridorların 80 dB(A)'nın üzerine çıktığı tespit edilmiştir. Bu seviyeler, kalıcı işitme sorunlarına yol açmasa bile, öğrenme süreçleri üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır.
DİKKAT VE KONSANTRASYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Gürültü, beynin en önemli kaynaklarından biri olan dikkat kapasitesini doğrudan tüketir.
• Bilişsel Yük: Arka plandaki yüksek veya sürekli değişen gürültü (koridor sesleri, trafik, sandalye çekme vb.), beynin bu sesi görmezden gelmek için sürekli bir çaba harcamasına neden olur. Bu durum, öğrenme için ayrılması gereken bilişsel enerjinin gereksiz yere harcanması anlamına gelir.
• Seçici Dikkatte Bozulma: Öğrenciler, öğretmenin sesini diğer seslerden ayırmakta zorlanır. Özellikle arka planda gürültü varken, konuşulanların anlaşılabilirliği (Speech Intelligibility) ciddi oranda düşer. Bazı çalışmalara göre, gürültülü sınıflarda öğrenciler, öğretmenin söylediklerinin %25'ine kadarını kaçırabilmektedir.
• Hata Oranının Artması: Gürültüye maruz kalan öğrencilerin, özellikle dil ve matematik gibi karmaşık görevlerde daha fazla hata yaptığı ve görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğu gözlemlenmiştir.
HAFIZA VE KAVRAMA PERFORMANSI
Sessizlik, bilginin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya transfer edilmesi için hayati bir öneme sahiptir. Gürültü bu süreci aksatır.
• Çalışma Hafızası (Working Memory) Baskısı: Çalışma hafızası, bilgiyi geçici olarak tuttuğumuz ve manipüle ettiğimiz alandır. Gürültü, çalışma hafızasının kapasitesini düşürerek, öğrencilerin aynı anda hem öğretmeni dinlemesini hem de not almasını veya problem çözmesini zorlaştırır.
• Okuduğunu Anlama Güçlüğü: Gürültülü ortamlarda okuma hızının düştüğü ve okunan metinlerin anlamlandırılmasında zorluklar yaşandığı saptanmıştır. Özellikle ilkokul çağındaki ve öğrenme güçlüğü çeken çocuklar, gürültüden en çok etkilenen gruplardır.
• Düşünme ve Problem Çözme Becerisi: Yüksek gürültü, öğrencilerin analitik düşünme gücünü zayıflatır ve problem çözme becerilerini azaltır. Öğrenciler, gürültünün yarattığı stresten dolayı daha çabuk yorulur ve karmaşık görevlerden kaçınma eğilimi gösterir.
AKADEMİK BAŞARI ÜZERİNDEKİ KRİTİK ETKİ
Gürültü kirliliğinin bilişsel işlevler üzerindeki kümülatif olumsuz etkisi, kaçınılmaz olarak genel akademik başarıya yansır.
• Başarı Ortalamasında Düşüş: Cadde kenarında, havaalanı yakınında veya gürültülü bir çevreye sahip okullarda yapılan araştırmalar, gürültünün yoğun olduğu okullardaki öğrencilerin başarı oranlarının, sakin bölgelerdeki öğrencilere göre %10 ila %36 arasında daha düşük olabileceğini ortaya koymuştur.
• Okuma-Yazma Süresinin Uzaması: Gürültü, özellikle okuma-yazmayı yeni öğrenen çocuklarda, temel becerilerin kazanılma süresini uzatabilir.
• Merkezi Sınav Başarısı: Gürültü seviyesinin kontrol altına alındığı okullarda yapılan projeler sonucunda, öğrencilerin TEOG gibi merkezi sınavlardaki başarı ortalamalarında %10'un üzerinde artış gözlemlenmiştir. Bu, sessizliğin doğrudan bir başarı faktörü olduğunu kanıtlamaktadır.
• Öğretmen Verimliliği: Gürültülü sınıflar, öğretmenlerin de seslerini yükseltmelerine, daha çabuk yorulmalarına ve ses telleri sorunları yaşamalarına neden olur. Bu da, ders anlatım kalitesini ve genel eğitim verimliliğini düşürür.
GÜRÜLTÜ KONTROLÜ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Öğrenme performansını optimize etmek için okullarda akustik konforun sağlanması esastır.
1. Mimari ve Akustik Düzenlemeler:
Sınıf duvarlarına, tavanlara ve zeminlere ses yutucu (absorban) malzemeler (asma tavanlar, halı/PVC zemin kaplamaları, akustik paneller) uygulanmalıdır.
Pencere ve kapılarda ses yalıtımı (çift cam, yalıtımlı pencere çerçeveleri) kullanılmalıdır.
Yankı süresi yönetmeliklerle belirlenen ideal sınırlara (genellikle 0.5 – 1.2 saniye arası) düşürülmelidir.
2. Davranışsal Eğitim ve Farkındalık:
Öğrencilere ve öğretmenlere gürültünün zararları ve sessizliğin önemi hakkında düzenli farkındalık eğitimleri verilmelidir.
Öğretmenlerin gürültü seviyesini düşük tutmak için sınıf yönetimi stratejilerini kullanmaları teşvik edilmelidir.
Gürültülü aktivitelerin (spor, müzik, atölye çalışmaları) binanın diğer alanlarından yalıtılmış bölümlerde veya dış mekânlarda yapılması planlanmalıdır.
Sessiz sınıflar, sadece daha konforlu değil, aynı zamanda daha verimli ve daha başarılı öğrenme ortamları yaratmanın anahtarıdır.
Türkiye'deki ve uluslararası araştırmalar, okullardaki gürültü seviyelerinin, ulusal ve uluslararası standartlarda belirlenen 45 dB(A) gibi güvenli sınırların çok üzerinde olduğunu göstermektedir. Ders sırasında sınıfların ortalama 60-70 dB(A), teneffüslerde ise koridorların 80 dB(A)'nın üzerine çıktığı tespit edilmiştir. Bu seviyeler, kalıcı işitme sorunlarına yol açmasa bile, öğrenme süreçleri üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır.
DİKKAT VE KONSANTRASYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Gürültü, beynin en önemli kaynaklarından biri olan dikkat kapasitesini doğrudan tüketir.
• Bilişsel Yük: Arka plandaki yüksek veya sürekli değişen gürültü (koridor sesleri, trafik, sandalye çekme vb.), beynin bu sesi görmezden gelmek için sürekli bir çaba harcamasına neden olur. Bu durum, öğrenme için ayrılması gereken bilişsel enerjinin gereksiz yere harcanması anlamına gelir.
• Seçici Dikkatte Bozulma: Öğrenciler, öğretmenin sesini diğer seslerden ayırmakta zorlanır. Özellikle arka planda gürültü varken, konuşulanların anlaşılabilirliği (Speech Intelligibility) ciddi oranda düşer. Bazı çalışmalara göre, gürültülü sınıflarda öğrenciler, öğretmenin söylediklerinin %25'ine kadarını kaçırabilmektedir.
• Hata Oranının Artması: Gürültüye maruz kalan öğrencilerin, özellikle dil ve matematik gibi karmaşık görevlerde daha fazla hata yaptığı ve görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğu gözlemlenmiştir.
HAFIZA VE KAVRAMA PERFORMANSI
Sessizlik, bilginin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya transfer edilmesi için hayati bir öneme sahiptir. Gürültü bu süreci aksatır.
• Çalışma Hafızası (Working Memory) Baskısı: Çalışma hafızası, bilgiyi geçici olarak tuttuğumuz ve manipüle ettiğimiz alandır. Gürültü, çalışma hafızasının kapasitesini düşürerek, öğrencilerin aynı anda hem öğretmeni dinlemesini hem de not almasını veya problem çözmesini zorlaştırır.
• Okuduğunu Anlama Güçlüğü: Gürültülü ortamlarda okuma hızının düştüğü ve okunan metinlerin anlamlandırılmasında zorluklar yaşandığı saptanmıştır. Özellikle ilkokul çağındaki ve öğrenme güçlüğü çeken çocuklar, gürültüden en çok etkilenen gruplardır.
• Düşünme ve Problem Çözme Becerisi: Yüksek gürültü, öğrencilerin analitik düşünme gücünü zayıflatır ve problem çözme becerilerini azaltır. Öğrenciler, gürültünün yarattığı stresten dolayı daha çabuk yorulur ve karmaşık görevlerden kaçınma eğilimi gösterir.
AKADEMİK BAŞARI ÜZERİNDEKİ KRİTİK ETKİ
Gürültü kirliliğinin bilişsel işlevler üzerindeki kümülatif olumsuz etkisi, kaçınılmaz olarak genel akademik başarıya yansır.
• Başarı Ortalamasında Düşüş: Cadde kenarında, havaalanı yakınında veya gürültülü bir çevreye sahip okullarda yapılan araştırmalar, gürültünün yoğun olduğu okullardaki öğrencilerin başarı oranlarının, sakin bölgelerdeki öğrencilere göre %10 ila %36 arasında daha düşük olabileceğini ortaya koymuştur.
• Okuma-Yazma Süresinin Uzaması: Gürültü, özellikle okuma-yazmayı yeni öğrenen çocuklarda, temel becerilerin kazanılma süresini uzatabilir.
• Merkezi Sınav Başarısı: Gürültü seviyesinin kontrol altına alındığı okullarda yapılan projeler sonucunda, öğrencilerin TEOG gibi merkezi sınavlardaki başarı ortalamalarında %10'un üzerinde artış gözlemlenmiştir. Bu, sessizliğin doğrudan bir başarı faktörü olduğunu kanıtlamaktadır.
• Öğretmen Verimliliği: Gürültülü sınıflar, öğretmenlerin de seslerini yükseltmelerine, daha çabuk yorulmalarına ve ses telleri sorunları yaşamalarına neden olur. Bu da, ders anlatım kalitesini ve genel eğitim verimliliğini düşürür.
GÜRÜLTÜ KONTROLÜ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Öğrenme performansını optimize etmek için okullarda akustik konforun sağlanması esastır.
1. Mimari ve Akustik Düzenlemeler:
Sınıf duvarlarına, tavanlara ve zeminlere ses yutucu (absorban) malzemeler (asma tavanlar, halı/PVC zemin kaplamaları, akustik paneller) uygulanmalıdır.
Pencere ve kapılarda ses yalıtımı (çift cam, yalıtımlı pencere çerçeveleri) kullanılmalıdır.
Yankı süresi yönetmeliklerle belirlenen ideal sınırlara (genellikle 0.5 – 1.2 saniye arası) düşürülmelidir.
2. Davranışsal Eğitim ve Farkındalık:
Öğrencilere ve öğretmenlere gürültünün zararları ve sessizliğin önemi hakkında düzenli farkındalık eğitimleri verilmelidir.
Öğretmenlerin gürültü seviyesini düşük tutmak için sınıf yönetimi stratejilerini kullanmaları teşvik edilmelidir.
Gürültülü aktivitelerin (spor, müzik, atölye çalışmaları) binanın diğer alanlarından yalıtılmış bölümlerde veya dış mekânlarda yapılması planlanmalıdır.
Sessiz sınıflar, sadece daha konforlu değil, aynı zamanda daha verimli ve daha başarılı öğrenme ortamları yaratmanın anahtarıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































