Sınırötesi operasyon tartışmalarının alevlendiği 7 Ekim'den bu yana bir durum değerlendirmesi yapmakta fayda var.İleriye doğru herhangi bir adım attık mı, yoksa geriye mi gittik?5 Kasım öncesi bir tezkere çıkardık, hem de 507 gibi büyük bir oyla. Bu oy tartışmasız bir şekilde "operasyon yapılsın" anlamını taşıyordu, yoksa neden oylandı ve neden kabul edildi?Başbakan Erdoğan, yine 5 Kasım öncesi operasyon, terör, terör destekçileri, AB ve ABD konusunda çok sert açıklamalarda bulunmuştu, 5 Kasım'da Bush ile yapılan görüşmede ne olduysa söylemler bir anda değişiverdi.Bakın, Başbakan, 5 Kasım öncesi ne tür açıklamalar yapmış:"Türkiye, şu anda terörle iç içe olan, terörle mücadelesini sürdüren, yaklaşık 30 bin insanını teröre kurban veren, bu işin acılarını çok iyi yaşayan, bilen bir ülkedir. Bu konudaki mücadele kararlılığından geri adım atması mümkün değildir. Dostlarımızı bu mücadelede yanımızda görmek istiyoruz. Geçmişten ders almayanlar bölgede Türkiye'ye rağmen bir takım projeleri hayata geçirmenin peşinde. Buna stratejik ortağımız Amerika da dahil.'' "Terör örgütünü, 'evet bu terör örgütüdür' diye ifade eden ülkelerin, teröristleri, kalkıp da ülkemize teslim etmemeleri anlaşılır bir yaklaşım değil. Bu samimiyet testini aslında kaybetmektir. Eğer samimi olsalar yapacakları iş, bu teröristleri kendi ülkelerinde barındırmak değil bunları sahibine teslim etmektir. Ama bunu bugüne kadar hiçbir Avrupa ülkesi maalesef yapmadı... Ve çok enteresandır, yargıya çıkarıp yargıladıktan sonra tutuksuz olarak yargılanmanın devamına ve ondan sonra da bu teröristin başka bir Avrupa ülkesine gittiğini ve buradan da, ne yazık ki, Kandil dağlarına geçtiğini görüyoruz; tespit ediyoruz, bunları belgelerle kendilerine veriyoruz. Fakat herhangi bir düzelmenin olmadığını görmekteyiz; ne yazık ki Batılı dostlarımızın bu konuda ne denli samimi olduklarını çok açık, net ortaya koyuyoruz." "Ülkemizdeki terör örgütü en büyük para kaynaklarını maalesef Türkiye dışından sağlamaktadır ve şu anda Avrupa'da uyuşturucuyu organize eden, uyuşturucunun aktörleri içinde Türkiye'deki terör örgütü vardır.""Terörizme kucak açarak, finanse ederek, teröristlere sahip çıkıp, kol kanat gererek bir yere varılmaz, netice alınamaz. Terörizme bırakın destek vermeyi, göz yumanlar bile suç ortaklığı yapıyor. Bu kanlı cinayetlerin, bu katliamların sorumluluğuna ortak oluyorlar demektir.""Eğer terörizmin insanlık için büyük bir sorun olduğunu ve bu sorunun küreselleştiğini düşünüyorsak, terörizmin hiçbir çeşidine müsamaha göstermeden kitlesel mücadele etmeliyiz. Yoksa bunun bedellerini hep birlikte öderiz. Biz ödemekle kalmayız, gelecek nesillere de ödetiriz."Evet, Sayın Başbakan bunları söyledi. Hatta İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesine verdiği demeçte, Kuzey Irak'ta yuvalanan PKK'lı teröristlere yönelik operasyon yapılacağını söylemişti ve ardından da "Ne gerekiyorsa yapılacak. Kimseden izin almak zorunda değiliz" demişti.TSK ise onbinlerce askerimizi sınır boylarına yerleştirerek sınırötesi için hazır olduğu mesajını vermişti.Milletimiz yaptığı mitinglerle, protestolarla, toplantılarla sınır ötesi operasyonun sonuna kadar arkasında olduğunu ispatlamıştı, hatta operasyon için gönüllü olarak askere katılma talebinde bulunarak bu desteği pratik olarak göstermişlerdi.Sayın Cumhurbaşkanı ile yapılan Çankaya Zirvesi'nde ise "Türkiye'nin gerekirse her bedeli ödeyeceği" kararı alınmıştı. Özetle terörle mücadele ve sınırötesi operasyon konusunda hiçbir devirde bu kadar siyasi, toplumsal ve askeri bir mutabakat sağlanmamıştı. Ve sonuç?Millet ve asker karar bekliyor, ama 5 Kasım sonrası siyasette çark etme başladı.Geçen hafta Başbakan Erdoğan, "Bugün sınırötesi herhangi bir operasyon söz konusu değildir. Bu operasyonlar noktasındaki tavrımız her şeyden önce burada silahların bırakılmasına yöneliktir" açıklamasını yaptı.Ve operasyon söylemleri bir anda yerini af tartışmalarına bıraktı.Bu senaryoyu daha önceleri de seyretmiştik.Terör zirveye ulaştığı anda affı devreye koymak siyasi bir cinayettir. Çünkü terör bu hakkı terör eylemleriyle elde etmektedir.Bunun anlamı şudur: Teröristler ve arkasındaki küresel destekçiler bir takım hakları baskıyla elde edebilmektedirler. Bu hak elde ettiklerinde bir süreliğine terörü susturabilir, ama bu durum daha fazla hak elde etmek istediklerinde daha büyük bir terör eylemini beraberinde getirecektir.Bunun sonu var mı?Unutmayalım, PKK terörü bölge halkını temsil etmiyor. Terör küresel güçlerin bir taşeronu. Terörün bitmesi, küresel güçlerin siyasi isteklerinin bitmesine bağlıdır.Peki bu talepler biter mi?Evet, biter, ama bunun anlamı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ortadan kalkması, bu topraklar üzerinde yaşayan milletimizin tamamen tarih olmasına bağlıdır.Bir diğer boyut ise, TBMM'den tezkere çıkarıyorsun, askerini sınıra yerleştiriyorsun, milletini sokağa döküyorsun, ama bir ABD görüşmesi ardından da operasyondan vazgeçiyorsun, sizce bu tablo terör ve destekçileri tarafından nasıl değerlendirilir? Daha fazla cesaret vermez mi?Ya hiç adım atmayacaksın, ya da adım attıysan sonuna kadar götüreceksin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025