13 Haziran Cuma günü Rusya Devleti ve Bağımsız Türkiye Partisi arasında gerçekleşen işbirliği protokolü imza töreni, her zaman olduğu gibi taşeron basın ve taşeron siyaset tarafından görmezden gelindi.Rusya'ya yön veren milletvekilleri, binlerce kilometre mesafeden gelerek Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve sosyal devlet projelerinden elde ettikleri istifadeleri saya saya bitiremiyorlar, Sayın Baş'a övgü üstüne övgü diziyorlar ama bizimkilerden(!) yine tık yok."Nasipsizliğin de bu kadarı" demekten kendimizi alamıyoruz. Aklıma şu misal geliyor: Peygamberimizin (SAA) öz amcası Ebu Leheb, sürekli Peygamberimizle beraber olmasına rağmen, O'nun birinci dereceden yakını olmasına rağmen O'na en fazla düşmanlığı yapan kişi oldu. Hatta düşmanlıkta o kadar ileri gitti ki, hakkında baştan sona lanetle dolu olan "Tebbet Suresi" nazil oldu.Hem Peygamberin şahsına zarar vermeye çalıştı, sırtına işkembeler koydu, yürüdüğü yollara dikenler attı, O'na sihirbaz, yalancı gibi iftiralar attı; hem de Peygamberin Ehl-i Beytine ve çevresindekilere büyük zarar vermeye çalıştı.Peygamber Efendimizin zahirde en yakını böyleyken, Acem diyarından 5 bin kilometre mesafeden Peygamber'e biat etmek için gelen Selman-ı Farisi ise önyargısız, gönlünü açarak, istifade etmek için geliyor ve Peygambere öylesine tabi oluyor ki Peygamberin ifadesiyle Ehl-i Beyt'ten oluyor.Bu Nebevi misal bize hak ve doğruluk üzere olanın kapısına önyargısız gelenin neler elde ettiğini, önyargılı olanın ise nasipsizliğini gösteren en üst düzey misaldir.Rusya, bir Ehl-i Beyt aşığı olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ekonomik, siyasi, sosyal çözümlerinden taa Moskova'dan, Sibirya'dan gelerek istifade ediyor, ülkesini bu projelerle zirveye taşıyor, halkını bir ve beraber kılıyor, dünyada söz sahibi oluyor; bizimkiler(!) ise hazine üzerinde oturmuş dilenci gibi, yanındakini görmekten bile aciz vaziyette?Diğer önemli bir nokta ise Prof. Dr. Haydar Baş'ın gerek Duma'da gerekse İstanbul'daki imza töreninde örnek duruşudur. Bu duruşta siyasilere de büyük mesaj var, dini kesimlere de?Sayın Baş Rusya ile yapılan anlaşmanın benzerinin ABD ile de yapılıp yapılmayacağı konusundaki soruya tarihi bir cevap verdi.1995 yılında ABD'nin Kendisine geldiğini ama istifade etmek için değil, telkinde bulunmak, Türkiye'de ABD'nin temsilcisi olması için geldiğini, Kendisinin de bunu reddettiğini ifade ettikten sonra, "Ben hiç kimseden emir almayan bir insan olduğum için kabul etmedim. Ama ABD bize bugün ben sizden istifade etmek istiyorum derse kapılarımız da ardına kadar açıktır. Biz kimseye kapı kapatmayız" dedi.Bu cevap taşeron siyasilere ders olacak bir cevaptır. Sayın Baş, bu duruşla, ülkeler arası ilişkilerin taşeronluk üzerine değil, karşılıklı menfaatler üzerine kurulması gerektiğini ortaya koyuyordu.Hatta örnek bir siyasetçinin, fikirlerinden, modellerinden istifade edilen bir merkez olması gerektiğini de pratik olarak göstermiş oluyordu.Dini kesimlere verdiği mesaj ise diyalogun nasıl yapılacağı konusunda?İmza protokolünde de görüldüğü gibi, farklı dinlerden olan insanlarla eğitim, ticari, teknik, siyasi işbirlikleri kurulabilir, karşılıklı fikir alışverişleri olabilir ama dini konularda fikir alışverişi olmaz. Din karşı tarafa anlatılır ya da pratik olarak gösterilir, tebliğ edilir. Yoksa son ve mükemmel din olan İslam'ın başka dinlerden alacağı fikir olamaz.Sayın Baş'ın hayatında, icraatlarında bu örnek duruşu da görüyoruz.Üçüncü bir husus ise, gerek daha önce Milli Ekonomi Modeli kongrelerine gelen Rus bilim adamları, gerekse Rusya Parlamentosu'nu temsilen gelen milletvekilleri adeta Prof. Dr. Haydar Baş'ın tez öğrencisi gibi Sayın Baş'tan duyduklarını altını çizerek tekrarlamaktadır; hemen hemen hepsi Türkçe olarak "Haydar Baş hocamıza ihtiyacımız var" demektedir.Rusya ve onu takip eden BRICS ülkeleri Milli Ekonomi Modeli'nin uygulama sahasıdır, Duma Prof. Dr. Haydar Baş üniversitesi gibidir."Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olursa Türkiye nasıl bir ülke olur" sorusuna cevap olarak "Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan Rusya'nın geldiği noktaya gelir, hatta çok daha ötesine geçer çünkü Model'in sahibi kendisidir" deriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025