"İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azap vardır." (Nur 19)
Resûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki: "Allah, her sözün hesabını soracaktır; o halde herkes Allah'tan korksun ve sözüne dikkat etsin."
İmam Ali (a.s) buyurdu ki; "Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağzından çıktıktan sonra sahibi sözün esiri olur."
Bu inanç ekseninde Anadolu'da şu söz vardır; "Hırs gelince göz kararır, hırs geçince yüz kızarır."
Bugün siyasetçilere bakıyorum, hepsi inançtan, kültürden, ahlaktan, birlik ve beraberlikten söz ediyorlar ama akabinde öyle sözler sarf ediyorlar ki, düşman başına.
İşin diğer boyutu da dün en ağır ithamlarda bulunduklarını bugün methiyeler düzebildikleri gibi dün övdüklerini de bugün yerin dibine sokabiliyorlar.
O yüzden soruyorum; siyasetçilerin yüzü hiç mi kızarmaz? Yoksa hesap gününde garanti mi aldılar?
Övgü, yergi, kin ve öfkenin her tarafı sardığı günlerden geçiyoruz. Böylesine hararetli gündemlerin yaşandığı günlerde Erdoğan'ın ikinci planda kalacağı aklıma bile gelmezdi.
Çünkü Sayın Erdoğan dünden bugüne hele hele gündemde CHP, şehit ve terör olayları varsa asla meydanı kimseye bırakmazdı. Ama nedense şimdi ikinci planda!
Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, meydanı kimseye bırakmıyorlar. Kin, nefret dolu öyle cümleler, öyle ithamlarda bulunuyorlar ki, eminim birçok kimse keşke Erdoğan konuşsa da bunlar sussa, diyordur.
Bizler bu cümleleri çok önceleri de duymuştuk aynı ağızlardan. Hem de bizzat Erdoğan'a hitaben, AKP'yi kasten.
Merak ettiğim bu iki isim dün kurdukları cümleleri, yaptıkları ithamları ve de tehditleri bugün hatırlıyorlar mı?
Bir kaçını hatırlatayım;
Süleyman Soylu dün diyordu ki; (Erdoğan için) "Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye'de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır."
Bugün; "Allah şahittir ki, bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan'dan ayrılmayacağım."
Dün; "Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye'yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim" dediler…
Bugün; "Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan'dan ayrılmayacağım" diyorlar.
Dün; "Başbakan (Erdoğan) kendisini padişah olarak görmek istiyor."
Bugün; "Allah şahittir ki, bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan'dan ayrılmayacağım."
Ya MHP ve Bahçeli!
Sayın Bahçeli dün; "MHP, seni nereye gidersen git; Yüce Divan'a çıkarmazsa namerttir" diyordu.
Bugün; "Kankama laf söyletmem."
Bahçeli dün; "Bu ülke AKP'den kurtulmalıdır. Yoksulluğa, rüşvete dur diyecek biri gelmelidir."
Bugün; "Kankama laf söyletmem."
Bahçeli dün; "Ne kadar Omo varsa Tursil varsa ne kadar Persil varsa alayını alacağım. Haliç'e dökeceğim Ak Parti'yi 40 defa yıkayacağım."
Bugün; "Kankama laf söyletmem."
Bahçeli dün; "Her gün bize sövüyor, her gün yalan söylüyor. Peki, kimdir bu gafil? Kendisine Cumhurbaşkanı diyen Erdoğan; be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez!"
Bugün; "Varsın bize Sarayın bekçisi desinler."
Bahçeli dün; "Bizimle ne uğraşıyorsun? Biz zalim Esad'a çok şükür 'kardeşim' demedik, ailecek tatile çıkmadık. Hele hele Kandil'in yolunu hiç bilmedik.
Kandil'in tavizsiz havarisi, Ermeni hısmı, Türklüğün yaşayan düşmanısın!"
Kandil'in tavizsiz havarisi, Ermeni hısmı, Türklüğün yaşayan düşmanısın!"
Bugün; "Varsın bize Sarayın bekçisi desinler."
* * *
Yanlış anlaşılmasın! Gündemde bu iki isim olduğu için onlardan örnek verdim. Yoksa öfke, nefret, ötekileştirme dili Meclis'teki bütün siyasi parti ve liderlerin adeta ortak dili.
İlgili olanlar için Yüce Allah'ın (c.c.) ayetini tekrar hatırlatayım;
"İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azap vardır." (Nur, 19)
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024