Bu yazıyı YAŞ toplantısı başlamadan önce yazdığım için sonucu bilmiyorum ama toplantı öncesi basına yansıyan haberlerden yola çıkarak bir değerlendirme yapmak istiyorum.Bu YAŞ toplantısında 2013-2014 komuta kademesi şekillenecek.TSK teamüllerine göre Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu'nun Kara Kuvvetleri Komutanı olması gerekiyor ama Başbakan Erdoğan bu atamaya sıcak bakmadığı ifade ediliyor. Kalyoncu'nun PKK'nin çekilme sürecinde Jandarma faaliyet raporuna yazdığı, "Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin, içte ve dışta artan yoğunlukta güç kazanma çabası karşısında, iç güvenliğin sağlanması ve korunması öncelik kazanmıştır" ifadesinin hükümette rahatsızlık yarattığı ileri sürülüyor.Eskiden siyasi irade TSK'dan çekinerek toplantılar tertip eder, kararlarında dikkatli olmaya çalışırdı bugün ise komuta kademesi belirlenirken siyasi iradenin rahatsızlık duyup duymadığına bakılıyor.Kalyoncu'yu hiç tanımam ama rahatsızlık duyulan yukarıdaki ifadelerinde herhangi bir sorun var mı? Ülke bütünlüğünün parçalanmasına yönelik tehditlerin, içte ve dışta artan bir yoğunlukta güç kazanma çabası var mı? Elbette ki var.Federatif yapının ve dolayısıyla resmen bölünmenin önünü açacak olan yeni anayasa çalışmaları tam gaz devam ediyor. Bölücü örgüt PKK çekilmiyor, asayiş timleriyle, gümrük kapılarıyla, sözde şehitlikleriyle daha çok yerleşiyor. Bölücülerin siyasi uzantıları ve İmralı bölünmeye yönelik taleplerini siyasi iradeye daha fazla kabul ettiriyor.Bu durumda elbette ki iç güvenliğin sağlanması ve korunması öncelik kazanmıştır.Siyasi iradenin buradaki rahatsızlığı ise bu sürece yeşil ışık yaktıkları için ve sürecin içinde oldukları için iç güvenliğin sağlanması ve korunması hadisesinin kendilerine de dokunacağından çekinmeleri? Dolayısıyla uçan kuştan nem kapıyorlar. Bu sebeple TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini değiştirdiler; TSK'nin iç ve dış tehditlerden koruma ve kollama görevini iptal ettiler ve dış tehditlere karşı korumaya indirgediler. Hatta TSK'nin enerjisini "uluslar arası barışın sağlanması" adı altında BOP misyonuna doğru kaydırdılar.TSK'nin, iç ve dış tehditlerden ülkemizi koruma ve kollama misyonu bizzat Atatürk tarafından verilmiş bir vazifedir. Ve neden böyle bir vazife verildiğini de Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde görebiliyoruz.Atatürk, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde siyasilerin nasıl bir satılmışlığın içine girebileceklerine bizzat şahit olmuştur. Yine benzer manzaraya vefat etmeden önce kendi eliyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde de şahit olmuştur.Çok partili sisteme geçildiğinde, ülkemiz üzerinde hesabı olanların ülkemizi karıştırmak ve Sevr'i yeniden hayata geçirmek için nasıl dikkatle beklediklerini fark etmiştir.Bu sebeple öyle bir yapı oluşturmuştur ki, bağımsız erklerle ve de TSK'ne verdiği iç ve dış tehditlere karşı koruma ve kollama vazifesiyle Cumhuriyeti sağlam temellere oturtmuştur.Ve bugün AB müzakereleri ve sözde ABD müttefikliği bahanesiyle bütün bağımsız erklerin siyasi iradenin kontrolüne girdiğini ve TSK'nin ise bütün yetkilerinin tırpanlandığını görüyoruz. Bu tabloyu talep eden ve siyasilerimize dayatan AB ve ABD emin olun ki bunu kendi menfur emelleri için istemektedir.Bugüne kadar AB ve ABD'nin bir dediğini iki etmeyen siyasilerimizin, hazmetme sorunu yaşadıklarında "bağımsız erkler" ve "TSK" bahanesi vardı, bugün ise maalesef hepsi atamalara müdahale edecek kadar siyasi iradenin kontrolünde?Bu durum siyasi iradenin değil, onlara adım attırmakta zorlanan dış mihrakların ekmeğine yağ sürmektedir.Taviz isteyenler, taleplerinin yerine getirilmesinde hiçbir mazeret kabul etmeyeceklerdir ve ülke hızla Sevr bataklığına doğru kayacaktır. Bu taviz vermenin de sonunu getireceği için taviz verenlerin de sonu olacaktır..
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024