Geçtiğimiz Pazar günü BTP'nin Ankara'da gerçekleştirdiği 9. Olağan Kongresi vardı.
Kongrede yer alan, Siz Papa'ya, biz ATA'ya" şeklindeki bir pankart, oldukça dikkatimi çekmişti.
Kongrenin yapıldığı salonda gördüğüm izdiham ve Genel Başkan Hüseyin Baş'a yönelik büyük tezahürat, yeni bir dip dalganın habercisi gibiydi.
Bir siyasi partinin Genel Başkanı, ancak bu kadar sevilebilirdi.
BTP'nin diğer parti ve parti tabanlarıyla olan bariz farkını, oldukça dikkat çekici buluyorum.
Ben bu yaşıma kadar hiçbir siyasi parti teşkilatlarının Ankara'da yapılan bir kongreye katılmak için geldiklerinde, ilk uğradıkları yerin Anıtkabir olduğuna hiçbir şekilde tanıklık etmedim.
Oysa BTP'nin istisnasız tüm teşkilatları Ankara'da yapılan bir kongre için geldiklerinde, büyük bir özlem ve saygıyla ilk ziyaret ettikleri mekan, Anıtkabir oluyor.
Yani Anıtkabir BTP teşkilatları için, çok kutsal bir mekan.
Zaten işin doğrusu da o.
Gerek BTP ve BTP'li her teşkilat üyesi için asla aşılamaz kırmızıçizgi, Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Kongreye birçok siyasi partiden temsilci katıldı.
Salonun dört bir yanında davullar zurnalar çalıyordu.
Salonun içinde de horonlar oynandı ve her kongrede olduğu gibi, Onuncu yıl, İzmir marşı ve Dağ başını duman almış marşları, büyük bir coşkuyla söylendi.
Genel Başkan Hüseyin Baş salona girdiğinde, adeta coşku tavan yaptı.
Hüseyin Baş Bey hiçbir konuşmasında, ne notlara bakarak ve nede birileri gibi promptere bağlı kalarak konuşma yapmıyor.
Türkiye ve dünyada neler yaşanıyorsa, hiçbir konu başlığını atlamadan tamamına değiniyor ve özgül yorumlar yapıyor.
"40 yılda çözemedikleri sorunları müsaade etsinler, biz 40 günde çözeriz" çıkışı, oldukça dikkat çekiciydi.
40 günde ben bu sorunları çözerim diyecek kaç tane delikanlı Genel Başkan var?
Söylüyorsa demek ki çok güçlü dayanağı var.
İşte o dayanak, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü sistemi, "Milli Ekonomi Modeli1dir.
Hangi partide var böyle bir model?
Ne duydum ne gördüm ve ne de gerçekte böyle bir şey var.
Varsa yoksa toplumun belli hassasiyetleri üzerinden sinir uçlarına dokunmak var.
Boş boş konuşmak var.
Bağırıp çağırmak var.
Milli Ekonomi Modeli, yaklaşık bin sayfadan oluşuyor.
Bırakın bugün dünyada böyle bir modelin olup olmadığını, bana göre bu doktrin, insanlık tarihinin en büyük inkılabıdır.
Tüm sistemleri okumuş ve bilen bir kardeşiniz olarak bu kadar iddialı söylüyorum.
Yeniden kongreye dönecek olursak, BTP bu kongrenin Arena'da olmasını talep etmişti.
Ancak her zaman ki gibi, top direklere çarpıp dönüyor.
'Yukarısı' diye uyduruk bir söylem türedi.
Veremiyoruz çünkü yukarıdan öyle talimat var.
Yani BTP'nin kongresine gelenlerin dört beş katı, izdihamdan dolayı salona giremedi.
Salonda dikkatimi çeken bir pankart vardı.
"Siz Papa'ya, biz ATA'ya" diye.
Sanırım bu pankart, BTP'nin durduğu çizgiyi çok net bir şekilde özetliyordu.
Daha önceki yazılarımda çıkmayan canda umut vardır misali şu minvalde cümleler kurmuştum.
Şayet iktidar Hüseyin Baş'a bir davette bulunur ve "MEM"den istifade etmek istediklerini samimi olarak ortaya koyarlarsa, hem ülke kurtulur hem de kendileri kurtulur demiştim.
Aynı şekilde CHP bu samimiyeti ortaya koyar ve böyle bir davetle Hüseyin Baş'a gelirse, AK Parti tarihten silinir şeklinde yazmıştım.
Ben her şeye rağmen bu düşünce ve inancımı, devletimizin bekası ve milletimizin yüksek refahı için dile getirmiştim.
Peki, AK Parti böyle bir davette bulunur mu? Asla bulunmaz.
Peki neden?
Çünkü onlar ATA ile değil, Papa ile yol tutmayı tercih etmişler.
CHP teklif eder mi diye soracak olursanız, bu soruya sanmam diye yanıt verebilirim.
Lakin siyasette bir gün bile çok uzundur.
Bugünden bakıldığında olmaz gibi görülen birçok şey, doğru stratejilerin üretilmesi ve liderlerin elini taşın altına koymasıyla kolaylıkla mümkün hale gelebilir.
Ana motto Milli Ekonomi Modeli olmalı ve saydığım partilerin liderleri, Hüseyin Baş'tan bu konuda bilgi alışverişinde bulunmalıdır.
Zaman, kibir ve ego zamanı değildir.
Türkiye çok yakın bir zamanda savaşı konuşur hale gelecektir.
Hem de çok yakın.
Kongrede yer alan, Siz Papa'ya, biz ATA'ya" şeklindeki bir pankart, oldukça dikkatimi çekmişti.
Kongrenin yapıldığı salonda gördüğüm izdiham ve Genel Başkan Hüseyin Baş'a yönelik büyük tezahürat, yeni bir dip dalganın habercisi gibiydi.
Bir siyasi partinin Genel Başkanı, ancak bu kadar sevilebilirdi.
BTP'nin diğer parti ve parti tabanlarıyla olan bariz farkını, oldukça dikkat çekici buluyorum.
Ben bu yaşıma kadar hiçbir siyasi parti teşkilatlarının Ankara'da yapılan bir kongreye katılmak için geldiklerinde, ilk uğradıkları yerin Anıtkabir olduğuna hiçbir şekilde tanıklık etmedim.
Oysa BTP'nin istisnasız tüm teşkilatları Ankara'da yapılan bir kongre için geldiklerinde, büyük bir özlem ve saygıyla ilk ziyaret ettikleri mekan, Anıtkabir oluyor.
Yani Anıtkabir BTP teşkilatları için, çok kutsal bir mekan.
Zaten işin doğrusu da o.
Gerek BTP ve BTP'li her teşkilat üyesi için asla aşılamaz kırmızıçizgi, Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Kongreye birçok siyasi partiden temsilci katıldı.
Salonun dört bir yanında davullar zurnalar çalıyordu.
Salonun içinde de horonlar oynandı ve her kongrede olduğu gibi, Onuncu yıl, İzmir marşı ve Dağ başını duman almış marşları, büyük bir coşkuyla söylendi.
Genel Başkan Hüseyin Baş salona girdiğinde, adeta coşku tavan yaptı.
Hüseyin Baş Bey hiçbir konuşmasında, ne notlara bakarak ve nede birileri gibi promptere bağlı kalarak konuşma yapmıyor.
Türkiye ve dünyada neler yaşanıyorsa, hiçbir konu başlığını atlamadan tamamına değiniyor ve özgül yorumlar yapıyor.
"40 yılda çözemedikleri sorunları müsaade etsinler, biz 40 günde çözeriz" çıkışı, oldukça dikkat çekiciydi.
40 günde ben bu sorunları çözerim diyecek kaç tane delikanlı Genel Başkan var?
Söylüyorsa demek ki çok güçlü dayanağı var.
İşte o dayanak, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü sistemi, "Milli Ekonomi Modeli1dir.
Hangi partide var böyle bir model?
Ne duydum ne gördüm ve ne de gerçekte böyle bir şey var.
Varsa yoksa toplumun belli hassasiyetleri üzerinden sinir uçlarına dokunmak var.
Boş boş konuşmak var.
Bağırıp çağırmak var.
Milli Ekonomi Modeli, yaklaşık bin sayfadan oluşuyor.
Bırakın bugün dünyada böyle bir modelin olup olmadığını, bana göre bu doktrin, insanlık tarihinin en büyük inkılabıdır.
Tüm sistemleri okumuş ve bilen bir kardeşiniz olarak bu kadar iddialı söylüyorum.
Yeniden kongreye dönecek olursak, BTP bu kongrenin Arena'da olmasını talep etmişti.
Ancak her zaman ki gibi, top direklere çarpıp dönüyor.
'Yukarısı' diye uyduruk bir söylem türedi.
Veremiyoruz çünkü yukarıdan öyle talimat var.
Yani BTP'nin kongresine gelenlerin dört beş katı, izdihamdan dolayı salona giremedi.
Salonda dikkatimi çeken bir pankart vardı.
"Siz Papa'ya, biz ATA'ya" diye.
Sanırım bu pankart, BTP'nin durduğu çizgiyi çok net bir şekilde özetliyordu.
Daha önceki yazılarımda çıkmayan canda umut vardır misali şu minvalde cümleler kurmuştum.
Şayet iktidar Hüseyin Baş'a bir davette bulunur ve "MEM"den istifade etmek istediklerini samimi olarak ortaya koyarlarsa, hem ülke kurtulur hem de kendileri kurtulur demiştim.
Aynı şekilde CHP bu samimiyeti ortaya koyar ve böyle bir davetle Hüseyin Baş'a gelirse, AK Parti tarihten silinir şeklinde yazmıştım.
Ben her şeye rağmen bu düşünce ve inancımı, devletimizin bekası ve milletimizin yüksek refahı için dile getirmiştim.
Peki, AK Parti böyle bir davette bulunur mu? Asla bulunmaz.
Peki neden?
Çünkü onlar ATA ile değil, Papa ile yol tutmayı tercih etmişler.
CHP teklif eder mi diye soracak olursanız, bu soruya sanmam diye yanıt verebilirim.
Lakin siyasette bir gün bile çok uzundur.
Bugünden bakıldığında olmaz gibi görülen birçok şey, doğru stratejilerin üretilmesi ve liderlerin elini taşın altına koymasıyla kolaylıkla mümkün hale gelebilir.
Ana motto Milli Ekonomi Modeli olmalı ve saydığım partilerin liderleri, Hüseyin Baş'tan bu konuda bilgi alışverişinde bulunmalıdır.
Zaman, kibir ve ego zamanı değildir.
Türkiye çok yakın bir zamanda savaşı konuşur hale gelecektir.
Hem de çok yakın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- “Siz Papa’ya, biz ATA’ya” / 10.12.2025
- CIA ajanı Barak, Atatürk’ü hedef aldı! / 08.12.2025
- Asgari ücretle 33 çeyrek altın alıyorduk / 06.12.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025
- Yanılıyorsun Dervişoğlu / 03.12.2025
- Saltanat din dışı bir kurumdur / 01.12.2025
- CHP Atatürk’e meydan okuyor! / 26.11.2025
- Zavallı iki sakallı tipsiz / 25.11.2025
- Ordu süreçten rahatsız / 24.11.2025
- İmralı’ya değil, Türk milletine sorun / 21.11.2025
- CIA ajanı Barak, Atatürk’ü hedef aldı! / 08.12.2025
- Asgari ücretle 33 çeyrek altın alıyorduk / 06.12.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025
- Yanılıyorsun Dervişoğlu / 03.12.2025
- Saltanat din dışı bir kurumdur / 01.12.2025
- CHP Atatürk’e meydan okuyor! / 26.11.2025
- Zavallı iki sakallı tipsiz / 25.11.2025
- Ordu süreçten rahatsız / 24.11.2025
- İmralı’ya değil, Türk milletine sorun / 21.11.2025


















































































