Dünkü yazımı 'O günlerde Türkiye ne yapıyordu' sorusu ile bitirmiştim. Yorum yapmadan o günden bugüne yapılan açıklama ve alınan kararlara bir bakmadan önce Salı akşamı BTP Lideri Hüseyin Baş'ın Meltem Tv ekranlarında konu hakkında yaptığı değerlendirmeleri çok önemliydi.
Sayın Baş, Esad ile görüşmenin mutla gerekliliğine' vurgu yaparak '11 yıldır neden görüşülmediğini sorguladı.
Bir diğer vurgusu ise iktidar partisinin buradan bir kahramanlık destanı çıkarma, vurgusuydu.
İktidar partisi diğer başlıklarda da olduğu gibi Suriye başlığında da, 'aldatıldık, kandırıldık' diyerek faturayı Ahmet Davutoğlu'na kesebilir, sandığa 'Esad ile barıştık' hikayesi ile gidebilir, mahiyetinde vurgular yaptı.
Suriye'nin faturası yalnız Ahmet Davutoğlu'na mı aittir?
Yorumsuz birkaç hatırlatma yapalım:
"Suriye'deki Süleymaniye Camiini ve külliyesini bugün Beşşar Esad'la gezdiklerini anlatan Erdoğan, "İnşallah onu da 2012 sonuna kadar bitirmek suretiyle burada farklı bir sürecin başlamasını, kültürel, tarihi anlamda gerçekleştirmiş olacağız. Gelecek nesiller bunu görmek suretiyle ecdatlarımızı hayırla yad edeceklerdir…" dedi.
04-10-2012 tarihinde Erdoğan hükümeti meclise getirdiği Suriye'ye askeri müdahale tezkeresi MHP'nin de desteğiyle geçti.
10-05-2013. Yer New York. Eski Başbakan Erdoğan, Başkan Obama ile görüşmeden önce NBC televizyon kanalında, "ABD askerlerinin Suriye'ye gönderilmesini destekleyip desteklemeyecekleri yönündeki soruya; "En başından beri biz evet, derdik" yanıtını verdi.
Tarih 2015. Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Esed'in, Suriye'nin geleceğinde yeri yok, olamaz da."
Aynı yıl İngiliz gazeteleri Independent ve Times'a konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Suriye sınırını kapatmasının mümkün olmadığını söyledi.
Davutoğlu, IŞİD'in (Irak Şam İslam Devleti) ise Irak Savaşı'nın ve bu ülkenin, ABD tarafından işgalinin ürünü olduğunu belirtti.
Times ise Davutoğlu'nun sözleri ile ilgili olarak birinci sayfasında "Cihatçıları durdurmaya hayır" demiş. Gazetedeki haberin başlığı ise "Türkiye Başbakanı itiraf ediyor: Cihatçıların Suriye'ye gitmelerini durduramayız".
Aynı Davutoğlu 2016'da: "Bizden habersiz Ortadoğu'da yaprak kıpırdamaz!" dedi.
Başbakan Davutoğlu'da haftada bir yandaş televizyon ve gazeteciler karşısında sorular cevaplamaya, açıklamalar yapıyor, AKP'nin Suriye politikasının haklılığını ispatlamaya çalışıyordu.
Bu programların birinde gündem MİT tırlarıydı. Erdoğan, 'silah falan yok. İnsani yardım malzemesi taşıyordu' derken Başbakan Davutoğlu ise "evet, tırlarda silah vardı. Ama İŞID'a gitmiyordu" diyordu.
Yine böyle bir programda Davutoğlu, "hiçbir terör gurubunu desteklemiyoruz. Ama eğit-donat programı çoktan başladı" derken, karşısındaki o dört gazeteci, "Sayın Başbakanım! Terör gruplarını desteklemiyorsunuz. Tamam, anladık. Peki, kimleri eğitiyorsunuz?" sorusunu sorma zekasına sahip olmadıklarını gösteriyorlardı.
Başbakan Davutoğlu bir çok ekranda; "Ortadoğu'ya barış ve istikrar getirmek istiyoruz. Arap Baharı süreci ile bunu başarabiliriz. Biz, Arap Baharına , "KAN" pompalıyoruz" diyordu.
Aynı Davutoğlu başbakan sıfatı ile dışişleri bakanıyken Esad ile yaptığı görüşmeyi şöyle anlatıyordu:
'Ağustos 2012'de 6 buçuk saat görüştüm Esad'la. 3 saat baş başa. Tek niyetim vardı. Aman bu Mısır'da rejim çöktü, Libya'da çöktü, Tunus'ta çöktü, Suriye'de biz, senin yanındayız. Küçük birkaç reform yap. Bu dalgayı bir atlat. Bu halk, seni seviyor. Biz, senin yanındayız. Bu teminatı verdik." ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan 2013'te Ulusal Kanal'a özel röportaj veren Beşar Esad, Adnan Türkkan'ın "Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Esad kalacak olursa elini sıkmaktansa istifa ederim, dedi. Gerçekten bu düzeyde köprüler atıldı mı?" sorusuna Esad şu yanıtı verdi.
"Biz, Türk halkını 'kardeş halk' olarak görürüz. İki halk arasındaki bir çatışma, Türkiye'ye de Suriye'ye de bir fayda sağlamaz. Mevcut durumu daha karmaşık hale getirir.
Aslında ona karşılık vermek istemiyorum. Onu, yuvasında gerçek bir terbiye ile eğiten olmamışsa ben evimde gerçek bir terbiye ile büyüdüm.
Benim Türkiye'ye yaptığım ziyaretlerde bire bir tanık olduğum, Türk halkının yüksek ahlakından nasibini almış olması gerekirdi."
Aynı Davutoğlu, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat, Serpil Çevikcan, Mustafa Karaalioğlu sorularını yanıtlıyor.
Davutoğlu, "Türkiye'de bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde, ancak eylem yapılmadıkça tutuklayamıyoruz" diyordu.
Başbakanlık koltuğu altından alınan ve partisinden istifa ettirilen Ahmet Davutoğlu, Şubat 2018'de TRT World yayınında: "Suriye'yle ilgili hiçbir pişmanlığım yok. Her zaman olduğu gibi son 7 yıldaki Suriye politikamız dürüst, prensipli ve stratejik olmuştur" demişti.
Konya ilimiz dün 'Milli Görüş'ün' bugün AKP'nin kalesi olarak tabir edilir.
Ahmet Davutoğlu'nun memleketi de Konya ve o da Konya'yı merkez olarak görüyor.
Birkaç gün önce Konya'da organize edilen 'İz Bırakan Ezgiler' konserinde bir genç sahneye fırlayıp, mikrofonu kaparak, 'Konya uyan artık, Ak Parti'ye oy verme' dedi.
Artık Konya'da uyansın, Türkiye'de.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025