logo
19 MART 2024

Tahran Zirvesi

09.09.2018 00:00:00
Önceki gün Tahran'da düzenlenen üçlü zirvede sadece İdlib'de değil, Suriye'nin tamamındaki sorunların aşılabileceği çok önemli kararlar alındı. Daha önceki zirve 4 Nisan 2018'de Ankara'da gerçekleşmişti, bundan sonraki de Rusya'da yapılacak.
Astana sürecinin devamı mahiyetinde bir araya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani, bu kapsamda 12 maddelik bir sonuç bildirisine imza attılar.
3 liderin de imzasını taşıyan bildiride özetle şu vurgular yapıldı:
Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütler vurgulandı ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altı çizildi. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiği yinelendi.
Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıkları ifade edildi.
Suriye Devleti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü demek, Suriye topraklarında izinsiz hiçbir askeri oluşumun olmaması, ayrıca ülke topraklarını ve birliği tehdit eden silahlı terör örgütlerinin bulunmaması demek?
Dolayısıyla zirvede alınan bu karar çok önemli? 
Çünkü bu karar; özerklik ilan eden terör örgütü YPG ve onu koruma bahanesiyle Suriye'nin kuzeyine 25 üs açan ABD de dahil, HTŞ, El Nusra, IŞİD gibi bütün terör örgütlerinin ve destekçilerinin Suriye'deki eylemlerine son vermeleri ya da tamamen Suriye'yi terk etmeleri anlamını taşıyor.
Eğer bu ayrılıkçı eylemler devam ederse, bildirideki bu karar, "karşı durma kararlılığı" adı altında onlarla mücadele etmeyi gerekli kılıyor.
Zirve'de Astana süreciyle başlanan üçlü eşgüdümün mutabakat çerçevesinde devamına karar kılındı. Zaten Suriye krizinin başladığı 2011 yılından bu yana hiçbir çözüm Astana süreci kadar faydalı olmamıştır. Son yaşanan İdlib sorununun da aynı ruhla çözüme kavuşturulması kararlaştırıldı.
Yalnız bu karar daha önce de olduğu gibi, "silah bırakmayı ve ateşkesi kabul etmeyen terör gruplarının varlığına müsaade edilecek" anlamına gelmemektedir.
Bildirinin 4'üncü maddesinde bu vurgu yapıldı: BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıkları teyit edildi.
Bu maddenin devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "ateşkes" ısrarına atıfta bulunuldu: Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altı çizildi.
Yani 3 liderin de ittifakla imzaladığı Tahran bildirisinin bu maddesi şunu vurguluyor: 
"Silah bırakmayıp teröre devam etmekte ısrar edenlerle, çağrıya uyup silah bırakan ve ateşkese dahil olanlar ayrıştırılacak, terörle mücadele, silah bırakmayanlara karşı yürütülecek."
Bildiride "siyasi süreç" vurgusu da oldukça önemli? Çünkü İdlib'de "silah bırakmayan" terör grupları da temizlendikten sonra toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi için siyasi süreç şart? 
İlgili maddede, ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inanç yinelendi; siyasi sürecin Soçi'de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıkları teyit edildi.
Siyasi süreç, aynı zamanda Suriye'nin kuzeyinde özerklik sevdasında olanları ve de ABD'nin vatan hesabını da bertaraf edecektir. Suriyeli Kürtler, her ne kadar ABD'nin yönlendirmesiyle terör örgütü YPG'nin baskılarına maruz kalıyorlarsa da, uygulanan zalimane tavırlardan dolayı oldukça rahatsızlar?
Siyasi süreçle birlikte, diğer bölgelerde hakimiyetini sağlamış olan Suriye Devleti, Suriyeli Kürtlere, ABD'den ve terör örgütü YPG'den çok daha fazla güven verecektir.
Bildirinin 9'uncu maddesinde yer alan, "Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altı çizildi" ifadeleri de, pratiğe geçmesi durumunda, "Suriyeli mülteci" sorununun çözümü için önemli bir adım olacaktır.
Şahıslar arasında nasıl olabiliyorsa, ülkeler arasında da birtakım ihtilaflar elbette ki olacaktır. Ama ilgili taraflar, ülkelerinin ve milletlerinin menfaatleri adına bağımsız bir duruşla masaya oturur ve de bölgesel sorunların çözümü için istişare ederek işbirliğine giderlerse, çözülemeyecek sorun yoktur. 
Böylece bölgeyle alakası olmayan, hatta bölgemizde kanser hükmünde olan diğer ülkeler de elleri boş bir şekilde o bölgeyi terk etmek zorunda kalacaktır.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu sözleriyle yazımızı bitirelim: "Bölgesel sorunlar ancak bölge ülkelerinin işbirliğiyle çözülebilir."
Astana süreci ve devamında yapılan zirveler bunun önemini gösteriyor.
Keşke Suriye konusuna 2011'de bu gözle bakılabilseydi.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.