Kamuda tasarruf olursa ne olacakmış söyleyin bakalım.
Kocaman bir hiç!
Sözde ekonomist unvanlı çeyrek akıllı zavallıların en çok konuştuğu ve güya hükümete akıl diye verdikleri formül bu.
Ancak hepsinin o kadar akılsız olduğunu zannetmiyorum!
İş başına getirilen ve ekonomi adına söz sahibi yapılanların küresel efendilerin komiserliğini yaptıklarını çok iyi biliyorum.
Kısa ve özet gitmeye çalışacağım lütfen anlamaya çalışın!
Bakınız aynı tasarruf hikayeleri hangi yıllarda söz konusu olmuş ve sonuçta ne olmuş.
Mesela; 1994, 2001, 2008, 2018, 2021 yıllarında krizler meydana gelmişti hatırlarsanız.
O zamanda ilk akla gelen tedbir, tasarruf olmuştu.
Çok büyük bir hata yapılıyor!
Zira o dönemlerde uygulamaya konulan kamuda tasarruf tedbirlerini çok yakından takip eden bir gazeteciydim.
İnanın çocukça bir bakış açısı ve hiçbir anlamı yok.
Mehmet Şimşek konuştu dün ve devreye koyacakları bu uygulamalar sayesinde bütçe açığını kapatmayı hedeflediklerini söyledi.
İşte bu ve benzer kafalara sahip olanlar, kapitalizmin zırva bilgilerini ekonominin olmazsa olmazları olarak takdim ediyorlar.
Öyle yetiştirilmişler ve görevlendirilmişler!
Peki, nedir bu çok korkutucu olarak aktardıkları bütçe açığı meselesi.
Bütçe açığı, bütçe giderlerinin bütçe gelirlerini aşması sonucu ortaya çıkan açıktır.
Anlaşılmayan bir şey var mı?
Devletin bir yıllığına tanzim ettiği bütçeden daha fazlasına ihtiyaç duyulması olayına denilen şeye, bütçe açığı deniliyor.
Efendin bütçe açığı olursa ne olurmuş?
Bütçe açığının artması, merkezi hükûmetin ekonomideki borçlanılabilecek kaynakların daha büyük bir kısmını talep etmesine ve dolayısıyla özel kesimin ve hane halkının borçlanabileceği kaynakların azalmasına ve ekonomik durgunluğa sebep olabilirmiş!
Tabi bu aktardıklarımızı kavrayabilmek belki her okurumuz için zor olabilir ama ben yine de sadeleştirmeye çalışacağım.
2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa göre merkezi yönetim bütçesi gelirleri 8 trilyon 353 milyar 29 milyon 549 bin; bütçe giderleri ise 11 trilyon 7 milyar 879 milyon 53 bin lira öngörülüyor.
Kabaca 3 trilyon TL gibi bir gider fazlalığı gözüküyor değil mi?
Peki ya 2024 yılı GSYH ne kadar tahmin ediliyor?
2024 yılı GSYH, 26 trilyon 276 milyar TL olarak tahmin ediliyor.
Tekrar başa dönecek olursak, 2024 yılı toplam bütçesi giderleri, 11 trilyon 7 milyar 879 milyon 53 bin lira olarak hesaplanmış.
Yani piyasalara aktarılması düşünülen parasal genişleme gibi düşünelim bunu.
11 trilyon 879 milyar para, nasıl bir sihirbazlıkla yılsonu GSYH olarak 26 trilyon 276 milyara ulaşma başarısını gösterecek.
Baştan aşağı hesap hatası.
Bütçe açığı veya aşılmasını korkunç bir sonuç olarak değerlendirmek aptallıktır.
Milli devletlerin bundan korkmasına gerek yoktur.
Şimdiki gibi gayri milli ekonomi cahilleri tarafından yönetilirseniz, işte sonuç böyle olur.
Tek gelir kaleminizi milleti soymak anlamına gelen vergilerden oluşturursanız, işte şimdi bütçemiz açık verdi diye ağlamaya ve sızlanmaya başlarsınız.
Türkiye sahip olduğu yeraltı ve yerüstü kaynakları ile yıllık bütçesini çok rahatlıkla 50 trilyon lira yapabilir.
Faizleri sıfırlayıp dövizi sabit kur olarak hiç endişeniz olmasın enflasyon değil, dezenflasyon olur.
Zira bugün dolara ihtiyaç duyduğumuz ürün kalemlerini rahatlıkla kendi ülkemizde üretebiliriz.
En fazla dışarıdan döviz harcayarak almak durumunda kaldığımız enerji kalemini de aynı rahatlıkla ülkemizde üretebiliriz.
Geriye kalan döviz ihtiyacımızı ise çok rahatlıkla, turizm sektörü, ihracat ve yurt dışı mevduatlardan temin edebiliriz.
Sevgili dostlarım, bir ülkede faiz artırımı ile enflasyonun düşürüleceğini sanan kim varsa, inanın dünyanın en geri zekâlı adamıdır!
Faizlerin artırılması sadece ve sadece, mevduat sahiplerine ve yurt dışı sıcak para çakallarına yarar sağlamaktadır.
Efendim illa da kamuda tasarruf edelim diye düşünüyorsanız, alın size ilk başlayacağınız yer.
2024 yılı için Cumhurbaşkanlığı bütçesi olarak öngörülen tutar, 12 milyar 283 milyon TL olmuştur.
Buna göre sarayın aylık masrafı 1 milyar 23 milyon TL'ye denk gelirken, günlük masraf 34 milyon 119 bin TL olarak hesaplanmıştır.
Sarayın bir günlük harcaması ise, asgari ücretle geçinen 3.000 kişinin aylık maaşıdır.
Yok, buradan tasarruf edilmeyecek ve emekli maaşı ile asgari ücretliye yapılacak artışlardan tırpanlama düşünülüyorsa, buna evet diyen ve el kaldıran herkes millet düşmanıdır!
- Türkiye-ABD savaşı yaşanacak! / 01.10.2024
- Tasarruf tedbirleri ihanettir! / 30.09.2024
- 15 Temmuz’un babası Said-i Nursi’dir! / 24.09.2024
- Atatürk’e dönülmezse Allah belamızı verir! / 23.09.2024
- Hüda-Par kapatılmalı! / 19.09.2024
- Emekliler düşünmekten kanser oldu / 18.09.2024
- Atatürkçü olmayan orduya alınmamalı / 17.09.2024
- Narin yüzümüze tükürdü / 16.09.2024
- Atatürk’le savaşan kaybeder! / 13.09.2024