Terör dış kaynaklı

Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıl Kasım ayı ortalarında Irak'ın kuzeyinde Erbil'de "Bağımsız Kürdistan(!) Konferansı" adında bir toplantı yapılmıştı.Bu bölücü toplantının finansörü ABD. Katılanlar ise ABD ve İsrail'in bu bölgedeki bölme projelerine taşeronluk yapan Türkiye'den, Irak'tan, Suriye'den ve İran'dan kayılmış bölünme sevdalıları. Diğer bir ifadeyle PKK'nın değişik versiyonları.Hafızanızı tazelemek kabilinden bu bölücü toplantıda konuşulan mevzuları tekrar hatırlatalım.

1) Suriye, İran ve Türkiye'de bağımsız Kürt federal bölgelerinin kurulma olanakları...2) Böyle bir olasılık durumunda karşılaşılması muhtemel zorluk ve engeller...3) Bağımsızlık yolunda Kürt halkının motivasyonu...4) Irak'taki olası Kürt devletinin komşu ülkelere etkileri...5) Bağımsızlık durumunda bölge ülkelerinin muhtemel engellemelerine karşı Kürtlerin karşı koyma yöntemleri...

Ortak görüş ise, şimdilik Kürtlerin bulundukları ülke sınırları içinde mücadele ederek Irak Kürtlerinin elde ettiği haklara benzer haklar elde etmesini sağlamaları..."Tekrar etmekte fayda var, konferansın finansörü ABD, ve toplantı onun gözetiminde yapılıyor. Konuşulan temel konu ise, Türkiye, Suriye, İran ve Irak, bölücü unsurlar devreye konularak nasıl parçalanır, taktikler, projeler ve uygulamalar? Bu bölücü toplantıyı neden hatırlattım?Çünkü bugün yaşadığımız terör olaylarının hedefini, kimler tarafından organize edildiğini net olarak ortaya koyuyor.

Yapılan bu ve benzeri organizasyonlar, CIA ve FBI başkanlarının yoğun ziyareti, gerek AB ve gerekse ABD tarafından etnik ayrımcılığı körükleyen talepler ve baskılar, Lozan'ı delme ve ortadan kaldırma çabaları, onların taşeronluğunu yapan Batı sevdalısı siyasilerimizin bölücülüğe çanak tutan uygulamaları ve daha nice gelişme, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i yıllardan beri yapmış olduğu uyarılar konusunda yine haklı çıkarmıştır.

Sayın Baş'ın son olaylarla ilgili yaptığı uyarılar da mutlaka dikkate alınmalıdır: "Güneydoğu illerimiz ve Büyükşehirlerimiz başta olmak üzere ülkemizde tezgahlanan son olaylar, Türk milletinin bölünmez bütünlüğünü parçalamaya yöneliktir, Türk devletini dağıtmaya yönelik faaliyetlerdir. Bu kalkışma ve faaliyetler, dış kaynaklıdır, dış güdümlüdür, dış desteklidir. Bu tahriklere alet olmak, tamamen yanlıştır, son derece vahimdir. Böylesi bir yanlışlığa hiçbir vatan evladı düşmemelidir, alet olmamalıdır. Bu konunun masumiyeti olamaz" şeklinde konuştu.Evet. Sayın Baş, bu olayların milletimizle uzaktan yakından alakası olmadığının ve dış kaynaklı olduğunun altını çiziyor.Ve olması gerekeni dün olduğu gibi bugün de ortaya koyuyor:"Yıllardan beri söylediğimiz gibi, aslolan devlet-millet bütünlüğüdür, sivil-asker beraberliğidir. Zira Türkiye gemisine zeval geldiğinde, hepimize gelir; sen şusun, sen busun diye ayırım yapmadan hepimizi batırırlar, hepimizi dağıtırlar. O halde bugün, diğer günlerden daha ziyade birliğe ve kardeşliğe muhtacız. Bunda hiç kimsenin şüphesi ve zafiyeti olamaz"Çözüm, birlik ve beraberlik, daha fazla kenetleşmek.Ne diyordu Mehmet Akif:"Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez"

Küresel güçlerin bugün yapmak istedikleri Kürt kardeşlerimizi ayırarak onları abad etmek, onları zengin etmek değil, bilakis milletimizi paramparça ederek, her bir unsurun daha kolay ortadan kaldırılmasını ve yutulmasını sağlamaktır.Hedef, insanı yaşatmak değil, altındaki toprağı, yer altı zenginliklerini, sahip olduğu her şeyi rahatlıkla alabilmektir.Ayık olmalıyız ve oyunlara asla gelmemeliyiz.Her zamankinden daha fazla birliğe ve milli çözümlere ihtiyacımız var.