logo
19 MART 2024

Tohum stratejiktir

29.01.2021 00:00:00
'Tohum stratejiktir' seslendirme dosyası:

Tohumculuk konusu en çok merak edilen, en çok araştırılan ve tartışılan konulardan birisidir. Dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, "tarımın en stratejik sektör" olduğunu vurgulamaktadır. Bunun sebebini ise, "Topsuz tüfeksiz savaşılabilir ama buğdaysız, gıdasız savaşılamaz" diyerek özetlemektedir. 

En stratejik sektör tarımın en stratejik konusu ise elbette ki tohumdur.

Ülkemiz bitki çeşitliliği, verimli arazileri, uygun hava şartları sebebiyle dünyada çok önemli bir konumdadır. Buğday gibi en temel gıda ürünlerinin ana vatanıdır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk, tarıma ve tohumculuğa çok önem vermiştir. Özellikle de 1930'lu yıllarda tohumculuk üzerine çok önemli çalışmalar yapılmıştır. Ama ne var ki, diğer konularda olduğu gibi bu konuda da Atatürk'ün izi takip edilmemiştir.

Türkiye'de tohumculuk 1982 yılından önce tamamen devletin kontrolündeydi, fiyatlar da bizzat devlet tarafından belirlenmekteydi. 

Fakat 1984 yılında tohum fiyatları serbest bırakıldı. Aynı yıl tohumluk ithalatı da serbest bırakıldı. 1985 yılında Tohumluk Teşvik Kararnamesi ile özel sektör tohumluğa yönlendirildi ve özel sektöre dayalı bir yapılanmaya gidildi.

Özel sektör dediğimize elbette ki bunların içinde küresel karteller de var.

AKP iktidarında tohumculuk konusunda oldukça tehlikeli adımları atıldı.

2006 yılında 5553 sayılı Tohumculuk Yasası çıkartıldı. Bu kanunla çiftçilerin tohum satmasına yasak getirildi. Fakat tohumlarını ticarete konu edilmeden, bedelsiz olmak koşuluyla takas etmeleri serbest kılındı. Tohumculuk Kanunu ile tohumun kontrolü şirketlere verilmiş oldu. Bu kanunla, tohum şirketlerinin oluşturmuş olduğu Tohumcular Birliği, tohum politikalarında belirleyici konuma getirildi.

Ülkemizde tohumculuğun makus kaderini berirleyen diğer önemli gelişme ise 19 Ekim 2018'de atıldı. "Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik" yayımlandı. Bu yönetmelikle, yerel tohumlara sertifika zorunluluğu getirildi.

Hükümet, 2018'den itibaren sertifikasız tohum kullanan çiftçiye destek verilmeyeceğini açıklayarak ata tohumlarının kullanımını ya da takas yöntemiyle el değiştirmesini bir nevi cezalandırmış oldu. Uzmanlar o günlerde yaptıkları açıklamalarda, "Sertifikalı tohum kullanımından esas kârlı çıkacaklar, bu tohumların sertifikasını elinde tutan çokuluslu şirketler ve onların yerli ortakları olacak" değerlendirmesini yaptılar.

O günlerde TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, sertifikalı tohumların atalık tohumların sonunu getirebileceğini kaydederek şu uyarılarda bulunmuştu: "Binlerce yıldır kendi tohumunu üreten köylü kendi geliştirdiği tohum çeşitlerini satarak geçimine katkı sağlıyordu. 2006 yılında çıkarılan Tohumculuk Kanunu ile çiftçinin bu imkanı elinden alındı. Tohumunu satarak kazanç elde etme imkanı kaldırılan köylüye bir de tohumu sertifikalı olmaz ise destek verilmeyecek olması atalık tohumların bir diğer değişle yerli tohum çeşitlerinin hızla azalması anlamına gelir."

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ise, 'Milli Tarım Projesi' kapsamında 2018 yılından itibaren tüm tohumların sertifikalı hale getirilmesinin gıda bağımsızlığını tehdit edeceğini ve küçük çiftçiye büyük zarar vereceğini açıklamıştı.

Bugün geldiğimiz noktada siyasilerimiz yerli ve milli tohumdan bahsediyorlar. 

Şu bir gerçek ki, doların tercümesi olarak bastığımız TL ne kadar yerliyse, yerli tohum denilen tohumlarımız da o kadar yerlidir. Yani ne yerlidir, ne de millidir. 

Tohumculuk stratejiktir ve asla özel sektörün inisiyatifine bırakılamaz, mutlaka devlet işin merkezinde olmalıdır. Para stratejiktir, devlet, emek ve üretim karşılığı senyorajla üretmelidir; madencilik ve enerji sektörü stratejiktir, devlet-millet ortaklığıyla işletilmelidir; aynen bunlar gibi tohumculuk da stratejiktir, devletin kontrolünde olmalıdır.

Bu, bağımlı olmamak açısından da böyledir, gıda güvenliği açısından da böyledir. 

Milli Ekonomi Modeli'nin tohumculuk projeleri mutlaka hayata geçirilmelidir, bu işi bilen kadro ve Liderle.

Tohumun stratejik önemini vugulayan şu tarihi olayı da hatırlatmakta fayda görüyorum:

İlk tohum bankası, Nikolai Vavilov tarafından Pavlovsk'ta kuruldu. Dünyanın dört bir yanına seyahat ederek, yabani ve bölgesel tohumları toplayan, bu idealist botanikçi, tohum bankasının dünyanın kaderini tayin edecek öneme sahip olduğunu düşünüyordu. 

II. Dünya Savaşı'nın kızıştığı 1941 yılında, Sovyet Hükümeti, Almanların Leningrad'a (bugünkü Saint Petersburg) doğru ilerlemesi üzerine, müzelerdeki sanat eserlerini koruma altında aldı ama dünyanın en geniş tohum bankası olan Pavlovsk'taki tohumlar için aynı özeni göstermedi. Burada çalışan 9 bilim insanı, tohum bankasını Rus halkının geleceği olarak görüyorlardı. Kuşatma boyunca her ne pahasına olursa olsun, tohumları korumaya karar verdiler. 400 bin tohum, kök ve meyve fidesinden, canlı kesitler alarak paketlediler. Bodrum katındaki soğuk hava deposuna taşıdılar.

900 gün süren Leningrad Kuşatması, modern tarihin en yıkıcı kuşatmasıydı. Kıtlık ve açlık dört bir yanı sardığında, bilim insanları tohum bankasını korumayı sürdürdüler. 24 saat tohum deposunun (16 odadan oluşuyordu) önünde nöbet tuttular. Patates yumruları küflenmeye başladığında, ağır bombardımana aldırmadan, yumruları toprağa ektiler. Tohumlar donma tehlikesiyle karşılaşınca, bombalar tarafından yıkılmış binalardan topladıkları ahşap molozları, depoya taşıyıp, yaktılar ve tohumların donmasını önlediler.

Giderek kıtlık daha da dayanılmaz bir hal aldığında, artık tohumları kendilerinden de korumaları gerektiğini biliyorlardı. Nöbetleri iki kişi birlikte tutmaya başladılar. Kimse tohumlarla yalnız kalmamalıydı.

Her üç kişiden birinin açlıktan öldüğü kuşatma günlerinde, bu 9 bilim insanı, tonlarca tohum, kök ve meyve fidesini, açlıktan kıvranırken bile korumayı başardılar.

Başkaları tohumlarına bu kadar önem verirken, bizlerin ata tohumlarımızı zarar verecek şekilde büyük hatalar yapmamız hiç de doğru değildir.

Gerçek yerli tohumculuk geleceğimizin teminatıdır.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
"Akıllı tarım uygulamalarıyla verimi 40'a katlayacağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
"Akıllı tarım uygulamalarıyla verimi 40'a katlayacağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.