Neron'u bilirsiniz. Milattan sonra 54-68 yılları arasında hüküm sürmüş, zalimliğiyle bilinen Roma imparatoru… Tabi daha çok nam saldığı konu Roma'yı yakıp, büyük bir zevkle izlemesi… Gelelim, konunun Trump'la alakasına…
ABD Başkanı Trump, Washington ile Moskova arasında 1987'de imzalanan 'Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) tek taraflı olarak çıkacağını açıkladı.
Trump'ın bu açıklamasından kısa bir süre sonra da Beyaz Saray'dan başka bir açıklama geldi ve ABD'nin, Obama ile Medvedev arasında 2010 yılında imzalanan START-3 stratejik nükleer güçler anlaşmasından da çıkabileceği belirtildi.
Reagan ile Gorbaçov arasında imzalanan INF anlaşması, 500-5500 kilometre menzili olan, karadan fırlatılan, konvansiyonel ya da nükleer başlık taşıyabilen güdümlü ve balistik füzeleri yasaklıyordu.
Bu anlaşma çerçevesinde Sovyetler Birliği 1752, ABD ise 859 füzesini imha etti.
Dünyada stratejik dengeyi sağlayan çok daha kapsamlı START-3 anlaşması ise 2021 yılına kadar devam etmesi gereken bir anlaşma...
Anlaşmaya göre, ABD ve Rusya'nın stratejik nükleer silahlar envanterinde ateşlemeye hazır en fazla 700 balistik kıtalararası füze, 1550 tane de denizaltı ve uçak konumlu nükleer başlık bulunabiliyor. Ayrıca depolarda en fazla 800 yedek başlık bulundurulabiliyor.
ABD, bu anlaşmalardan tek taraflı çekilmesinin gerekçesi olarak, Rusya'nın bu anlaşmaları ihlal ettiğini iddia ediyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Segey Ryabkov bu gelişmelere yönelik şu açıklamalarda bulundu:
"Amerikan yönetiminin Rusya'ya şantaj yaparak silah konusunda taviz verdirme girişimini tedirginlikle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz. ABD, Rusya'nın orta ve kısa menzilli nükleer başlıklı füzeler anlaşmasını çiğnediği iddiasını kanıtsız bir şekilde ortaya atarak, dünyadaki istikrar ve stratejik dengeleri altüst etmek istiyor."
Özellikle son dönemlerde ABD bunu hep yapıyor. BM kapsamında İran'la yapılan nükleer anlaşmadan da hiçbir gerekçe göstermeden tek taraflı çekilmişti, üstelik anlaşmaya uyma kararı alan ülkelere yaptırım tehdidinde bulunarak…
Bu konuda en üst kuruluş olan Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ise İran'ın anlaşmaya tamamıyla uyduğu raporunu ortaya koymuştu.
Doğal olarak Rusya da ABD'den iddialarına yönelik kanıt istiyor. Ryabkov açıklamasının devamında, "Şantaj hayata geçirilirse bizim karşı hamle yapmaktan başka seçeneğimiz kalmaz. Aralarında askeri karşı önlemlerin de bulunduğu adımlarımız olacaktır. Umarım gelişmeler bunu gerektirecek şekilde ilerlemez" uyarısında bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Nükleer silahları ilk kullanan Rusya olmayacak. Ancak saldırana da yanıtımız feci olacak" ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin INF'den çekilme kararı hakkında Washington yönetiminden resmi açıklama beklediklerini söyledi. ABD'nin INF'den çekilme prosedürünü henüz uygulamaya koymadığına da dikkat çeken Lavrov anlaşmadan çekilme kararına mutlaka tepki göstereceklerini vurguladı.
Rus senatör Konstantin Kosaçev, ABD'nin, INF'den çekilme isteğiyle, bu sınıftaki silahları Rusya ve Çin sınırlarının daha yakınına getirilmesini amaçladığını söyledi.
Kosaçev, ABD'nin INF'den çekilmesinin savaşa yol açabileceği ve bu kritik konunun BMGK'da görüşülmesi gerektiğini ifade etti ve "ABD'nin önünde şimdi iki seçeneği var: Ya savaş yolunda ilerlemek ya da aklıselime yönelmek. ABD'nin tek taraflı kararının ardından, olası bir nükleer krizden yalnızca birkaç kişi sağ çıkabilecek" dedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, ABD'nin füze geliştirmesi halinde bunun stratejik bir girişim olacağını, Rusya'nın karşılık vermek durumunda kalacağını ve neticede Amerika'nın bu girişimiyle birlikte dünyanın daha tehlikeli bir yer haline geleceğini söyledi.
Rus senatör Aleksey Puşkov, Washington'ın kararının küresel istikrara yönelik büyük bir darbe olduğunu söyledi. Bir diğer senatör Frants Klintseviç de ABD'nin Rusya'yı silah yarışına sürüklemeye çalıştığını vurguladı.
ABD'nin INF anlaşmasından çekilmesine AB ülkelerinden ve Çin'den de tepki geldi.
AB Komisyonu sözcülerinden Maja Kocijancic, Anlaşmanın Soğuk Savaş'ın ve nükleer silah yarışının sona ermesine katkı sağladığını, bu anlaşma sayesinde yaklaşık üç bin nükleer ve konvansiyonel savaş başlığı ortadan kaldırıldığını belirterek, "ABD ve Rusya Federasyonu'nun anlaşmayı korumak, tam ve doğrulanabilir şekilde uygulanmasını sağlamak için yapıcı diyalog içinde kalmaları gerek" dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying ise, ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilme kararı üzerinde iki kere düşünmesi gerektiğini belirtti. INF'nin silahsızlanma sürecinde ilerleme kaydedilmesinde ve stratejik dengeyi ve küresel istikrarı sağlamada önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Hua, tek taraflı çekilmenin çok sayıda olumsuz sonucu olacağının altını çizdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron anlaşmanın önemini vurguladı, Almanya Başbakanı Merkel ise Trump'ın kararından dolayı üzüntü duyduğunu belirtti.
Daha önceki yazılarımızda ABD'nin kaosdan ve savaşlardan beslendiğini belirtmiştik.
İstikrar ve barış, varlığı küresel sömürüye dayanan ABD'yi zor duruma düşürmektedir.
Üreterek değil, sömürerek ayakta kalan ABD'nin, dünyada Milli Ekonomi Modeli'nin bir projesi olan milli paraların ve milli paralarla ticaretin devreye girmesiyle beraber kağıttan imparatorluğu darmadağın olmuştur. Şimdi de INF ve START-3 anlaşmalarından çekilerek tabiri caizse Neronvari bir şekilde dünyayı yakmanın hesabı içindedir.
Halbuki Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde ifade ettiği gibi, dünyanın kaynakları her ülkeye, her millete, her ferde yetecek kadar çoktur, sınırsızdır.
Sömürü ihtirası bir kenara konulup, kaynaklardan herkes adil bir şekilde istifade ettiğinde dünya daha yaşanabilir bir yere dönüşür, barış ve gerçek istikrar hakim olur.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024