Son bir haftadır İran- Irak sınırındaki askeri hareketlilik tartışılıyor. Özellikle hafta içinde basına yansıyan "Kara Kuvvetleri Karargahı Şırnak'a taşınıyor" ve "240 bin asker sıfır noktasına kaydırıldı" haberleri gündeme damgasını vurdu. Çünkü bir ülkenin Kara Kuvvetleri Karargahı'nın sınır bölgesine ve 240 bin askerle birlikte kaydırılması ne sıradan bir PKK operasyonu için olabilir, ne de "rutin hareketlilikle" izah edilebilir. Böyle bir gelişme ancak ve ancak savaş durumunda cereyan edebilir. Bu bağlamda askeri çevrelerden gelen bilgiler olayın rengini net bir şekilde ortaya koyacak nitelikte değil. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Paşa, "Olağanüstü bir şey yok, zaten orada bir hareketlilik var. Hep hareketlilik var, geçmiş yıllara bakarsanız bu yıldan hiçbir farkı yoktur ama bu yıl biraz farklı yorumlandı" diyor ama farklı yorumlanmasını gerektirecek onlarca gelişmenin tamamen tesadüf eseri üst üste gelmesi de imkansız olsa gerek. Peki bu üst üste gelen gelişmeler neler?Öncelikle Irak'ta çok yoğun günler yaşanıyor. Aylardır kurulamayan hükümet, Talabani'nin cumhurbaşkanlığı ve Maliki'nin de başbakanlığında kuruldu gibi. Bu gelişme birçokları için "Irak'ta siyasi krizin sona erdiği" anlamına gelse de, olayların perde arkasına göz gezdirenler için Irak'taki asıl kargaşanın başlangıcı. Çünkü Irak petrollerinin yüzde 40'ını barındıran ve Türkiye'nin çoktan pembeleşen kırmızı çizgilerinin odak noktası olan Kerkük ile ilgili kritik süreç daha yeni başlıyor.Irak'ta hükümet kuruldu, 2007'ye aylar kaldı, Kerkük için geri sayım hızlı bir şekilde başladı?Peşmergelerin Kerkük'e bu sıralar Kürt göçünü hızlandırdıkları ve bölgedeki etnik mücadelenin yüksek yoğunlukta devam ettiği yönünde haberler, ajanslara düşmeye başladı. İkinci olarak 2 gün sonra ABD Dışişleri Bakanı Rice Türkiye'ye gelecek. Rice, Türkiye'ye gelmeden yaptığı açıklamalarda PKK konusunda istihbarat bilgilerini Türkiye ile paylaştıklarını belirterek, sıcak mesajlar vermeye çalışıyor. Üçüncüsü, İran, kendi sınırına sızan PKK'lılara yönelik füzeli saldırılar gerçekleştiriyor. Ayrıca İran'ın da Türkiye gibi Irak sınırında ciddi bir askeri hareketlilik olduğu da gelen haberler arasında.Yazın gelmesiyle hareketlenen sınır bölgelerinde savaş alarmının verildiğini anlamak için askeri bir dehaya sahip olmaya gerek yok sanırım.Peki bu işin perde arkasında neler var? Türkiye, serhad boylarına yüzbinlerce askeri kaydırarak neyin hazırlığını yapıyor?Bu sorulara acikistihbarat.com'da verilen cevap gerçekten çok ilginç:"İstanbul Saldırılarının gerçekleştiği hafta sırasında Harp Akademilerinde 2000 NATO mensubunun katıldığı ve NATO'nun yeni güvenlik konsepti çerçevesinde oynadığı Harp Oyunu sırasındaki senaryonun ne olduğunu hatırlayalım. Senaryo; NATO güçlerinin etnik çatışma yaşanan bir adaya müdahale ederek taraflar arasında tampon bölge oluşturmasını ve tarafları uzlaştırmasını içeriyordu. Kerkük'ün Irak içinde etnik bir adaya dönüştüğü ve çatışmaların müdahaleyi meşrulaştırdığı noktada, NATO bu iş için biçilmiş kaftan olarak sahaya sürülecektir. NATO bünyesinde TSK kuvvetleri de yeralacağı için, Türk milletinin gururu okşanacak ve TSK'nın yıpranan görüntüsü bir ölçüde telafi edilirken; Kerkük'ün Brüksel gibi uluslararası bir koloni olması yolunda ilk askeri ve hukuki temel atılmış olacaktır. Kerkük; ne Kürtlere, ne Türklere yar edilecek?"ABD, "çıkmazın boynuzlarında oturduğu" bir ortamda bu senaryo gerçekleştiği takdirde ciddi anlamda rahatlayacak ve İran hesapları öncesinde yeni açılımlar kazanacak. Peki Türkiye ne olacak?Bu sorunun hala net bir cevabının olmaması sizce de düşündürücü değil mi?
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012