AKP hükümetinin yasa çıkarma önceliğinin milletin problemlerine çözüm üretme niyeti olmadığını, ağırlıklı olarak yabancıların ve azınlıkların çıkarlarının ön planda tutulduğunu birçok defa belirtmiştik.
Yaşanan son gelişmeler de bu görüşümüzü maalesef doğrulamaktadır.
Örneğin Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Tasarısı…
1. bölümünün 11 maddesi önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ifadesine göre, Tasarı Türkiye’nin en önemli terör tehdidi olan PKK terörünü kapsamıyor. Hatta PKK’lı teröristler Türk ordusuyla çatışsa bile işledikleri suç, terör suçu olarak tanımlanamıyor.
İşin garipliğine bakın…
Bu konuda diğer bir önemli açıklama ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Adem Sözüer’den geldi.
Sözüer, ilgili tasarının uluslararası güçler tarafından istendiğine ve büyük şirketlerin bir anda batırılmasına imkan tanıyacağına dikkat çekti.
Sözüer şunları söyledi:
“Terörizmin finansmanı diye bir kanun yapılmaya çalışılıyor. Ve bu kanunun yapılması için dünyadaki büyük güçler Türkiye’ye baskı kuruyor. Sonucu son derece vahim olabilir.”
Dikkat edin, terörizmin finansmanını engellemek için bir yasa taslağı hazırlanıyor ve yasanın çıkması için başta ABD olmak üzere AB ülkeleri tarafından da baskı kuruluyor.
Bugün küresel terörün arkasındaki iradenin ABD ve İsrail olduğu kendi içindeki yetkililer tarafından da itiraf ediliyor. PKK da terör kapsamında ele alınmadığına göre bu yasa niçin çıkartılıyor?
ABD, küresel terörün gerçek finansörü… ABD, kendi ayağına kurşun sıkmayacağına göre, bayram değil seyran değil bu yasa da neyin nesi diyesi geliyor insanın…
ABD baskısıyla çıkartılan böyle bir yasanın gerek amacını gerekse doğuracağı tehditleri yine işin uzmanından Sayın Sözüer’den aktaralım:
“Eğer bu kanun çıkarsa, o büyük devletlerden birinin istihbarat örgütleri bir kişi ya da şirketle ilgili bilgi verdiğinde, ortada hiçbir suç şüphesi, hâkim kararı olmaksızın o şirketin ya da kişinin tüm malvarlığı dondurulacak.
Bunun için yabancı bir istihbarat kurumunun “A kişisi/kurumu terörü finanse ediyor” demesi yeterli olacak.
Böylelikle hoşa gitmeyen her firma batırılabilir…”
Evet, Prof. Dr. Özenç’in ifadeleri bunlar…
Bu yasa taslağı batılı dostları(!) memnun etmek için çıkartılıyor.
Bir kişinin terörist olup olmadığını, kurumun da terörü finans edip etmediğini ABD belirleyecek. Zaten PKK’nın terör dışı kabul edilmesinin nedeni de burada gizli…
ABD bizzat kendisi terörü finanse ettiğine göre, burada suçlanacak olanlar terörü finanse edenler değil, etmeyenler olacak.
Kaçak elektriğin faturasının, ödemesini düzgün yapanlara kesildiği gibi…
Üstelik kara listeye alınan kişi ya da kurumları Türk yargısı da müdahale edemeyecek.
Bir “hukuk” devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde hukuku devre dışı bırakma girişimleri… Demek ki bu aşamadan sonra Türkiye öyle tavizlere gebe ki, en ufak bir muhalefet dahi istenmiyor.
Birileri bu ülkeyi ve milleti sahipsiz kılmak için son hamlelerini yapıyor.
Uyan ey aziz Türk milleti uyan!
Biraz daha uyursan, bir daha uyanma imkanı da bulamayacaksın.
Yaşanan son gelişmeler de bu görüşümüzü maalesef doğrulamaktadır.
Örneğin Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Tasarısı…
1. bölümünün 11 maddesi önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ifadesine göre, Tasarı Türkiye’nin en önemli terör tehdidi olan PKK terörünü kapsamıyor. Hatta PKK’lı teröristler Türk ordusuyla çatışsa bile işledikleri suç, terör suçu olarak tanımlanamıyor.
İşin garipliğine bakın…
Bu konuda diğer bir önemli açıklama ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Adem Sözüer’den geldi.
Sözüer, ilgili tasarının uluslararası güçler tarafından istendiğine ve büyük şirketlerin bir anda batırılmasına imkan tanıyacağına dikkat çekti.
Sözüer şunları söyledi:
“Terörizmin finansmanı diye bir kanun yapılmaya çalışılıyor. Ve bu kanunun yapılması için dünyadaki büyük güçler Türkiye’ye baskı kuruyor. Sonucu son derece vahim olabilir.”
Dikkat edin, terörizmin finansmanını engellemek için bir yasa taslağı hazırlanıyor ve yasanın çıkması için başta ABD olmak üzere AB ülkeleri tarafından da baskı kuruluyor.
Bugün küresel terörün arkasındaki iradenin ABD ve İsrail olduğu kendi içindeki yetkililer tarafından da itiraf ediliyor. PKK da terör kapsamında ele alınmadığına göre bu yasa niçin çıkartılıyor?
ABD, küresel terörün gerçek finansörü… ABD, kendi ayağına kurşun sıkmayacağına göre, bayram değil seyran değil bu yasa da neyin nesi diyesi geliyor insanın…
ABD baskısıyla çıkartılan böyle bir yasanın gerek amacını gerekse doğuracağı tehditleri yine işin uzmanından Sayın Sözüer’den aktaralım:
“Eğer bu kanun çıkarsa, o büyük devletlerden birinin istihbarat örgütleri bir kişi ya da şirketle ilgili bilgi verdiğinde, ortada hiçbir suç şüphesi, hâkim kararı olmaksızın o şirketin ya da kişinin tüm malvarlığı dondurulacak.
Bunun için yabancı bir istihbarat kurumunun “A kişisi/kurumu terörü finanse ediyor” demesi yeterli olacak.
Böylelikle hoşa gitmeyen her firma batırılabilir…”
Evet, Prof. Dr. Özenç’in ifadeleri bunlar…
Bu yasa taslağı batılı dostları(!) memnun etmek için çıkartılıyor.
Bir kişinin terörist olup olmadığını, kurumun da terörü finans edip etmediğini ABD belirleyecek. Zaten PKK’nın terör dışı kabul edilmesinin nedeni de burada gizli…
ABD bizzat kendisi terörü finanse ettiğine göre, burada suçlanacak olanlar terörü finanse edenler değil, etmeyenler olacak.
Kaçak elektriğin faturasının, ödemesini düzgün yapanlara kesildiği gibi…
Üstelik kara listeye alınan kişi ya da kurumları Türk yargısı da müdahale edemeyecek.
Bir “hukuk” devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde hukuku devre dışı bırakma girişimleri… Demek ki bu aşamadan sonra Türkiye öyle tavizlere gebe ki, en ufak bir muhalefet dahi istenmiyor.
Birileri bu ülkeyi ve milleti sahipsiz kılmak için son hamlelerini yapıyor.
Uyan ey aziz Türk milleti uyan!
Biraz daha uyursan, bir daha uyanma imkanı da bulamayacaksın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP Gençlik Kampı ve örnek lider / 05.08.2025
- Ekonomik gerçekler, Bakan Şimşek’i yalanlıyor / 31.07.2025
- Komisyonda CHP dışındaki oylar nitelikli çoğunluk / 30.07.2025
- Ciğerlerimiz yanıyor: Mücadelede bilimi kullanmalıyız / 29.07.2025
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Ekonomik gerçekler, Bakan Şimşek’i yalanlıyor / 31.07.2025
- Komisyonda CHP dışındaki oylar nitelikli çoğunluk / 30.07.2025
- Ciğerlerimiz yanıyor: Mücadelede bilimi kullanmalıyız / 29.07.2025
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025