Meselelere bazen farklı açılardan bakmakta fayda vardır. Bu şekilde göremediğiniz ölü noktaları da görür daha sağlıklı bir sonuca ulaşırsınız.ABD ve AB ülkelerinin Ukrayna üzerinden Rusya ile tutuştukları bilek güreşine bu sefer, Batının ayak oyunları konusunda mahir olduğunu da hesaba katarak, farklı bir açıdan değerlendirmeye çalışacağım.Batılı ülkeler, geçmişte de Rusya ile ilişkilerinde hep, asıl hedeflerine ulaşabilmek için Rusya'yı bir meseleyle oyalama taktiğini uygulamışlardır.Örneğin ABD, İslam ülkelerinde bir işgal planı olan Büyük Ortadoğu Projesi'nin temellerini atarken, Rusya'yı da Çeçenistan ile oyalıyordu.ABD ve AB ülkelerinin bugün asıl odaklandıklara nokta Ortadoğu'dur. Bunda, başta ABD'de olmak üzere AB ülkelerinde de söz sahibi olan güçlü Yahudi lobilerinin Batılı ülkeleri bu coğrafyaya yönlendirmesinin ve bu coğrafyada Büyük İsrail Devleti'ni kurma hayalinin etkisi büyüktür.Tabii ki, Ortadoğu coğrafyasının dünyanın merkezi olması ve çok zengin yer altı kaynaklarına sahip olmasını da unutmamak gerekir.Rusya'nın 2006 yılından sonra
Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmesi ve de bu sayede İslam dünyasıyla barışık bir dünya siyaseti belirlemesi Batılı ülkelerin bu Ortadoğu'yu işgal planlarını altüst etmiştir.Libya işgalinden sonra dış politikada da ayıkan Rusya, "Suriye, Libya olmayacak" duruşuyla Batılı ülkelerin elini kolunu sallayarak Suriye'yi işgal etmesine, terör unsurları kullanılarak parçalanmasına ve de bir Arap baharı estirilmesine müsaade etmemiştir.Suriye, Batılı ülkeler için o kadar kritik noktadır ki, parçalanmadığı zaman diğer BOP hedeflerine de ulaşılamamaktadır.Örneğin, İsrail'in korkulu rüyası olan ve Lübnan'da bulunan Hizbullah en büyük desteğini Esad yönetiminden almaktadır. Esad'lı Suriye, Hizbullah için bir nefes alma yeridir, dünyaya açılan kapısıdır. Esad devrilmeden, Hizbullah'ın bitirilmesi ve de İsrail'in yayılmacı politikasının önünün açılması mümkün değildir.Suriye parçalanmadan, Esad devrilmeden BOP'un Türkiye ve İran ayağı da bir türlü gerçekleştirilememektedir.Esasen Türk siyaseti ve Türk milleti sırf bu açıdan Ortadoğu gerçeklerine doğru bakabilse, Esad'ı zalim değil kahraman ilan ederdi, elini öperdi. Esad'ın varlığı ve de işgale karşı direnişi doğal olarak Türkiye'nin işgalinin önünü kesmektedir.Batılı ülkeler Rusya'nın Suriye sürecinde devreye girip BOP'u tökezletmesiyle beraber Ortadoğu politikalarında frene basmak zorunda kaldılar. İşgal faaliyetleri sadece kanlı terör üzerinden yürütüldü.Ve düşündüler ki, aynen Çeçenistan hadisesinde olduğu gibi Rusya'ya bir cambaza bak oyunu oynanmazsa BOP'u ilerletmek mümkün değil.Ukrayna krizini çıkardılar, bu kriz bahanesiyle yaptırım üstüne yaptırım uygulamaya başladılar. Rusya'nın ilgisini Ortadoğu'dan çok kendileri için Ortadoğu kadar önemli olmayan bu coğrafyaya çekmeye çalıştılar.Ukrayna krizi devam ederken, ABD Ortadoğu'da yeni taktikler, yeni planlar devreye koydu; Irak'ta kaşla göz arası hükümeti değiştirdi. Şimdilerde ise kara harekatı bile planlıyor.Rusya bu oyunu bozmak istiyorsa, yapması gereken Ortadoğu politikasına daha da ağırlık vermesidir. Ukrayna süreci bir taraftan barış eksenli yürütülmeye devam edilirken, asıl yapılması gereken ihmal edilmemelidir.Dünyanın zirvesinde kalabilmek Ortadoğu politikasındaki başarıya bağlıdır. Batılı ülkelerin bu coğrafya üzerindeki emellerini gerçekleştirmesi sadece İslam ülkeleri için değil, Rusya için de büyük bir tehdittir.