Dünya ekonomileri Trumplı ABD'nin başlattığı ticaret savaşları ve yaptırımlarla çalkalanırken, ekonomilerini Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile koruma altına alan başta Çin ve Rusya gibi BRICS devletleri büyümeye tam gaz devam ediyorlar.
Ülkelerin 2019 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan ikinci çeyrek büyüme (GSYH) rakamları açıklandı.
Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise dördüncü büyük ekonomisi olan Almanya ekonomisi ikinci çeyrekte küçüldü.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) rakamlarına göre, Alman ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daraldı.
Bu daralmanın gerekçesi olarak, küresel ihracat ihtilaflarının ve ticari çatışmaların Alman ihracatını etkilemesi, ihracatın zayıflaması, Brexit süreci vs ifade edildi.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ekonomiye yönelik bu yılın Ağustos ayı raporunda, ülkede üretimin bu yılın üçüncü çeyreğinde "cansız" kalacağını belirterek, ekonominin resesyon kıyısında olabileceği uyarısında bulunmuştu.
Bu çerçevede üçüncü çeyrek büyüme rakamları merakla bekleniyor.
Ekonomideki bu olumsuz veriler sadece Almanya'da mı?
Elbette ki hayır…
İçinde birçok gelişmiş ülkeyi barındıran Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bölgesinde bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 0,6 olarak gerçekleşen büyüme (GSYH), ikinci çeyrekte frene bastı ve yüzde 0,5 olarak gerçekleşti.
OECD ülkelerine tek tek baktığımızda bu yılın birinci çeyreğine kıyasla ikinci çeyrekte büyüme oranı;
ABD'de yüzde 0,8'den yüzde 0,5'e;
Almanya'da yüzde 0,4'ten yüze eksi 0,1'e;
Fransa'da yüzde 0,3'ten yüzde 0,2'ye;
İtalya'da yüzde 0,1'den yüzde 0'a;
İngiltere'de yüzde 0,5'ten yüzde eksi 0,2'ye;
Avrupa Birliği (AB) yüzde 0,5'ten yüzde 0,2'ye;
Euro Bölgesi yüzde 0,4'ten yüzde 0,2'ye geriledi.
Dış ticaret verilerinde yaşadığı daralmadan dolayı ekonomisinin küçüleceği beklenen Çin ise beklentilerin tam tersine tüm hızıyla büyümeye devam ediyor.
Çin Ulusal İstatistik Bürosu rakamlarına göre, Çin 2019 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 6,2 büyüdü.
İstatistik Bürosu'ndan yapılan açıklamada, Çin ekonomisinin ana motorunun "iç tüketim" olduğu vurgulandı.
Çin, 5 Mart 2013 tarihinde devleti idare edecek kadroların belirlendiği Ulusal Halk Kongresi'nde "tüketim odaklı bir ekonomi"ye geçtiğini tüm dünyaya ilan ederek Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni "Geleceğe yön veren Rehber Prensipler" olarak ekonominin merkezine almıştı.
Ve bu tarihten sonra Çin Milli Ekonomi Modeli'nin iç talebi canlandırıcı tüketimi teşvik projelerini "kanunlaştırarak" uygulamaya başladı.
Çin bu tarihe kadar ABD'nin dayattığı "ihracat odaklı" bir ekonomi anlayışını benimsemişti.
Bu mantıkla tüm dünyanın fasoncusu haline dönüşmüştü.
Çalışıyor, çabalıyor, üretiyor, ürettiklerini başta ABD olmak üzere batılı ülkelere ya da diğer ülkelere ABD'nin boyalı kağıdı (ABD doları) karşılığı satıyordu.
Taa ki, o boyalı kağıtlarla ABD'de bir petrol şirketinin ihalesine girip kazanana kadar…
İhalede en yüksek teklifi verip, elindeki kağıtları ABD'de bir yatırıma dönüştürmek isteyince, ihaleyi kazanmasına rağmen şirketi bir türlü satın alamadı.
Çünkü ABD Kongresi toplandı, ABD'li petrol şirketinin "stratejik" olduğu vurgulandı ve Çin'e satılamayacağı açıklandı.
Çin o zaman anladı ki, elindeki boyalı kağıtlar (dolar) ve ABD tahvilleri, karşılığı ABD'de olmayan sadece kağıt parçaları…
Kandırılmıştı, kazıklanmıştı.
Hem elindeki kağıtlardan kurtulmak, hem de ekonomisini sağlam bir zemine oturtmak istiyordu.
Ve Milli Ekonomi Modeli ile tanıştı.
2008 yılında Milli Ekonomi Modeli'nin bazı tüketimi teşvik projelerini deneme mahiyetinde hayata geçirmeye başladı.
4 trilyon yuan bastı ve vatandaşlarının cebine koydu.
Büyük bir netice aldı.
Tümüyle uygulama kararını aldığı 5 Mart 2013 ise, dikkat ederseniz, Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Rusya Parlamentosu'na davet edildiği ve 6 saat sunum yaptığı 27 Şubat 2013'ten 1 hafta sonradır.
Çin bugün Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak gücüne güç katarken, kendi halkına ekonomik büyümeden pay verirken, kapitalist ülkeler battıkça batmaya devam ediyor.
Modelin içinden çıktığı Türkiye ise, Modele ve Sahibi'ne olan vurdumduymazlığı sebebiyle maalesef bu batan kapitalist ülkeler içinde en kırılgan olanı, en çok batanı…
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024