Vatandaş başkanlık sistemini istemiyor
Kadir Has Üniversitesi tarafından 26 ilde yapılan araştırmaya göre, vatandaşlar Başkanlık Sistemi’ne karşı çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 66’sı Yeni Anayasa’da parlamenter demokrasinin benimsenmesini istedi
20.02.2013 00:00:00
RECEP BAHAR / İSTANBUL Kadir Has Üniversitesi’nin dört yıldır sürdürdüğü Türkiye’de kamuoyunun ülke gündemine ve sorunlarına bakışını belirlemek amacıyla yapılan ‘Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması’, 2012 yılında da çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr. Osman Zaim, Prof. Dr. Bülent Çaplı, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks ve Soli Özel’in yönlendirilmesiyle hazırlanan ankette sayısal araştırma yöntemi uygulandı. Önceden hazırlanmış soru formuna bağlı yüz yüze görüşmelerle veri toplandı. Anket İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis, Erzurum ve Ağrı illeri kent merkezlerinde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1000 kişiye uygulandı. Saha çalışması 26 Aralık 2012 - 6 Ocak 2013 tarihlerinde gerçekleşti. Halk parlamenter demokrasi istiyor Araştırmaya katılan deneklerin yüzde 66’sı Yeni Anayasa’da yönetim tarzı olarak parlamenter demokrasinin benimsenmesini istedi. Toplumun sadece yüzde 21’i Başkanlık Sistemi’nden yana. Toplumda “Anayasa Reformu gereklidir” diyenlerin oranı yüzde 53. Bu oran 2010’da yılında yüzde 74’tü. Araştırmaya göre Türkiye’de kendisini muhafazakâr diye nitelendirenlerin oranı artıyor. Halkın yüzde 22.5’u kendisini ‘Muhafazakar’, yüzde 15’i ‘Ilımlı Muhafazakar’ olarak nitelendiriyor. Bu oranlar 2009 yılından bu yana sürekli olarak yükseliyor. Buna karşılık kendisini Milliyetçi diye nitelendirenlerin oranında düşüş var. 2009’da ‘Milliyetçiyim’ diyenler yüzde 23.5 iken bugün yüzde 16. Üst kimlik Türk Araştırmada toplumun yüzde 55’i kendisini Türk olarak tanımladı. Kendisini Kürt olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 6. Kürtlerin yüzde 19’u “PKK bizi temsil etmektedir” derken, yüzde 35’i BDP’nin kendilerini temsil ettiğini söylüyor. Halkın yüzde 19’u hükümetin Kürt politikasını başarılı bulurken, yüzde 50’si “başarısız ve kesinlikle başarısız” diye nitelendiriyor. Toplumun yüzde 27’si ise “ne başarılı, ne de başarısız” buluyor. AB umut olmaktan çıktı Ankete göre, Türkiye’nin AB’ye üye olamayacağını düşünenlerin oranı yüzde 66. AB üyeliğini destekleyenlerin oranı yüzde 50. Bu oran 2010’da yüzde 55’ti. Her ne kadar siyasetteki gücü ve etkisinin son yıllarda azalmış olsa da, kurumlara güven sıralamasında ‘Ordu’ 2012 yılında da liderliğini sürdürdü. (Yüzde 56.3). Ordu’yu ‘Cumhurbaşkanı’ (yüzde 53.7) ve ‘Başbakanlık’ (yüzde 47.9) takip etti. YÖK’e duyulan güven de 2011’e göre yüzde 3.3 oranında azaldı. En büyük sorunlar işsizlik ve terör Son üç yılda olduğu gibi Türkiye’nin en büyük sorunu yine ‘işsizlik’ olarak öne çıktı. ‘Terör’ ise en büyük ikinci sorun olarak kendini hissettiriyor. 2010 döneminde terörle mücadelede en etkin yöntemin ‘siyasi yöntemler’ olduğu düşünülürken, 2011 ve 2012 yıllarında ‘askeri yöntemler’ ön plana çıktı. Terör sorununu çözmede askeri yöntemlerin kullanılması gerektiğini düşünenlerin oranı bir önceki yıla göre daha da artış göstererek yüzde 50.1 oldu. Diğer bir deyişle, 2012’de her iki kişiden biri “terörü asker çözer” dedi. Halk Suriye’ye müdahaleye karşı Türkiye’nin Suriye politikasını başarısız bulanların oranı yüzde 46 iken, yüzde 36.5’luk bir kesim hiçbir şart altında Suriye’ye uluslararası müdahalede bulunulmaması gerektiğini savundu. Katılımcılar Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalede bulunması için öncelikle Türkiye’ye doğrudan yönelecek bir tehdit olması gerektiğini düşündü ve yüzde 43.5 oranında Türkiye’nin tarafsız kalması ve Suriye’ye karşı herhangi bir müdahalede bulunmamasını vurguladı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.