Daha 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin şokunu atlatamazken, Hatay merkezli depremlerle yeni şoklar yaşadık.
Malum, önceki gün Hatay'ın Defne ilçesinde saat 20.04'te 6.4 büyüklüğünde, Samandağ ilçesinde de 20.07'de 5.8 büyüklüğünde depremler gerçekleşti.
Yapılan açıklamalarda, bu son depremlerde 6 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 18'i ağır 294 vatandaşımızın da yaralandığı belirtildi.
Tekrar bölge insanımıza ve tüm milletimize geçmiş olsun.
Bölge beşik gibi sallanmaya ve ayakta kalan binalar da yıkılmaya devam ediyor. Depremin vurduğu illerimizde yoğun bir eşya taşıması yapılıyordu. Yetkililer üst üste şiddetli depremlerin yaşandığı bir atmosferde bunun çok tehlikeli olduğu konusunda uyarıyorlar. Son depremlerde vefat edenler de eşya taşırken depreme yakalandılar.
Şu sıralar, en doğru olan sağlam da olsa bir süre evlere hiç girmemektir.
Bir depremzedenin şu sözleri bölgede yaşanan çaresizliği ve karmaşayı net bir şekilde özetliyor: "Biz evdeydik. Evimiz ilk depremde hasar görmedi. Bu akşamki depremde bir anda sarsıntıya yakalandık. Hemen çıktık. Önce deniz yoluna gittik. Bize AFAD'dan mesaj geldi, 'Tsunami varmış' dediler. Oradan da kaçtık. Sonra polisle gelip böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Şimdi açık bir alana geldik. Sabaha kadar bekleyeceğiz. Açık alan güvenlidir, gidecek başka yerimiz yok. Ya Hatay dışına çıkacağız ya burada kalacağız."
Son depremlerde en dikkat çekici yıkım Hatay Valiliği binasında oldu, tarihi binanın bir bölümü çöktü. Bina Cumhuriyet tarihi ile özdeş, yapımına 1927 yılında başlandı ve bir yılda tamamlandı. O tarihten bu yana dimdik ayaktaydı.
Hatay depremleri, civar illerde şiddetli bir şekilde hissedildiği gibi, 6 ülkede de hissedildi. Bunlar Suriye, Ürdün, Irak, Filistin, İsrail ve Mısır…
Suriye ve Lübnan'da paniğe kapılan halk sokaklara döküldü.
Deprem uzmanları, Kahramanmaraş depremlerinden sonra Hatay'da deprem olacağı konusunda uyarmışlardı. Prof. Dr. Naci Görür deprem akşamı yaptığı açıklamada, "Günlerdir uyardığımız Kahramanmaraş depremi sonrası Hatay ve Adana'da beklenen depremin Hatay bölümü bu akşam gerçekleşti. Bundan sonrası için sırada Adana ve Kıbrıs'ta da benzer büyüklükte bir deprem riski var" ifadelerini kullandı. Yani bazılarının iddia ettiği gibi bölgede deprem riski daha geçmedi.
Naci Görür başka bir açıklamasında da şunları söyledi: "Türkiye sınırları içerisinde Ölüdeniz fayında artık büyük bir deprem beklemiyoruz. Adana'da bekliyoruz. Oraya da enerji transferi olabilir. Adana'da dikkatli olmak lazım."
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen ilk depremden sonra oluşan gerilim birikmesiyle Antakya fayının kırıldığını söyledi.
Sözbilir, ilk bilgilerin Hatay'daki depremlerin sismik kaynağının Antakya fayı olduğunu gösterdiğini söyledi. Antakya fayında geçen hafta gözlem yaptığını ifade eden Sözbilir, "İlk büyük depremden sonra kırılan fayın güney ve kuzey ucunda gerilim birikimi olmuştu. Antakya fayı bu strese dayanamadı ve kırıldı. Büyük deprem Antakya fayını tetikledi. Geçen hafta bu fay üzerinde yaptığımız gözlemlerde fayın kırılmaya karşı zorlandığını gösteren çatlaklar gözlemiştik" diye konuştu.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) da deprem bölgesinde bulunan nehir tipi hidroelektrik santraller (HES) konusunda bir uyarıda bulundu. JMO Yönetim Kurulu, HES inşaatlarında arzu edilen jeolojik jeoteknik araştırmaların yeterince yapılmadığını, heyelan kütlesinin bu tür yapılara olası etkilerinin göz ardı edildiğinin anlaşıldığını açıkladı. Depremden etkilenen bölgelerdeki tüm HES'lerin deprem güvenliğinin test edilmesini öneren JMO yönetimi, testi geçemeyen HES'lerin kapatılmasını, aksi halde daha büyük felaketlerin yaşanabileceğini bildirdi. JMO tarafından yapılan açıklamada Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yerleşim yerleriyle birlikte Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Adana, Kilis ve Şanlıurfa'daki baraj ve HES'lere de zarar verdiği belirtildi.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Ekici, oda yönetimindeki uzmanlar ile birlikte hazırladığı yol haritasında şunları belirtti:
* "Kahramanmaraş depremi, bir kez daha yapı denetim sisteminin sorunlu olduğunu ortaya koymuştur."
* "Bu deprem, bir kez daha göstermiştir ki, ovalar, sulak alanlar yerleşim açısından riskli alanlardır."
* "Bazı zemin ve imar durumu zorunluluklarına göre sismik izolatör zorunlu hale getirilmelidir."
* "İmar afları bir daha gündeme getirilmeyecek şekilde anayasaya suç olarak eklenmelidir."
* "Müteahhitlik sistemi baştan sona yenilenerek firma yaptığı yapının hem projesinden hem imalatından sorumlu olmalı, ilgili meslek odalarınca denetimi yapılmalıdır."
İngiliz medya kuruluşu Reuters, hükümetin yeniden inşa süreciyle ilgili açıklamalarının uzmanlar arasında endişe yarattığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bir yıl içinde yıkılan binaları yeniden yapıp teslim edeceğiz" sözleriyle ilgili tartışmalara dikkat çeken haber ajansı, yayınladığı analizde "hızlı yeniden inşa sürecinin yeni bir deprem felaketi riskine yol açacağını" belirtti. Reuters'a konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Nusret Suna, "Bir ay içinde inşaata başlayıp bir senede bitireceklerini söylemeleri, yaşadığımız felaketi anlamadıklarını gösteriyor. Şehir planlarını görmezden gelmek büyük hata" diye konuştu.
Bu yapılan uyarıların birçoğu yine bilim insanları tarafından ülkeyi yöneten siyasilerimize daha önce de yapıldı. Ama görünen o ki, yetkili ve etkili siyasilerimiz bu bilimsel uyarıları hep kulak arkası etti. Yaşanan yıkım bunu gösteriyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu dikkat çekici mesajıyla bitirelim: "Hükümet yetkilileri süreç içerisinde ülke idare edemeyecek insanlar olduklarını ispat etmiştir. Ne yazık ki kendi başınasın Türkiye'm."
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025