12 Haziran sonrası bölünme ve çatışma senaryoları

Türkiye'de iktidarı olmayan bir iktidar, muhalefet yapmayan bir muhalefet tablosunun olduğunu belirtmiştik. Ecnebilerin taleplerini harfiyen yerine getirmek üzere kurgulanmış bir AKP hükümeti ve ona zarar vermeyecek cinsten muhalefet eden CHP ve MHP. Bir de bölücülerin taleplerini Meclis'te dile getiren bir grup siyasi?Bu denklem bizzat ABD ve AB tarafından oluşturuldu.Bugüne kadar da bu denklem hiç bozulmadı, tıkır tıkır işledi.Peki, bir anda ne oldu da düğmeye basıldı ve MHP'yi bir şekilde Meclis'e sokanlar bugün Meclis'ten ayağını kaydırmaya çalışıyor.MHP'nin muhalefeti AKP'yi rahatsız mı etti? Elbette ki hayır?Peki, seçim sonrası düşünülen Anayasa değişiklik çalışmalarına MHP taş mı koyacak? Meclis'te olduğu süre içinde neye muhalefet etti ki buna muhalefet etsin.12 Eylül referandumu gibi önemli bir referandumda bile hiçbir varlık göstermeyen MHP sizce 12 Haziran sonraki süreçte AKP'ye hiç çelme takar mı? Böyle bir emare hiç gözükmüyor.Peki, neden? Neden ABD destekli birileri ardı ardına kasetler çıkarıyor ve MHP'yi Meclis dışına çıkarmaya çalışıyor?MHP'yi verdikleri desteklerle Meclis içine alan irade neden bunu yaptıysa, MHP'yi Meclis dışına iterek bunun tam tersinin gerçekleşmesini istiyor. Şöyle izah edeyim:MHP Meclis içine alındı ve bu bizzat ABD'nin talebiyle oldu çünkü AKP'nin yaptığı tavizli icraatlara milliyetçi kesimin tepkisini absorbe etsin diye. 12 Haziran sonrası eğer AKP'nin istediği gibi bir sonuç çıkarsa Anayasa değişikliğine gidilecek ve ardından da başkanlık sistemi yani federasyon sistemi devreye sokulacak.İster istemez akla şu geliyor: Acaba federasyon sistemiyle beraber Türkiye'yi bölmek isteyen iradeler MHP'yi meclis dışı bırakarak 12 Eylül 1980 öncesinin etnik versiyonu olan bir çatışma senaryosunu mu devreye koymak istiyorlar.Çünkü bugün üniter yapıda bile özerklik, ana dille eğitim, başka bir bayrak, başka bir başkent taleplerinde bulunanlar federasyon sistemiyle beraber Batılıların da desteğiyle bu taleplerini fiiliyata sokabilecekler.Bundan sonra ABD'nin Türkiye üzerinde planladığı çatışma ortamı için sadece bir kıvılcım kalacak. Korkumuz, acaba bu kıvılcım görevi meclis dışına itilenlere mi verildi?Tabii, bunlar sadece bir düşünce, neler olacağını 12 Haziran seçimlerinden sonra göreceğiz.Bu olumsuz tabloları düzeltebilecek tek irade Bağımsız Türkiye Partisi ile ittifak kuran Demokrat Parti görülüyor.Demokrat Parti Meclis içinde iktidar da olsa, muhalefet de olsa bu ülkeyi federasyon adı altında bölmek isteyenler rahat bir zemin bulamayacaklardır.Demokrat Parti ile Türkiye gerçek bir iktidar ya da gerçek bir muhalefet görecektir.Kurulan "Demokrat ittifak"la birlikte DP'nin baraj sorunu kalmamıştır. AKP, uyguladığı tavizkar politikalar neticesinde oy kaybedecektir, CHP silik muhalefeti sebebiyle oy kaybedecektir, MHP hakkında çıkan kasetlerle oldukça sarsılmıştır ve Meclis dışı kalma ihtimali yüksektir ve bütün bu partilerin kaybettiği oyları toparlayacak parti Demokrat Parti'dir.Meclis'e millet için siyaset yapacak, yapılan yanlışların hesabını soracak bir DP girecektir ve ancak böyle bir durumda 12 Haziran sonrası bölünmenin ve çatışmanın önü kesilmiş olur.