IMF'ye göre Türkiye'nin ekonomik sicili iyiymiş! Tabii IMF'ye göre, ekonomik sicildeki iyilikten kasıt, sürekli büyüme, işsizlikte azalma ya da gelir dağılımında denge değil; bilakis borçlanma, daha çok borçlanma, borçlanma kabiliyetine sahip olma anlamında.IMF, Türkiye, Brezilya ve Güney Kore gibi "iyi ekonomik sicile" sahip(!) ülkelere kısa vadeli, döviz cinsinden özel bir kredi imkânı sunacakmış. Yani IMF oturduğu yerden para kazanabileceği, rahatlıkla sömürebileceği, kendi kaynaklarının farkında olmayan, onları değerlendirmeyen, hazine üzerinde oturup da dilenmeye alışmış hem enayi hem de yağlı müşteriler arıyor.Başka bir bakış açısıyla şunu sormak lazım, bu ülkeler eğer gerçekten iyi bir ekonomik sicile sahiplerse, neden borçlanma ihtiyaçları olsun?Üstelik Türkiye'nin ekonomik durumu "dışı seni içi beni yakar" misali?Reel sektör çökmüş, iç pazar perişan, ihracatçılar perişan? Bir dönem borsa, bono gibi spekülatif piyasalar cazipti, yüksek karlar için yabancılar akın ediyordu, ama son krizle borsa endeksi 58 binlerden 24 binlere çakılınca sıcak para piyasaları da cazibiyetini yitirdi ve hükümet yetkilileri bile likidite sorunundan bahsedip duruyor.Yani ekonomiyi suni olarak iyiymiş gösteren, doları düşük tutan taşıma suyu da bitti. Sıcak paracıların kendi kaleleri çöküntü halinde, adam senin para piyasalarını ne yapsın? Dünya kendi paçasını kurtarma telaşına düşmüş.Şimdi gelelim yine IMF'ye. IMF'nin iki boyutu var. Birincisi IMF para satarak kar elde eden bir kurum. İşi bu: para satmak. O para satıyor, kazanıyor; ondan para satın alan ise kaybediyor. Anlayacağınız IMF global manada bir tefeci.İkincisi ise IMF, global güçlerin, hedefledikleri ülkeleri sadece ekonomik değil, siyasi olarak da sömürebilmek için taşeron ya da tetikçi olarak kullandıkları bir kurum. Yani IMF'nin hedefi sadece kar amaçlı değil, daha da ötesi. Senin ekonomin, madenlerin, toprakların, siyasetin, hukukun, eğitimin, askerin, bağımsızlığın, bütünlüğün? hepsi. Yanlış anlamayın bunları düzeltmek değil, yok etmek. IMF hangi ülkeye proje sunduysa neticesi hep kaos olmuştur. O ülkeler kendi kaynaklarından, kendi paralarından, kendi emek ve üretimlerinden uzaklaşmış ve tam bir bölünmenin içine girmiştir.Özellikle ülkemiz açısından değerlendirecek olursak, IMF ve AB kol kola aleyhimizde çalışmaktadır. Biri diğerinin ayağına asla basmamakta, birinin getirdiği noktadan diğeri devralıp, paslaşarak, kafa kafaya ülkemizi sömürmektedirler. Onların sömürmek istemesi de gayet doğaldır. Çünkü Batının yıllardan beri ülkemiz üzerindeki hesapları bellidir. Sanki dün Çanakkale'yi geçmeye çalışanlar bunlar değilmiş gibi, sanki ülkemizin bütün bölgelerini işgal edip yakıp yıkan bunlar değilmiş gibi başını kuma sokan, hala bunlardan medet uman siyasilerimizdir asıl suçlu.Kaynağımız var, genç bir nüfusumuz var, bizi hiç kimseye muhtaç etmeyecek Milli Ekonomi Modeli'miz var, projenin sahibi içimizde, para basma hakkımız var? yani milli ve manevi her imkana sahibiz.Ecnebilerin fikirlerine ihtiyacımız yok. IMF'ye ihtiyacımız asla yok. IMF'ye, AB'ye ülkemizi ve milletimizi muhtaç eden siyasilere de asla ihtiyaç yok. Hala aksini söyleyenlere de şu notu düşelim: Bugün IMF, eğer kurtarma kabiliyeti varsa önce tetikçiliğini yaptığı ülke ya da ülkeleri kurtarsın. Bugün batan ABD, AB. Kelin ilacı olsa başına sürermiş dedirtmesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025