Irak işgaline Amerika'nın dünyaya hakim olam ihtirasından bakarsak; Afganistan, sonraki ikinci ara istasyonda olduğunu görürüz. Her ne kadar BM'i yanına alamadıysa da İngiltere ile denizden ve bilhassa havadan yaptığı bombardıman hareketiyle Irak'a girdi.
Burası kaba kuvvete dayandığı için işin en kolay yanıydı. Ve Türkiye'ye zerre kadar minneti yoktu.
Çiçeklerle, barış türküleriyle, sevinç çığlıklarıyla karşılanmayı bekleyen Amerika, Irak halkının haklı direnişiyle karşı karşıya gelince... Savaşta verdiği zayiatı, Irak halkından görünce bir- iki derken paniklemeye başladı.
Silahın acımasız gücünün herşeyi halledeceğini sanan Amerika, hep uzaktan ahkam kesip yönlendirmeye çalıştığı Ortadoğu'nun pençesiyle karşılaştı. Amerika ile Irak'ın dolayısıyla Ortadoğu'nun hçbir yakınlığı, benzerliği, birlikteliği yoktu. Hiçbirinin ne siyasi ne ekonomik ne de kültürel ve tarihi ortak bir noktası yoktu. Tam manasıyla bir kan uyuşmazlığı vardı.
Amerika, tek akıllı ve tek söz sahibi kendini kabul edince, çözümler de hemen hazırdı.
Bu noktada Amerika, bir taşla iki kuşu vurmak için Türkiye'yi göreve çağırdı. Ve şimdi zirvelerde Irak'a asker göndermenin şartları konuşuluyor ve hazırlanıyor.
Ve ardından Irak halknın işgalci güçlere karşı direnişini kırmak ve gücünü değiştirmek için Irak halkını birbirine kırdırmak planını uygulamaya başladı.
Savaş sonrası güven ve istikrarı hem sağlamayan hem de sağlayamayan Amerika, suikastlere sabotajlara, faili meçhullere yağmalamalara kundaklamalara zemin hazırladı.
Zaten gergin bir ortam, sudan bahanelerle de patlamaya hazır. BM karargahına saldırı dünya gündemine bomba gibi düştü. Ve 29 Ağıstos Cuma Hz.Ali Camii'in önünde bomba yüklü iki infilakı ile şiilerin lideri el-Hakim ile 85 kişinin ölüm Irak'ta oynanan oyunların ne denli zalimce, ne denli alçakça, ne denli şeytanca olduğunu bir kere daha dünyanın gözleri önüne serdi. Geçici Hükümet Konseyi ile zaten bölünmüş olan Irak binlerce yıl bir ve beraber yaşamış kardeşlerin Amerika'yı da, İngiltere'yi de unutup birbirleriyle boğazlaşmanın içine itiliyor ve zorluyor. Batı dünyasının en mahir olduğu konuların başında böl ve parçala, provakasyon hareketleri olduğuna göre Irak halkını çok daha büyük suikastler, kundaklamalar ve iç kavgalar bekliyor demektir. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok. Bütün bunlardan anlaşılan o ki, Amerika Irak'ı Türk destekli ve iç provakasyonlarla bitirmek istiyor. Zaman ne gösterir bilinmez ama bundan asıl dersi çıkarması gereken Türkiye'dir. 15 yıl PKK terörüyle oyalanan Türkiye siyasi ve ekonomik krizlerle köşeye nasıl sıkıştırıldığını, Irak işgalinin de bu çerçevede ne manaya geldiğini ve dolayısıyla Amerika'nın Irak'ta yolun neresinde olduğunu çok iyi görmesi lazım. Ne dersiniz?
Burası kaba kuvvete dayandığı için işin en kolay yanıydı. Ve Türkiye'ye zerre kadar minneti yoktu.
Çiçeklerle, barış türküleriyle, sevinç çığlıklarıyla karşılanmayı bekleyen Amerika, Irak halkının haklı direnişiyle karşı karşıya gelince... Savaşta verdiği zayiatı, Irak halkından görünce bir- iki derken paniklemeye başladı.
Silahın acımasız gücünün herşeyi halledeceğini sanan Amerika, hep uzaktan ahkam kesip yönlendirmeye çalıştığı Ortadoğu'nun pençesiyle karşılaştı. Amerika ile Irak'ın dolayısıyla Ortadoğu'nun hçbir yakınlığı, benzerliği, birlikteliği yoktu. Hiçbirinin ne siyasi ne ekonomik ne de kültürel ve tarihi ortak bir noktası yoktu. Tam manasıyla bir kan uyuşmazlığı vardı.
Amerika, tek akıllı ve tek söz sahibi kendini kabul edince, çözümler de hemen hazırdı.
Bu noktada Amerika, bir taşla iki kuşu vurmak için Türkiye'yi göreve çağırdı. Ve şimdi zirvelerde Irak'a asker göndermenin şartları konuşuluyor ve hazırlanıyor.
Ve ardından Irak halknın işgalci güçlere karşı direnişini kırmak ve gücünü değiştirmek için Irak halkını birbirine kırdırmak planını uygulamaya başladı.
Savaş sonrası güven ve istikrarı hem sağlamayan hem de sağlayamayan Amerika, suikastlere sabotajlara, faili meçhullere yağmalamalara kundaklamalara zemin hazırladı.
Zaten gergin bir ortam, sudan bahanelerle de patlamaya hazır. BM karargahına saldırı dünya gündemine bomba gibi düştü. Ve 29 Ağıstos Cuma Hz.Ali Camii'in önünde bomba yüklü iki infilakı ile şiilerin lideri el-Hakim ile 85 kişinin ölüm Irak'ta oynanan oyunların ne denli zalimce, ne denli alçakça, ne denli şeytanca olduğunu bir kere daha dünyanın gözleri önüne serdi. Geçici Hükümet Konseyi ile zaten bölünmüş olan Irak binlerce yıl bir ve beraber yaşamış kardeşlerin Amerika'yı da, İngiltere'yi de unutup birbirleriyle boğazlaşmanın içine itiliyor ve zorluyor. Batı dünyasının en mahir olduğu konuların başında böl ve parçala, provakasyon hareketleri olduğuna göre Irak halkını çok daha büyük suikastler, kundaklamalar ve iç kavgalar bekliyor demektir. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok. Bütün bunlardan anlaşılan o ki, Amerika Irak'ı Türk destekli ve iç provakasyonlarla bitirmek istiyor. Zaman ne gösterir bilinmez ama bundan asıl dersi çıkarması gereken Türkiye'dir. 15 yıl PKK terörüyle oyalanan Türkiye siyasi ve ekonomik krizlerle köşeye nasıl sıkıştırıldığını, Irak işgalinin de bu çerçevede ne manaya geldiğini ve dolayısıyla Amerika'nın Irak'ta yolun neresinde olduğunu çok iyi görmesi lazım. Ne dersiniz?
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010