Doğu Roma Devleti hem Rum İmparatorluğu olarak tanıtılacak hem Grek/Yunanlı olarak ilan edilecek, hem de yaptırmış olduğu Tapınaklarının adlarını Türkçe koyacak. Bu çok şaşılacak bir iştir.
Hayırdır şimdi buda nereden çıktı ve ne demek Ayasofya'yı Türk'ler inşa etti.
Elbette yalana teslim bir coğrafya haline geldiğimiz için her ne doğru söylense büyük dekorlu yalanların gölgesinde kalıyor.
Tıpkı; "Para basarsan enflasyon olur" zırva yalanında olduğu gibi. Oysa para neyin karşılığında ve ne ölçüde basılırsa tek bir kuruş bile enflasyon olmaz gerçeğini 'MEM' ilmi kuralları ve tüm formülleriyle ortaya sermiş bu defteri kapatmıştır.
Hayatlarında kendi isimlerini bile politik nedenlerle doğru söylemeyen batılılar, tüm dünyayı etkileyecek ve yeniden dünya tarihini yazdıracak ne kadar kanıt ve gerçekler varsa, üzerine karabasan gibi çökerek karartmayı kendine vazife edinmiştir.
İşte buna çok çarpıcı ve güncel bir örnekte AYASOF'ya.
Doğu Roma Devletinin kuruluşunda, işleyişinde, yönetiminde Yunanlının hiçbir katkısı yoktur. Roma Devleti M.S: 395 yılında ikiye ayrılınca. Doğuda kalan bölüm Doğu Roma olarak adlandırıldı.
Doğu Roma Devletinin Kurucuları arasında en büyük gücün, Komenus'ların, Kıpçakların, Becenlerin, Peçeneklerin, Uz'ların, Oğuzların, yani Türk'lerin olduğu pek çok vesika ile ortaya çıkmıştır.
Sıkılmaya başladınız değil mi?
Olsun, yalana teslim bayrağı çekmeyenler okusun o zaman.
Devam ediyoruz…
Doğu Roma devletinin Bizans olarak adlandırılması, bu devletin M.S. 1557 yılında, Fatih Sultan Mehmet'in Fethinden, yaklaşık olarak 104 yıl sonra Alman yazar HieronymusWolf'un çakma bir ad vermesiyle Bizans şeklinde yaygınlaşmıştır. Rum sözü Roma demektir. O halde Bizans adı çakma bir addır.
Yeryüzünde Bizans diye bir devlet olmadığı gibi, Bizans diye bir Milet'te yoktur. bu, tıpkı Amerikan milleti demek gibi bir şeydir.
Gerek Doğu Roma'daki, gerek Yunan sahasındaki, gerekse bütün dünya uluslarındaki Aya-Sopia- Sofiya-Sofya-adlarının hepsi Türkçedir.
Roma Devletinin askeri teşkilatlarının adları bile Türkçe olduğu gibi Avrupa devletlerinin de askeri teşkilatları Türklerden alınmadır.
Türkistan'da Kağanların analarına verilen unvan AYA'dır. "AYA" sözünün Çağatay Türkçesine Grekçeden girmiş olması, söz konusu bile edilemez. "AYA" sözü, hem Ural Altay ve hem de Sümer Türkçesinde aynı anlama kullanılmakta idi.
Orta Asya'da Kaanların Analarına "AYA" deniyor. Bu "AYA'LAR", Ulus'un en kutsal kişilerini, Türk'lerin Kaanlarını, doğuruyorlar.
Türklerde Kutsal AYA'DAN doğan da kutsal olduğu için Devlet kutsanırdı. Devleti yöneten Kaan, yalan söylemez, haram yemez, devlet malına el uzatmaz, {ihaleye fesat karıştırmaz} adaletten ayrılmaz, adaleti eşit biçimde dağıtır. Haksızlık yapmaz, yoksula el uzatır.
Açıklamaya çalıştığımız "AYA" sözünün Grekçe {Yunanca} olmasına bir imkân ve ihtimal yoktur. Sümer Türk'lerinin kurmuş oldukları Medeniyet ise, kurulduğu Ön devirlerde, Yunan'ın adından bile söz edilemezken, böyle bir şeyin olması mümkün müdür?
Kutsal "AYA" 'NIN adının verildiği Mabetlerdeki "AYA" sözünden sonra gelen "SOF" sözü, "SOP" demektir. Türk Milleti'nin inancında "SOY" ATA'DAN, "SOP" Anadan gelir. "SOY" sözü, babadan gelen kimlik, "SOP" sözü ise anadan gelen kimliktir. Yani "SOY" Ata'dan gelen GEN'LER ve DNA'LAR, "SOP" sözü ise Ana'dan gelen GEN'LER ve DNA'dır.
Türklerin inancında "AYA"'LAR "SOY"'U değil, "SOP" 'U taşırlar. "AYA-SOF-YA" sözündeki, –YA- soneki ise, ulus adının ardına gelirse Ülke, Vatan, Yurt anlamı veren Türkçe bir ek'tir. Bu ek Sümer ve Hitit, Türklerinden beri Türkçe 'de vardır.
"AYA=Kutsal ANA; SOF>SOP ise Kutsal "ANANIN SOY" 'U, "AYA-SOF-YA"= "KUTSAL ANANIN SOY'UNUN" mekânı, yer'i demektir. Bu açıklamalara göre, bu mabetleri yapan Türk'ler, bu mekanlara: "AYA" ve "SOPYA" adlarını vermekle, Türklüğün kaybolmaz imzalarını atmışlardır. Bu imzalar o tapınakların Türkçe olan adlarıdır.
"AYASOFYA" ve bunlar gibi Mabetler inşa eden Türk mühendis ve mimarları ile ustaları, kendilerinden sonra gelecek olan Türk Ulus'una, yaptıkları eserlerini bulmaları için bellikler/İm'ler=işaretler koydular.
Onun için de diyoruz ki "AYASOFYA" Türk inşasıdır.
Ve yine onun için diyoruz ki, dünya tarihi yeniden yazılmalı ve TÜRK Milletinin asil geçmişi filmlere konu olmalıdır.
Türk olmakla sonsuz bir övünç duyan, büyük devrimci lider Prof. Dr. Haydar BAŞ hocamızın işaret ettiği "KAİNAT DEVLETİ TÜRKİYE" yüksek ideallerinin gerçekleşmesine emin adımlarla yürünmelidir.
Onun için, "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyoruz.
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025
- Ülke resmen bölünüyor! / 26.05.2025
- Askerler neden sus pus? / 25.05.2025
- Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da / 21.05.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025