Batıl varsa hak elbette olacaktır

Tayyib Erdoğan'ın "türbana ulema karar versin" söylemindeki bizce zaten malum olan gerekçeyi Başbakan'ın Büyükşehir günlerinden masa arkadaşı (!) Ahmet Hakan açıkladı.İşte Hakan'ın bizzat ağzından dökülen, bir nevi itirafname sayılabilecek sözler:"Türban konusunda bu zamana kadar somut bir adım atmayan Başbakan Erdoğan, AİHM kararıyla umutların tükenebileceğini fark etmiş durumda.Umutsuzluğun "beklenti içindeki tabana" sirayet edebileceğini gördüğü için de yaptığı çıkışlarla umudu diri tutmaya çalışmaktadır.Ancak söylemdeki değişimin icraata yansıyacağı düşünülmeli. Çünkü Erdoğan, türban konusunda yaptığı en şaşırtıcı açıklamaların ardından bile "kurumlar arası mutabakat" şartının altını çizmeye devam etmektedir.Bunun anlamı şudur:Kurumlar arası mutabakat sağlanmadan bu konuda adım atılmayacaktır.Yani asayiş berkemaldir ve telaşa mahal yoktur."Nasıl cevap ama değil mi?Bu satırların "beklenti içindeki taban" tarafından okunması herhalde iyi olacaktır herhalde!Ahmet Hakan yukarıdaki cümleleri elbette kendiliğinden yazmıyor.Çünkü "rahatsız ve yalnız" yazan bir kontenjan gazetecisidir ve de görevi dahil olmaya çalıştığı kesimdeki muhtemel rahatsızlıkları gidermektir.O nedenle Hakan ulema söyleminden "aman ha bu ihtimal ya doğru ise" diyerek rahatsız olanlara cevap vermektedir:"Merak etmeyin Tayyib Bey sizin bildiğiniz Tayyib'tir. O sadece hepimizin menfaatine olacak şekilde (zaten görevi de o) halkı kafalamaya devam etmektedir."Söz konusu yazı zaten Ertuğrul Özkök'e ithaf edilmiş durumda. Hakan Bey'imiz, ikna eden üslubu ile Ertuğrul Bey'imizi rahatlatmaya çalışıyor.Görüyorsunuz değil mi nasıl bir psikolojik savaş yönetiliyor. Nasıl psikolojik savaşın ve propagandanın tüm zenginlikleri tek tek hayata geçiriliyor.Erdoğan "ulema" diye laf ediyor. Laiklik takıntılılar da vay öyle, vay böyle diye yaygarası koparıyor.Herhalde daha sonra Tayyib Bey ve bu takıntılılar grubu arka odaya geçip kah kah gülüyorlardır.Vay be diyorlardır muhtemelen halkı gene ne biçim işlettik!Bizim zavallı Hacı Amca da, neredeyse hemen her olayda tekrarlanan ve bir kitap konusu olacak bu yalan-dolan-tezgah için "görüyorsunuz işte, yapacak ama eli bağlı" nakaratına yeni besteler yapmaya çalışıyor.Sanki Tayyib Bey türbanı çözmek istiyormuş gibi!Sanki bu hükümet AİHM'in ne mal olduğunu bilmezmiş gibi!Sanki bu hükümetin AB'ye- ABD'ye hayır diyecek gücü varmış gibi!***Bizim zavallı türbanımız 40 yıldır hangi pisliklerin üzerini örtmedi ki...Şimdilik AB yalanını örtüyor. Dün askerle-sivili karşı karşıya getirdi. Bugün AB'nin, haçlının üstüne örtü edilmeye çalışılıyor. Dün bir hocaefendi türban için "teferruattır" demişti. Dünün moda ilahiyatçısı bugünün ulusalcı (!) siyasetçisi "dinde başörtüsü yoktur" demişti!Görüyorsunuz başörtüsünün tarihi yazılsa neler çıkacak ortaya! Başörtü testine takılarak imanını bozanlar, birliği-beraberliği satanlar, toplumu AB sevdalısı yapanlar, Haçlı kulübünü kızıl elmaya çevirenler.... Neler neler!Tayyib Bey ve saz arkadaşları şimdi başörtüsüne yeni bir film çekiyorlar.Hey gidi gözünü sevdiğimin türbanı sen nelere kadirsin! 40 yıldır neleri örttün!Ama ve elbette bu örtünün örtmesi gereken yeri örteceği günler de gelecek ve kokusu burnumuzun direğini kıran pislikler ortaya çıkacaktır.Çünkü batıl varsa hak elbette olacaktır.