Türkiye'nin BRICS'e resmi üyelik başvurusu hangi açıdan bakılırsa bakılsın, çok geç alınmış bir karar olmasına rağmen doğru bir karardır.
Türkiye'nin Batı kuşatmasına karşı kendisine yeni paktlar veya ekonomik ve askeri alanda milli çıkarlar esasına dayalı ve sağlam temeller üzerine oturan alternatif arayışlarında bulunması, umarız kalıcı bir hale gelir ve devlet politikasına dönüşür.
Nedir BRICS?
BRICS grubu, Mısır, İran, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın katılımıyla üye sayısını 10'a yükseltti.
Hatırlanacağı üzere Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin, 2006 yılında BRIC grubunu kurmuştu.
2010'da Güney Afrika'nın da katılmasıyla grup, üye ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harfleriyle BRICS adını almıştı.
Grup, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası konularda daha çok söz sahibi olmasını ve Batı'nın küresel finans sistemi üzerindeki hakimiyetine meydan okumayı hedefliyor.
15 Temmuz 2014'te Brezilya'nın Fortaleza kentinde düzenlenen 6. BRICS zirvesinde, bir nevi Dünya Bankası'na benzeyen, Yeni Kalkınma Bankası Anlaşması'nın imzaları atılmıştı.
Bu ülkelerin temel karakteristik özelliklerine bakıldığında, yüksek nüfusları, doğal kaynak zenginlikleri, milli gelirlerindeki hızlı artışlar ve iç tüketici sayılarının yüksekliği dikkat çekmektedir.
Bir diğer dikkat çekici parametre de şudur:
Örneğin G7 ülkeleri nominal GSYH açısından BRICS ülkelerine göre daha üstün bir pozisyonda olduğu gözükse de, bu tabloya ulusal borçlar eklendiğinde BRICS ülkelerinin üstünlüğü açık arayla ele geçirdiği görülüyor.
Mesela G7 ülkelerinin tamamının borçları toplam 55,5 trilyon doları bulurken, genişlemiş haliyle BRICS için bu miktar 9 trilyon dolardır.
Ayrıca ABD'nin borçlu olduğu ülkeler arasında en büyük paya sahip olan ülkenin Çin olduğunu da hatırda tutmak gerekir.
BRICS grubunun en an avantajlı olacağı husus hiç şüphesiz, 'Milli Paralarla' ticaret konusudur.
Milli paraların yanı sıra, kripto para kullanımı ve altın endeksli ticaretinde dahil olduğu çeşitli finansal faaliyetlerin bu birlikte bulunabilmesine imkan tanınıyor.
ABD Başkan adayı Donald Trump'ın yaptığı şu dikkat çekici açıklamaya ne demeli:
"ABD doları dünya para birimi olmaktan çıkarsa, savaşı kaybederiz, üçüncü dünya ülkesi oluruz. İran'ı ve Rusya'yı kaybediyoruz. Bu ülkelere uygulanan ambargoyu kaldıracağım."
Atlantik ile Avrasya kıtası arasında yaşanan tarihi rekabetin çok farklı bir sürece doğru evrilmesine tanıklık ediyoruz.
Peki, bu süreçte tüm avantajlarıyla öne çıkan ve her açıdan üstünlüğü tartışmasız kabul edilen BRICS grubuna Türkiye'nin katkısı ne olabilir?
İşin tam olarak bam teli de buradadır.
BRICS kurulduğu ilk günden bu tarafa kendisine çıkış formülü olarak kabul ettiği modelin adı, Milli Ekonomi Modeli'dir.
Birlik daha ortada yokken Rusya devleti tarafından çok yakından takibe alınan Prof. Dr. Haydar Baş'a ait "Milli Ekonomi Modeli" tezi, BRICS grubunun omurgasını oluşturmaktadır.
Bu grubun üzerinde durduğu "Milli Paralar" formülü, dünya iktisat tarihinde ilk kez Haydar Baş'ın "MEM" tezinde yer almıştır.
Bu tarihi formül 2013 yılında, Haydar Baş tarafından Rus Duma'sında bütün dünyaya deklare edilmişti.
Rusya'nın bu teze ve özel olarak da bu formüle sahip çıkmasıyla BRICS grubu bir önem ve anlam kazanmıştı.
Zira ABD doları ile elde edilen dünya hegemonyasına son verecek ve ölümcül darbe indirecek yegâne sihirli formül, "Milli Paralarla Ticaret" formülüdür.
Bu formül olmadan BRICS sadece bir görüntüdür.
"MEM" tezinden daha pek çok formülü alarak hayatına geçiren Rusya, çok büyük başarılar elde edilmiş ve dünyaya bu sayede "Hodri meydan" demiştir.
Demem o ki, Türkiye için çözüm BRICS grubuna katılmak değil, yanı başında bulunan bu modeli hayata geçirmektir.
Bunun en kolay ve kestirme yolu ise, "MEM"i parti programına alan Hüseyin Baş'ı bu konuda dinlemektir.
Mesele Türkiye'nin kurtuluşu ve milletimizin huzur ve refahı ise, gurur ve kibir yapmanın kime ne faydası vardır.
Bu zifiri karanlıktan bizi ne AB, ne ABD ve ne de BRICS'e üyeliğimiz kurtaramaz!
Gelin el ele verelim ve bu cennet vatanımızı hep birlikte dünya lideri yapalım.
Ne dersiniz Sayın Cumhurbaşkanım?
- MOSSAD ve CIA Türkiye’yi karıştıracak! / 07.10.2024
- Haydar Baş 33 yıl önce uyarmıştı! / 03.10.2024
- Türkiye-ABD savaşı yaşanacak! / 01.10.2024
- Tasarruf tedbirleri ihanettir! / 30.09.2024
- 15 Temmuz’un babası Said-i Nursi’dir! / 24.09.2024
- Atatürk’e dönülmezse Allah belamızı verir! / 23.09.2024
- Hüda-Par kapatılmalı! / 19.09.2024
- Emekliler düşünmekten kanser oldu / 18.09.2024
- Atatürkçü olmayan orduya alınmamalı / 17.09.2024