logo
04 HAZİRAN 2025

Bu çiftçi neden ağlıyor?

13.01.2021 00:00:00
'Bu çiftçi neden ağlıyor?' seslendirme dosyası:

Malumunuz ülkemiz ekonomisi dolara endeksli. Borçlar da dolar üzerinden, ihaleler de, enerji de, Hac ve Umre de. 

Diğer taraftan içerde ve dışarıda kur tetikçileri ve de kur yönetimini beceremeyen bir iktidar var karşımızda. 

Bir başka gerçek ise Cumhuriyet döneminin en fazla borçlanan, en fazla borç faizi ödeyen hükümeti var karşımızda. Dolar yellense, ülkemiz ekonomisinde fırtına kopuyor. 

Bir başka gerçek ise kur artışları, durduk yerde milyarlarca borçlanmayı vatandaşımız pek önemsemez. Oysa bedeli ödeyen kendisidir. 

2018 yılında soğan ve patates dolar ile yarışmaya başladı. Soğan ve patatesin kilo fiyatları 6 ile 10 TL arasında seyrediyordu. 

Doları önemsemeyen vatandaş patates ve soğanı önemsemişti. Oysa kapitalizm sebep, iktidar ceo, patates ve soğan ise sonuçtu. 

Vatandaş bu gerçeği göremedi. İktidar da sahaya inerek soğan ve patates işine girince haliyle gerçek sebep pansuman ile çözülmüş ve vatandaş tatmin edilmişti.

2 yıl önce patates ve soğana kıran mı girmişti, diye soran olabilir! Hayır. Tam aksine bereketli bir yıl geçmiş, üretici depoları doldurmuştu. 

Ama müşteri bulamıyordu. Gelen müşteri ise maliyetin altında fiyat veriyor haliyle üretici satmıyordu. 

Malı yani emeği depolarda çürüyen, bankalardan aldığı borcu ödeyemeyen üretici devletten kendisine sahip çıkmasını istiyordu.

 Hükümet sahip çıkma yerine anında gümrükleri sıfırlayarak, tanzim çadırlarında patates, soğan satarak üreticiye bir darbe daha vuruyordu. 

Tablo bu yıl yine aynı. Ama hükümet hazırlıklı. Çoktan birçok tarım ürününde gümrükleri sıfırladı. İthalatçılar Yunanistan'dan, Irak'tan, Suriye'den ürün tedarik edip piyasaya sunuyor. 

Çiftçiler ise ağlamaya devam ediyor. Yüksek maliyetler karşısında borçlanarak üretebilen çiftçi, patatesin kilosunu en az 1 liraya mal ettiği halde 60 kuruşa bile satamıyor. Niğde ve Nevşehir'de, yüzlerce ton patates depolarda çürüme tehlikesi ile karşı karşıya. 

Geçtiğimiz günlerde kamera gören bir Niğdeli çiftçi isyan etti; "15 yıldır oy veriyorum. Bütün millete rezil oldum. Yiyecek yiyemiyorum. Sesimizi duy Cumhurbaşkanı! Vallahi battık" dedi. 

Bu sadece bir çiftçinin feryadı değildi. Yüzbinlerce çiftçiden de aynı feryat yükseliyor. Ama iktidar kulaklarını tıkamış, ithalatı çözüm olarak sahiplenmiş vaziyette.

Buğday, arpa, mısır, pirinç gibi birçok üründe bu yıl da gümrükler sıfırlandı. Hayvansal ürünlerde de durum aynı. Venezuela'dan peynir, Sırp kasabından et, Yunanistan ve Burkino Faso'dan pamuk ithal ediyoruz. 

Diğer yandan hükümet tarımda şahlanışı anlatıyor. Bazı rakamlarla Türkiye'nin tarımda nasıl ilerlediğini hatta Avrupa birincisi olduğunu, iddia ediyor. 

Açıkladıkları rakamlar doğru. Ama açıklamadıkları rakamlar, açıkladıkları rakamların değersizliğini itiraf ediyor. 

2002'de Türkiye'nin 26 milyon 579 bin hektar olan tarım arazisi aktif haldeydi. 

2019'da bu rakam 23 milyon 94 bin hektara kadar düştü. 

Yani AKP döneminde 3,5 milyon hektar tarım arazisi tarım alanı olmaktan çıkmış. 

TÜİK verilerine göre 2002'de 7 milyon 458 bin kişi tarım ile uğraşırken, 2020 Şubat ayı itibariyle bu sayı 4 milyon 157 bin kişiye düşmüş. 

Yani AKP döneminde 3 milyon 300 bin kişi toprağını ekip, biçmekten, üretmekten vazgeçmiş. Bu rakama bir de aileleri dahil ettiğinizde tablonun vahameti daha da büyür.

 Kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri Türkiye idi. Bunun diğer anlamı da sırf tarım alanında pazar olarak önünüzde onlarca devlet olduğu şeklindedir. 

Yani topraklarının üçte biri tarıma elverişli olan Türkiye, tarımda dünyanın lokomotifi olma kapasitesi varken bir baktık ki, kendi kendine yetmiyor, tarımda da ithalatçı olmuş. Hem de öyle böyle değil. 

Bakın! 1998'de Türkiye'nin tarım ihracatı 5,03 milyar dolar. 

İthalatı ise 4,3 milyar dolar. 2008'de ihracat 11,4 milyar dolarken ithalat 13 milyar dolar. 

2018'de 20,6 milyar dolarken ithalat 17,6 milyar dolar. 

Tarım Bakanı son 10 yılda tarımdaki ihracatı % 157,3 arttırdık, diyor. Doğrudur. Ama aynı dönemde ithalat da yüzde 187,1 arttı, demiyor.

 Son 20 yılda 215,2 milyar dolarlık ihracata karşılık 208,3 milyar dolarlık ithalat yapılmış. Diğer ifadeyle 20 yılda 6,9 milyar dolarlık dış ticaret fazlası oluşmuş.

 Oysa Türkiye'nin nüfusu 20 yılda 17 milyon arttı. Üstüne 6 milyondan fazla mültecimiz de var. Yiyen çok, üretim az. Haliyle kendi kendine yetmeyen bir Türkiye!

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
İBB'ye 5. dalga operasyonda gelişme
3 kişi tutuklandı
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.