Türkiye'de milliyetçiliğin yükseldiğini hemen hemen her gün gazetelerden okuyorsunuz, medyada çıkan haber ve tartışma programlarında izliyorsunuz.Türkiye'de, her karesinde globalleşmenin övüldüğü, her haberinde mandacılığın şirin gösterildiği bir taşeron basın hakimiyeti varken; söz sahibi olan siyasetçilerin milliyetçiliği ve ulusalcılığı "tu kaka" olarak gösterme gayretleri ortadayken; ülkemiz üzerinde hesabı olan dış mihrakların her türlü siyasi, ekonomik, kültürel baskısı ve bu noktada oynadıkları oyunlar artmışken milliyetçiliğin yükselmesinin sebepleri sizce ne olabilir? Sizce bunun sebebi parti isminde "milliyetçi" ifadesi olanlar mı? Öyle olmadığını hepimiz biliyoruz.Çünkü milletimiz onlara bir fırsat verdi, ama milliyetçiliğin sadece parti isminde sembolik olarak kaldığına bizzat şahit oldu.Halbuki önemli olan isimde milliyetçilik değil, ekonomide, siyasette, hukukta, kültürde? kısaca her sahada milli değerlere uygun, milletin özünden çıkan projeleri hayata geçirmekti.Tabii, milliyetçilik derken, kafatasçılığı, şövenistliği kastetmiyoruz; ülkemiz açısından milliyetçilik bu ülke topraklarında yaşayan, Türk vatandaşı olan herkesin tek bilek tek yürek olması, her icraatta milli projeleri hakim kılmaktır.Peki, her türlü olumsuzluğa rağmen Türkiye'de milliyetçilik neden artıyor?Bir anda ne oldu ki, dün küreselleşmeden bahsedenler, mandacılığı savunanlar bile milliyetçi söylemler kullanmak zorunda kaldı.Son yıllarda değişen tek şey, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in siyasete girmesi ve ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile de ülkemizin bütün problemlerinin milli bir proje ile çözülebilecek olmasını ısrarla vurgulamasıdır. Sayın Baş, yaptığı her TV konuşmasında, her mitingte, her salon toplantısında, her esnaf ve köy ziyaretinde, "Devlet-millet, asker-sivil tek bilek tek yürek olmalıyız", "Kürt'üyle, Laz'ıyla, Türk'üyle, Çerkez'iyle, Gürcüsüyle, Boşnak'ıyla?bu vatan üzerinde yaşayan her ferdiyle biz Türklük şemsiyesi altında tek bir milletiz, hepimiz Ural-Altay kökenliyiz, bizi suni şeylerle bölmeye çalışıyorlar, bizi asla bölemezler", "Bizim yabancıların projelerine, çözümlerine ihtiyacımız yok, biz kendi milli projelerimizle, kendi kaynaklarımızla, kendi emeğimizle, üretimimizle kainat devleti olabiliriz" açıklamalarını yapıyordu. Bunları nasıl yapacağını da tek tek formülüne varıncaya kadar açıklıyordu. Vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına emeklilik, doğum parası, 100 milyarın altında geliri olandan vergi almama? ve daha nice sosyal devlet projesi.3 katrilyon dolarlık yer altı kaynaklarımızın devlet millet ortaklığıyla işletilmesi, senyoraj gelirimizi -emek ve üretim mukabili para basma hakkımızı- kullanma, borçların tamamen ödenmesi ve vergilerin halkın hizmetine sunulması?Kendi milli paramızla tüketicinin desteklenmesi, üreticinin desteklenmesi, tükettikçe üretilen, ürettikçe büyüyen, büyüdükçe daha fazla refaha kavuşturan bir milli ekonomi anlayışı? Sayın Baş, yıllarca gündemdeki her konuyu milli menfaatlerimiz açısından değerlendirdi, problemleri doğru teşhis etti, hiç hata yapmadı, önceden uyardı ve uyarılarında hep haklı çıktı ve çözümlerini de ortaya koydu.Milletimiz öyle bir noktaya geldi ki, "Haydar Baş Bey ne söylediyse doğrudur", yapılan her yorumda da "Acaba Haydar Hocamızın bu noktadaki görüşü nedir?" diyerek hangi adrese güven duyduğunu açıkça ortaya koydu.Sesi çok çıkan taşeron basın; demogojiyle, milleti kandırarak, oyalayarak, yabancıların taşeronluğunu yaparak ülkenin yönetileceğini zanneden siyasiler Haydar Baş'ı millete duyurmamaya çalıştılarsa da, milletimiz özünden kaynaklanan sebeplerden olacak ki, O'nun sesini duydu, O'nu benimsedi.Milletimiz Haydar Beyi dinledikçe, kendine, milletine, askerine daha fazla güven duymaya başladı; vatanına, bayrağına sahip çıkmaya başladı; her şeyden önemlisi yabancıların ve yerli taşeronlarının yıllarca oynadığı oyunları fark etti ve "hayır, biz bu kirli senaryolara asla müsaade etmeyeceğiz, alet olmayacağız" demeye başladı.Evet. Hırsızlar, bu ülkenin değerlerini, kaynaklarını bu aziz millete koklatmak istemeyen global sömürücüler ve aldıkları bir parça kemikle bütün değerlerimizi satmaya hazır olan yerli uşakları, Haydar Baş gerçeğiyle duvara tosladılar.İşte "Eyvah, milliyetçilik artıyor" telaşları da buradan kaynaklanıyor.Haydar Baş gerçeğiyle, millet uyanıyor, devletinin, vatanının ve askerinin kıymetini bilmeye başlıyor, sahipleniyor, gerçek milliyetçilik, gerçek ulusalcılık artıyor. Bu durum, ülkemiz üzerinde hesabı olanların hesaplarını alt üst etti, onları telaşlandırdı.Artık güneş doğmuştur, karanlık bulutlar dağılmaya başlamıştır; bundan sonra yarasalara düşen kaçacak delik aramaktır.Bu millet bir uyanır, pir uyanır. Bu aziz millet, artık kainat devleti olmaya namzettir.İnanmayanlar, Çanakkale zaferine, Büyük Taarruza, Kıbrıs Harekatına bir daha baksın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025