Bugün Gazze'de savaş suçu işleyen TERÖR devleti İsrail'in, tarihi süreç içerisinde bu güce nasıl ulaştığı konusuna bir kere daha tarihe not düşmesi açısından mercek tutuyoruz!
Yıl 1949, CHP hükümeti, Başbakan İsmet İnönü: Türkiye İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülke oldu. İnönü, İsrail Devleti'nin bölgede huzur ve barışın tesisinde önemli rol oynayacağını söyledi.
Yıl 1958, DP hükümeti, Başbakan Adnan Menderes: Türkiye, İsrail ve İran arasında Trident adı verilen gizli askeri ve istihbarat işbirliği anlaşması imzalandı.
31 Mart 1994, DYP-SHP hükümeti, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü: Türkiye-İsrail Güvenlik Gizlilik Anlaşması imzalandı.
23 Şubat 1996, DYP-CHP hükümeti, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardıncısı Deniz Baykal: Türkiye-İsrail arasında Askeri Eğitim ve İşbirliği Anlaşması imzalandı.
28 Ağustos 1996, RP-DYP hükümeti, Başbakan Necmettin Erbakan, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller: Türkiye-İsrail arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması imzalandı.
Yıl 2000, DSP-ANAP-MHP hükümeti, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli: MHP'li Milli Savunma Bakanı Sebahattin Çakmakoğlu, "İsrail'le bugüne kadar yapılan 13 anlaşmanın tamamının gizlilik dereceli anlaşmalar olmasından dolayı, TBMM'nin onayına sunulmamıştır, içeriklerini açıklayamam" dedi.
1 Mart 2005, Ak Parti hükümeti, Başbakan R. Tayyip Erdoğan: Abdullah Gül'ün ardından R. Tayyip Erdoğan da İsrail'e giderek, Beyrut Kasabı lakaplı Şaron'la görüştü.
Filistin yararına gerçekleştirildiği açıklanan bu görüşmenin ardından Şaron ile Erdoğan arasında kırmızı telefon hattı kuruldu ve 60'a yakın ikili anlaşmaya imza atıldı.
27 Aralık 2008, Filistin Gazze Şeridi:
İsrail Gazze'yi günlerce sürecek füze yağmuruna tuttu. Saldırıda yüzlerce çocuk, kadın ve sivil insan öldü.
Denizden ve karadan da süren saldırılarda, Filistin halkı tarihinin en büyük trajedilerinden birini daha yaşarken, gidecek yeri olmayan insanlar, evlerinde ölümü beklediler.
İktidar olur olmaz koşar adım İsrail Dostluk Grubu'nu kuranlar, iktidar-muhalefet ayırt etmeksizin İsrail devletiyle dostluğu canla, başla savunan milletvekilleri, ortak çıkarlarının nereden geçtiğini iyi bilenler; İsrail dalkavukluğu yapan bütün vekiller, bu insanlık trajedisine ortak olmuşlardır!
AB ve ABD, "İsrail harekâtının saldırı amaçlı değil, savunma amaçlı olduğunu" söylüyor.
AB'ye girmek için gecelerini gündüzlerine katarak çalışan bütün siyaset bezirgânları, suçlusunuz!
AB demokrasisinin peşinde koşan politikacılar, Avrupa demokrasisi şakşakçıları, Batı hayranları, hepiniz suçlusunuz!
Dünyanın en vahşi, en ırkçı, en kara rejiminin hayranı olmaya özenen, 'Küçük Amerika' olma hayalleriyle yanıp tutuşan bilcümle yöneticiler; bağımsızlık mücadelesinde yüz binlerce insanını kaybeden bir ülkenin topraklarını Amerikan uçakları, topu, tüfeği ve donanması için bir üs olarak kullanılmasına izin vererek, egemenlik hakkını beş paraya satan devlet başkanları ve yöneticileri, suçlusunuz!
Anayasaya aykırı bir biçimde, Meclis'in onayını bile almadan İsrail'le gizli ikili anlaşmalar yapanlar; Türkiye'deki askeri üslerde İsrail jetleri ve pilotlarının eğitimini sağlayarak, Cenin'de, Gazze'de, Batı Şeria'da insanların ilkel sürüler gibi yığınlar halinde katledilmesini sağlayanlar, suçlusunuz!
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının hak mücadelesi olarak katkı sunduğu Filistin konusunda sınıfta kalanlar, muhafazakârım diyen siyasetçiler ve iktidarlardır.
Çok büyük vebaliniz var!
Hem bu dünyada, hem de öteki dünyada vay halinize…
- PKK’ya değil, ABD’ye silah bıraktırın / 07.07.2025
- Türkiye işgal mi edildi? / 05.07.2025
- Dünya aya giderken biz Silivri’ye gidiyoruz! / 04.07.2025
- Fakirliğe şükretmek Müslümanlık değil, salaklıktır! / 03.07.2025
- İsrail Kıbrıs’a yerleşiyor! / 01.07.2025
- Ortadoğu için tek kurtuluş: ATATÜRK modeli / 29.06.2025
- Türkiye uyuşturucu batağında! / 27.06.2025
- Atatürk’ün kurduğu fabrikalar / 26.06.2025
- Bu vebal, Abdülhamit’in boynunadır! / 25.06.2025