Gazetecilerin asparagas haberler yaptığı ve sonucun balon çıktığı herkesin bildiği şeydir.
Ancak devleti idare edenlerin böyle bir yöntemi seçmiş olabilecekleri asla akıllara gelmez.
Devlet adamlığı vasfı çok müstesna bir kimliktir.
Koca bir devletin en tepesinde yer alan idarecinin ağzından çıkan sözlerin birbiriyle uyumlu olması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
İç kamuoyu, dış kamuoyu diye bir ayrım katiyen olamaz, olmamalı!
İsrail'le düzine düzine anlaşma yap, iç kamuoyunun alkışını almak için ona söv.
Vay anasını yaa…
Hepimiz salağız yedik zaten.
Neyse bu bir örnekti.
Efendim Cumhurbaşkanı Erdoğan kamuoyuna müjdeli bir haber olarak açıklamıştı.
Karadeniz'de 320 milyar m3 doğalgaz rezervi bulmuştuk.
Doğalgaz 2023 yılının ilkbahar aylarında evlerimize, işyerlerimize girecekti.
Daha doğrusu milletimiz öyle algılamıştı!
Milletimizin bir kısmı bu açıklamalara, diğerleri gibi balıklamasına atladı ve hap diye yuttu.
Kaç paradan pompalanacağını sormak kimsenin aklına bile gelmedi.
Ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de bir açıklama patlatmıştı.
Saptanan rezerv çok daha fazlaydı, tam 540 milyar m3 idi.
2023'ün ilkbaharında yüce milletimize basılacaktı.
2020 bitti.
2021 öyle.
2022 de el sallıyor.
Doğal olarak doğalgaz konusu da unutulmaya yüz tuttu.
Derken Sayın Cumhurbaşkanı ilave bir açıklama daha yapmıştı.
Tuna 1 bölgesinde, mevcut rezerve ilaveten 85 milyar m3'lük bir damar daha bulunmuştu.
Böylece toplam rezervimiz 405 milyar m3 oluyordu.
Milletimizin bir kısmı yine gaza gelmişti.
Akıl ne büyük bir servet ve nimet.
Hiç kimse şunu sormuyordu.
Bulunan bütün bu rezervler kullanılsa bile Türkiye'nin 6-7 yıllık ihtiyacı kadardı.
Sonra ne yapacaktık?
Hint Okyanusu açıklarında yeni kaynaklar mı arayacaktık?
Millet 5-6 ay sonra ucuz doğalgaz beklerken, 1 Eylül 2022 zamları döşendi necip milletimize.
Doğalgaz rezervinin saptandığı doğru ancak, damarlar deniz tabanından sonra 3 bin 500 metreden başlıyor.
Dünyada bugün için bu derinlikten doğalgaz çıkaracak bir teknik veya sistem henüz yok.
Çözüm:
Bakınız bu hayati konuda şehit edilen Engin Arık hocamız neler demişti:
Türkiye'de 800 bin ton Toryum rezervimiz var.
Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak!
Bu tip reaktörlerin kesinlikle patlama tehlikesi yok.
Çernobil benzeri bir felaketin tekrarlanması mümkün değil. Radyoaktif kalıntı minimum nispetinde.
Bu da nötronlarla yok edilebiliyor. Reaktörün fişini çektiğinizde her türlü işlem duruyor.
Doğa kirlenmiyor, minimum atıklar da uzun ömürlü değil. Türkiye bu gibi konulara para ayırmadığı için büyük bir bilim adamı eksikliği var.
Türkiye'de, hızlandırıcı deneysel yüksek enerji fiziği ve nükleer fizik konularında 1.200 bilim adamının çalışıyor olması gerek.
Şu anda sadece 80 kişi var. Önce bilime ve bilim adamına yatırım yapmak lazım.
Milletimizin artık duyduğu her şeye inanma hastalığından kurtulması için çok çok okuyup, araştırma yapmasını tavsiye ediyorum.
- ‘Amerika’ adı Türklere aittir / 30.09.2025
- Dünyaya gelmiş en büyük lider: Mustafa Kemal ATATÜRK / 29.09.2025
- Devlet gibi davranın, bu işi çözün! / 26.09.2025
- Bence Bahçeli erken seçim kararı alacak / 25.09.2025
- Ver madeni al koltuğu / 24.09.2025
- Atatürk’e dönülmezse, Türkiye işgal edilir! / 23.09.2025
- Savaştan daha büyük tehlike kapımızda! / 22.09.2025
- ‘Türk’ adını Allah koymuştur / 17.09.2025
- CHP 6 oku çoktan unuttu mu? / 16.09.2025