Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Malatya Kürecik’te kurulan radar sisteminin İran için bir tehdit içermediğini ifade etmek ve İran’la ilişkileri yeniden tamir etmek için geçtiğimiz hafta Tahran’a gitti.
AKP’li siyasilerin iş başına geldiğinden bu yana yaptıkları icraatlara, özellikle de BOP kapsamında son bir yılda ortaya koyduklarına bakıldığında bu tür ziyaretlerin olumlu bit netice oluşturacağını düşünmek mümkün gözükmüyor.
Keşke yapılan yanlışlardan geri dönülse de Ortadoğu’daki dengeler eski haline dönebilse... Yapılacak hiçbir şey, bizim de desteğimizle ABD’nin ve yandaşlarının İslam coğrafyalarında yaptığı katliamlar sonucunda ölen milyonlarca masum Müslüman’ı geri getirmeyecektir. Ama zararın neresinden dönersek kardır mantığıyla en azından bundan sonraki katliamlara ve işgallere dur denilebilir.
Buna inanabilmemiz için siyasilerimizin pratik bir takım adımlar atması gerekiyor. Ve bence ilk atılması gereken adım Malatya Kürecik’e kurulacak olan füze sistemlerinin derhal iptal edilmesidir. İkinci adım ise İncirlik Üssü’nün boşaltılmasıdır.
Siyasilerimizin bu adımları atmadan radar sisteminin ve de İncirlik Üssü’nün hedef aldığı ülkelere ziyaret edip dostluk mesajları vermesi hiç de samimi görünmüyor. Türk siyasilerin Irak, Afganistan, Libya ve Suriye sürecinde ABD’ye ve diğer işgalcilere verdiği destek sebebiyle İran gibi kadim bir devletin siyasilerimizin günübirlik ziyaretlerinden etkilenmesi beklenemez.
Bu gerçeği bizim siyasilerimiz de bildiğine göre, akla gelen soru şu: Acaba sayın dışişleri bakanımızın bahsettikleri sadece vitrindekiler de gerçekte farklı şeyler mi konuşuldu? Örneğin, “bakın füze kalkanı artık devreye giriyor, ABD’nin ve İsrail’in taleplerini derhal yerine getirin mi” denildi?
Sayın Davutoğlu, yaptığı basın açıklamasında, “Biz İran’ı kesinlikle bir tehdit olarak görmüyoruz. Bizim kendi komşumuzla olan ilişkilerimizi bozacak bir adım atmayız. Sadece radar sistemi Türkiye’de yer alacaktır. NATO savunma sisteminin bir parçasıdır. Müzakereler boyunca altını çizdik: Bu sistem komşularımıza bir tehdit oluşturamaz...” ifadelerini kullandı. Tabi, İranlı yetkiler de bunlara inandı(!)
Doğru, biz İran’ı kesinlikle bir tehdit olarak görmüyoruz ama füze sistemlerinin düğmesini basma yetkisini dahi sana vermeyenler –NATO, ABD, Fransa, Almanya vs– İran’ı bir tehdit olarak görüyor. NATO aldığı yeni bir kararla radar sisteminden elde edeceği bütün istihbarat bilgilerini İsrail ile de paylaşacak. Yani İran’ın tamamı, İran’ı bir tehdit olarak gören ve İran için tehdit olan İsrail için BBG evi gibi olacak.
Sayın Davutoğlu, komşumuzla ilişkilerimizi bozacak adım atmayız diyor. Bu söz ne kadar inandırıcı... Komşumuz Suriye, Hatay’da oluşturulan Özgür Suriye Ordusu adındaki bir terör oluşumu tarafından vurulmuyor mu? Komşumuz Suriye’ye en büyük yaptırımlar Türkiye tarafından uygulanmadı mı? Üstelik Türkiye’nin bu yapılanlardan hiçbir menfaati de yok. Yani ABD’nin ve yandaşlarının emirlerine bu kadar amadeyiz.
Davutoğu, her zamanki ifadeyle “bu sadece radar sistemi” diyor. Tamam da Sayın Davutoğlu bu radar, aynı zamanda bir saldırı sistemi de olan füze sisteminin en önemli parçası ve beyni değil mi?
NATO belgelerine göre İran hedefte değil diyor Davutoğlu ama NATO’nun hedefinde olmayan Libya da bir anda NATO’nun hedefi oluverdi. NATO vuracağı ülkeyi ben vuracağım demiyor, formülünü uydurup vuruyor.
Şimdi bu kuralsız NATO’nun füze saldırı sistemi İran’ın burnuna kadar gelmiş durumda. Siz söyleyin, Sayın Davutoğlu’nun bu izahları İranlı yetkilileri tatmin etmiş midir?
AKP’li siyasilerin iş başına geldiğinden bu yana yaptıkları icraatlara, özellikle de BOP kapsamında son bir yılda ortaya koyduklarına bakıldığında bu tür ziyaretlerin olumlu bit netice oluşturacağını düşünmek mümkün gözükmüyor.
Keşke yapılan yanlışlardan geri dönülse de Ortadoğu’daki dengeler eski haline dönebilse... Yapılacak hiçbir şey, bizim de desteğimizle ABD’nin ve yandaşlarının İslam coğrafyalarında yaptığı katliamlar sonucunda ölen milyonlarca masum Müslüman’ı geri getirmeyecektir. Ama zararın neresinden dönersek kardır mantığıyla en azından bundan sonraki katliamlara ve işgallere dur denilebilir.
Buna inanabilmemiz için siyasilerimizin pratik bir takım adımlar atması gerekiyor. Ve bence ilk atılması gereken adım Malatya Kürecik’e kurulacak olan füze sistemlerinin derhal iptal edilmesidir. İkinci adım ise İncirlik Üssü’nün boşaltılmasıdır.
Siyasilerimizin bu adımları atmadan radar sisteminin ve de İncirlik Üssü’nün hedef aldığı ülkelere ziyaret edip dostluk mesajları vermesi hiç de samimi görünmüyor. Türk siyasilerin Irak, Afganistan, Libya ve Suriye sürecinde ABD’ye ve diğer işgalcilere verdiği destek sebebiyle İran gibi kadim bir devletin siyasilerimizin günübirlik ziyaretlerinden etkilenmesi beklenemez.
Bu gerçeği bizim siyasilerimiz de bildiğine göre, akla gelen soru şu: Acaba sayın dışişleri bakanımızın bahsettikleri sadece vitrindekiler de gerçekte farklı şeyler mi konuşuldu? Örneğin, “bakın füze kalkanı artık devreye giriyor, ABD’nin ve İsrail’in taleplerini derhal yerine getirin mi” denildi?
Sayın Davutoğlu, yaptığı basın açıklamasında, “Biz İran’ı kesinlikle bir tehdit olarak görmüyoruz. Bizim kendi komşumuzla olan ilişkilerimizi bozacak bir adım atmayız. Sadece radar sistemi Türkiye’de yer alacaktır. NATO savunma sisteminin bir parçasıdır. Müzakereler boyunca altını çizdik: Bu sistem komşularımıza bir tehdit oluşturamaz...” ifadelerini kullandı. Tabi, İranlı yetkiler de bunlara inandı(!)
Doğru, biz İran’ı kesinlikle bir tehdit olarak görmüyoruz ama füze sistemlerinin düğmesini basma yetkisini dahi sana vermeyenler –NATO, ABD, Fransa, Almanya vs– İran’ı bir tehdit olarak görüyor. NATO aldığı yeni bir kararla radar sisteminden elde edeceği bütün istihbarat bilgilerini İsrail ile de paylaşacak. Yani İran’ın tamamı, İran’ı bir tehdit olarak gören ve İran için tehdit olan İsrail için BBG evi gibi olacak.
Sayın Davutoğlu, komşumuzla ilişkilerimizi bozacak adım atmayız diyor. Bu söz ne kadar inandırıcı... Komşumuz Suriye, Hatay’da oluşturulan Özgür Suriye Ordusu adındaki bir terör oluşumu tarafından vurulmuyor mu? Komşumuz Suriye’ye en büyük yaptırımlar Türkiye tarafından uygulanmadı mı? Üstelik Türkiye’nin bu yapılanlardan hiçbir menfaati de yok. Yani ABD’nin ve yandaşlarının emirlerine bu kadar amadeyiz.
Davutoğu, her zamanki ifadeyle “bu sadece radar sistemi” diyor. Tamam da Sayın Davutoğlu bu radar, aynı zamanda bir saldırı sistemi de olan füze sisteminin en önemli parçası ve beyni değil mi?
NATO belgelerine göre İran hedefte değil diyor Davutoğlu ama NATO’nun hedefinde olmayan Libya da bir anda NATO’nun hedefi oluverdi. NATO vuracağı ülkeyi ben vuracağım demiyor, formülünü uydurup vuruyor.
Şimdi bu kuralsız NATO’nun füze saldırı sistemi İran’ın burnuna kadar gelmiş durumda. Siz söyleyin, Sayın Davutoğlu’nun bu izahları İranlı yetkilileri tatmin etmiş midir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025