Tarih 25 Nisan 2022…
Yer, Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesi.
Devrilen bir tırdan yol kenarına saçılan bayram şekerleri ile çikolatalar, yoldan geçenler tarafından son pakete kadar yağmalandı.
Tır içerisinde sıkışan sürücüye yardım etmek yerine malzemelerin yağmalanmasının tercih edilmesi, aslında Türkiye manzarasının yüksek çözünürlüğü olan fotoğrafını yansıtıyordu.
İşin dramatik ve acıklı tarafı başka bir yazı konusu.
Ancak, yardımseverliği bakımından en yüksek hassasiyete sahip bir ilde bu denli bir manzaranın kayıtlara geçmesi, çok daha geniş planda bu olayın irdelenmesini gerekli kılmıştır.
Sevgili okurlarım, bu olayın şu veya bu ilde cereyan etmiş olması meselesini mercek altına almıyoruz.
Ortada duran asıl gerçek; yanan Türkiye manzarasıdır.
Çöken Türkiye ekonomisidir.
Bu olayın bir de ramazan gününde, yani yardım severlik duygularının çok daha yoğun ve ön planda olması gereken bir dönemde vuku bulması, bizlere şu tespiti yapma imkanı sağlamıştır.
Türkiye, Allah korusun böylesi derin bir ekonomik krizin içerisindeyken düşman saldırısına uğrasa halkın reaksiyonu ne olur sorusuna verilebilecek net bir yanıt var mıdır?
Devrilen kamyonun sürücüsü bulunduğu yerde sıkışıp kalmış ve yardım edilmesini beklerken vatandaşın davranış biçimi bu şekle evrilmişse, eyvahlar olsun!
"Biz nasıl ve ne ara bu hale geldik" gibi devrik cümleler kurmanın saflığını geçelim.
Biz, Atatürk döneminde bizdik.
O büyük deha, yok olma noktasına gelmiş bir millet ve devleti, Ehl-i Beyt nefesiyle dimdik ayağa kaldırmış ve çok kısa sürede kalkındırmıştı.
Paramparça olmuş milleti, bir yürek, bir bilek yapmıştır.
Türk coğrafyasında yaşayanlar, onunla millet olma şuuruna kavuşmuştur.
O, örnek bir devlet adamı, muhteşem bir komutan ve eşsiz bir halk kahramanıydı.
"Bir milletvekilinin maaşı, öğretmenin maaşından asla fazla olmamalı ve hatta daha da düşük olmalı" diyen, adalet timsali bir Mustafa Kemal Atatürk.
Toplumun tüm kesimlerinin derdi ile dertlenen büyük devlet adamı.
Kendisi nasıl bir hayat yaşıyorsa, halkı da aynısını yaşamalıydı.
O'nun için halkın geçimi, devletin kalkınması ve tam bağımsızlık anlayışı ilk sıralarda geliyordu.
Sırça saraylarda yaşayan ve halkından kopuk bir hayat süren insan değildi.
O'nun hayat sürdüğü dönemde, milletin kalbi bir atıyordu.
Halk biliyordu ki, o varsa özgürlük var, adalet var ve herkese eşit sunulan imkânlar söz konusuydu.
O bakımdan bir bütün olarak başlatılan kalkınma hamlesinde herkes eşitti ve ekmeğini birbiriyle kardeşçe paylaşıyordu.
İşte bütün bunları bir arada başarabilen adama, Atatürk demişlerdi.
Yaaa…
Sevgili okurlarım.
Bir toplum bazen eskisinden daha lüks ve konforlu bir hayat ortamında olabilir ve hatta yaşayabilir.
Ancak, bu o toplumu, ideal bir millet yapmaya yetmez.
Zira, milletin başında bulunan irade sahibinin son derece güvenilir ve adaletle hükmettiğine inanılan bir kişi olması lazımdır.
Millet dediğimiz halk topluluğu, o sarsılmaz irade etrafında kenetlenebilir ve birlik içerisinde hayat sürebilir.
Bir kişinin ayağına batan bir iğne toplumun tüm kesimleri tarafından hissedilirse, işte o toplum; millet olmuş demektir.
Bugün içerisinde bulunduğumuz bu dağınıklık ve bunalımlı ruh halimize dönersek, devrilen kamyonu ve sonrasında yaşananları hatırlayın derim.
O kadar uyarı niteliğinde yazıların yazıldığı müstesna bir gazetede yazıyoruz, çiziyoruz.
Belli ki, halkımız ne yazılanları ve ne de ortaya konan kanun gibi çözümleri fazlaca dikkate almıyor!
Sonra da, kendim ettim kendim buldum türküsünü söylüyor. Yazık…
Bir paket bayram şekeri için onur elbisesini çıkarıp atanlar, bir kerecik olsun Haydar Baş Bey'i dinlemiş ve gereğini yapmış olsalardı, devrilen kamyonla birlikte insanlık da ölmeyecekti.
Bu gidişattan hiç mi hiç umutlu olmamakla birlikte, "var bi hayalimiz" diyen BTP lideri Hüseyin Baş'ın, Türk milletine yeniden umut olduğunu da belirtmeliyim.
Lütfen kendinize daha fazla zulmetmeyin!
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025
- Ülke resmen bölünüyor! / 26.05.2025
- Askerler neden sus pus? / 25.05.2025
- Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da / 21.05.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025