Oluşumunda insanoğlunun herhangi bir etkisinin olmadığı, Allah-ü Teâlâ'nın doğal ortamında insana verdiği zenginliklerdir doğal kaynaklar.
Misal vermemiz gerekirse; iki yüzyıl önce, Necid çöllerinde yaşayan bedevi Araplar, zenginliği ticaretle uğraşarak elde edebiliyorlardı. Arabistan çöllerinde petrolün bulunması ile zenginlik, yüzünü Araplara petrolle göstermiş oldu.
Yalnız Araplarda değil, dünyadaki doğal kaynak sahibi bütün milletlerde, ortaya çıkan doğal zenginliklerin yönetimi ile ilgili olarak, iktidarı ve gücü ele geçirme savaşları başlamış, neticede de, kapitalistlerin tercih edip destekledikleri aileler, bölgenin demir yumruklu sultanları, emirleri, kralları, idarecileri ve petrol zenginleri olmuşlardır.
Kapitalistler, hangi millete, hangi idare şeklini uygun görüyorlarsa uygulatabilmekte, monarşi, demokrasi, oligarşi veya değişik otoriter rejimlerle insanları idare edebilmektedirler.
Kapitalistlerin, ne hikmetse, yönetim biçimlerini en çok düşündükleri, hatta üzerlerinde titredikleri halklar, genellikle doğal zenginliklere sahip halklar olmuştur.
Herhangi bir kaynağı veya zenginliği olmayan ülkelerle nerede ise hiç muhatap olmamaktadırlar. Hatta kapılarının önünden dahi geçmemekte veya geçirmemektedirler.
Halkların zenginliklerine yüzyıl önce topla fişekle çökmeye gelen sömürgeci kapitalistler, günümüzde halkların kendi içlerinden çıkarttıkları işbirlikçiler ile doğal zenginliklere sahip oluyorlar.
Pekâlâ, doğal zenginliklere sahip halklar, milletler, doğal zenginliklerinden kendileri ne kadar istifade ediyorlar, hiç düşündük mü?
Doğal kaynak sahibi olan halklar ve milletler maalesef bu zenginliklerden nerede ise hiç istifade edemiyorlar. Doğal kaynaklardan her zaman dünyayı sömüren ülkeler istifade etmişlerdir.
Pekâlâ, kimdir bu sömürücü ülkeler? Sırası ile bu ülkeler Portekiz, İspanya, Hollanda, İngiltere ve Fransa'dır.
Özellikle Fransa'nın sömürgeciliğe başlaması, hakların ve milletlerin zenginliklerine çökmesi, Afrika ve Hindistan sahillerini sistematik olarak sömürmesi, Katolik Kardinal Richelieu'nun 1624'te devlet idaresinde söz sahibi olduğu döneme denk gelmektedir.
Ne kadar ilginç değil mi, sömürdükleri halkların ilk başta imanlarını ortadan kaldırmışlar, sonrasında imandan ve dinden uzaklaştırdıkları bu insanların doğal kaynakları ve diğer zenginliklerini çalabilmişlerdir.
Son altı yüzyıldan beri, altın gibi değerli madenlerden tutun da, giyeceğinden yiyeceğine kadar kullanılan bütün zenginlikleri ele geçiren batılı sömürgeciler, ihtiyaç duyduklarında hür insanları bile köleleştirmekten hiç çekinmemişlerdir.
Bu sömürmeyi, savaşlar yolu ile yapmaktan çekinmedikleri halde, sömürdükleri milletlerin gözünün açılmaması için son iki yüzyıldır ticaret şirketleri ile sömürülerini, talanlarını, hırsızlıklarını yapmaktadırlar.
Çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Milli Ekonomi Modeli adlı eserinde şöyle yazmıştır:
"Bir ülkenin, bir devletin ekonomisini çökertmek, işgal edip ele geçirmek için Dünya Bankası, IMF ve DTÖ'nün ayrı ayrı fonksiyonları vardır." (Sayfa 28)
Ne dersiniz, bu sömürgeci kapitalistler, ekonomik krizlerle, dünyada yeni enerji kaynağı olan ve yer altı rezervlerinin büyük bir kısmı ülkemizde olan, Toryum madenlerini mi, yoksa işlettikleri altın madenlerini mi, ele geçirecekler!
Ne dersiniz! Sömürülmeye devam mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024