Katolik dininin
dünyaya yayılmaları
Hıristiyanlığın başlıca üç gruba ayrıldığını hepimiz biliyoruz. Bunların arasından Katolik Meshebi veya grubu en kalabalık ve en büyük dalı oluşturmaktadır. Bu Papa zamanında Katolikliğin adeta çiçek açtığı görülmektedir. Verilen bilgilere göre 1970 yılları ile 2004 yılı arasında yapılan mukayeseli karşılaştırmalarda şu sonuçlar elde edilmektedir.
1 - Mesela 1970 yılında dünyada yaklaşık olarak 665 milyon Katolik mevcutmuş. Bu rakam ise bu Papa zamanında hızla bir artış göstermiş ve bu sayı 1.120 milyona yükselmiştir. Bu durum ise eskinin yaklaşık olarak iki katı değerindedir. Bu rakamların analizine girersek şu şekilde bir tablo karşımıza çıkmaktadır:
a - Katoliklerin sayısı Kuzey ABD'de 57 milyondan 80 milyona, (23 milyonluk bir artış izlenmektedir.)
b - Latin Amerika'da 252 milyondan 483 milyona yükselen bir sayı karşımıza çıkmaktadır (227 milyonluk yani tam iki misli artış izlenmektedir.)
c - Avrupa'da 256 milyondan 277 milyona (sadece 21 milyon kadar artış izlenmiş bulunmaktadır.)
d - Afrika'da Katoliklerin sayısı 45 milyondan 147 milyona çıkmış durumdadır. (Artış yaklaşık olarak Üç misline yakındır.)
e - Asya'daki sayı ise 51 milyondan 124 milyona çıkmış bulunmaktadır. (Artış yaklaşık olarak iki mislinden fazla gözükmektedir.)
F - Okyanus'ya Katoliklerin sayısı 4 milyondan 9 milyona çıkmıştır (Artış bir misline yakın görülmektedir.)
Dikkat ederseniz hiçbir kıtada ve bölgede azalma gösterilmemiştir. Ama en az artış Avrupa'da izlenmektedir. En çok artış ise Afrika - Asya kıtalarında ve Latin Amerika'da dikkat çekmektedir.
Üstelik dinsizlik timsali olan Sovyetler Birliği de bu devrede yıkılmış ve son bulmuştur. Böylece din düşmanı olarak tanınan -komünizm - Doğu Bloku da tarihe karışmıştır.
Şimdi bu Papa'yı tüm Hıristiyan aleminin neden çok sevdiğini ve neden ölümünün bu kadar etkili olduğunu kolayca anlamak mümkündür. Papa'nın kendi dini hususunda başarısı açıkça ortadadır! Dünyaya Katolikliği büyük çapta benimsettiğini ve onunla beraber bilhassa Avrupa dışında olan bölgelere Afrika -Asya ve Latin Amerika'ya yaygın bir şekilde genişlettiğini görmekteyiz. Bu durum Hıristiyan alemi için kolayca anlaşılmaktadır, fakat bunun Müslümanların ve Budistlerin lehinde olmadığını da görmekteyiz. Onun da ötesinde bu dinin kendiliğinden gelişmediği, burada misyonerlerin de çok büyük rolleri olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu durum ise gerek Müslümanlığın gerekse diğer dinlerin açıkça aleyhine olmaktadır. Çünkü bu Misyonerler genel olarak Müslüman çocuklarımızı Hıristiyan dinine davet etmekte ve çeşitli kandırmacalar kullanarak, Hıristiyanlığı benimsetmeye çalışmaktadır. Dünyadaki bazı medya ve finans sektörleri de bu duruma açıkça büyük destek vermektedir.
Hıristiyanlığın böyle aktif bir şekilde kendi ülkelerinde dahi yayılma teşebbüslerinin olmasına rağmen, acaba neden birçok Müslüman ülke başkanlarının bu Papa'nın cazibesine kapılmış göründüler? Bu nedenle bu dini liderin ölümüne bu kadar ilgili ve yakın davrandıklarını anlamak oldukça zordur!
