Merkez bankası hiç kimsenin aklına gelmeyen bir karar aldı ve faizleri artırmaya devam dedi.
O kadar zekiler ki, faiz arttıkça dövizin düşeceğini ve buna bağlı olarak da enflasyonun tepetaklak aşağı ineceğini zannediyorlar.
Ben size kitabın tam ortasından bu işin ne olduğunu ve nereye doğru evrildiğini çok yalın bir dille kısaca anlatayım.
Sevgili arkadaşlar...
Bir kere size tavsiyem, ekonomi ile ilgili medyada konuşanların açıklamalarına ve ileri sürdükleri saçma sapan tavsiyelerine asla inanmayın!
Bunlar ekonomi ilminin 'İ'sinden anlıyorsa ben de ne olayım.
Koro halinde tüm yandaş ve muhalif isimler ve hatta muhalif siyasetçiler, "İyi ki Mehmet Şimşek ekonominin başına geçti" diye envai çeşit güzellemeler yaptılar.
Oysa Şimşek geldiğinde, 'sıkılaştırılmış para politikası'nı devreye koyacağını herkesten önce bu akılsız kesim biliyordu.
Muhalefetten nice isimler, sakın Mehmet Şimşek'in işine karışılmasın diye tavsiye ve destek niteliğinde tuhaf açıklamalarda bulundular.
Yani muhalefet de işbaşına gelseydi, belki de Maliye'yi aynı adama teslim edecekti.
Ne kadar büyük bir insan kıtlığı var ki memleketimizde, bula bula bir İngiliz Mehmet'i bulup, en hayati kurumun başına getiriyoruz.
Allah'tan daha nasıl bir büyük bela ve sıkıntı talep edilebilir.
Adamın yaptığı tek şey, faiz artırmak, dövizin uzaya çıkışına el sallamak, zam üstüne zam yapmak, verginin de vergisini getirmek.
Bunun neresinde keramet Allah aşkına!
Delirmiş bir iktidar ve ne yaptığını şaşırmış bir muhalefet var.
Yapılması gereken, sorunun bizzat kaynağı olan bu ucube sistemi tümüyle terk etmektir.
Kapitalist sistemden vazgeçip, "Milli Ekonomi Modeli" tezine geçiş yapmaktır.
Mevcut sistemin tüm argümanları ve dayanakları hastalıklıdır ve tedavisi yoktur.
Oysa "Milli Ekonomi Modeli" tezinin tüm ayakları sapasağlamdır ve sonuna kadar yerli ve millidir.
Bahsettiğim büyük inkılap, Haydar Baş Bey tarafından dünya iktisat literatürüne sokulmuş, insanı merkeze alan ve tüketim endeksli olmasıyla bilinen, "Milli Ekonomi Modeli"dir.
Bugün mevcut iktidar ve muhalefetin ekonomiyi düzeltme adına yapabileceği hiçbir şey yoktur.
Yapabilselerdi, şimdiye kadar geçen 21 yıllık zaman diliminde yaparlardı.
Muhalefetin bir kurtuluş reçetesi olsaydı, bin kere deklare ederdi ve seçimi farklı alırdı.
Bu çöküş halinden ülkeyi 6 aylık bir zaman diliminde çekip çıkaracak çözümler ve en ayrıntılı detayına kadar projeler, "MEM"de fazlasıyla mevcuttur.
Hem de bir tek kuruş borç almadan.
Bir tek kuruş ilave vergi koymadan.
El açıp dilenmeden.
Körfez'de eline top verilmeden.
Tüm dünya ile barışık ve kalkınmanın nasıl olması gerektiğini bütün insanlığa göstermek suretiyle bu büyük inkılabı gerçekleştirmek, "MEM"le mümkündür.
Çok iyi bildiğim yerden yazıyorum.
Milletimiz her şeyin en güzeline layıktır anlayışıyla bunları paylaşmayı bir vazife sayıyorum.
Bu işin siyaseti ve partisi kalmamıştır.
Milletimiz büyük bir bataklığa saplanmıştır ve daha da beter günlerin bizleri beklediğine şüphe bulunmamaktadır.
Bütün akıl sahiplerini bu tartışmaya destek çıkmaları için çağrı yapıyorum.
Hepimiz bu gemideyiz ve batıyoruz.
Bırakın A-B siyasetini.
Bu modeli uygulamanın en kestirme yolu, iktidarın Hüseyin Baş'la temasa geçmesi ile mümkündür.
Herkesin hayır duasını almak varken, sadece yüzde 52'ye şirin gözükmenin ülkeye kazandırdığı hiçbir şey olmamıştır.
Milletin tamamının desteğini ve gönlünü almanın tek yolu budur.
İkinci yol ise, yerel seçimlerle erken seçimlerin birlikte yapılması için yeni bir formül bulunması.
Bunun için MHP kilit partidir.
İşlerin daha da kötüye gideceğini gördüğü için Ak Parti ile yollarını ayırmayı göze alabilirse, erken seçim tartışmaları gündeme gelebilir.
İnanın kurtuluş için üçüncü bir seçenek yoktur.
Bunların hiçbirisi olmazsa, hiç iyi şeyler aklıma gelmiyor!
.
- Hedef, 8 milyar nüfusu 1 milyara düşürmek / 29.12.2025
- Türk ordusu teyakkuzda olmalı / 26.12.2025
- Öcalan: “Bahçeli’yi bu çizgiye ben getirdim” / 23.12.2025
- Bozkurtçu CHP’den Atlantikçi CHP’ye / 18.12.2025
- Emperyalizmin dayattığı yalan: “Hilafet makamı Meclis’te mündemiçtir” / 17.12.2025
- Atatürk’ün büyüklüğünü kabul edin / 16.12.2025
- Bu gidişe kim dur diyecek? / 15.12.2025
- Karar verildi: Ulus devlet yapımız tasfiye ediliyor! / 12.12.2025
- “Siz Papa’ya, biz ATA’ya” / 10.12.2025

































































































