Galata bankerlerinin önemli fonksiyonlarından biri mültezim olmaktı. Devlet tarım, gümrük, hatta bazı imalat gelirlerini vergilendirmede aciz kaldığı için, bunları açık arttırma ile mültezime veya iltizam şirketlerine yani bankerlere devrediyordu. İltizam usulünde falanca yerin, örneğin buğday öşürü (vergisi), ihaleye çıkarılıyor ve kim en yüksek fiyatı verirse, iş onun üzerinde kalıyordu. Bu mültezim-bankerlerin çoğu ihaleyi kazandıktan sonra teminat akçesinden geri kalan kısmı devlete hemen ödemiyorlar veya başka bankerler üzerine çekilmiş vadeli senetler ile ödemek yoluna gidiyorlardı.
Tabii en büyük zarar, küçük çiftçi ile devlete oluyordu. Küçük çiftçiler mültezim/bankerin ve silahlı adamlarının karşısında mahsullerinin bazen yarıdan fazlasını öşür (onda bir) olarak vermek zorunda kalıyorlardı. Buna karşılık, devletin kasasına toplanan tutarın ancak onda biri giriyordu. Bu sistem 1870'li senelerde o kadar yozlaşmaya başlamıştı ki, Anadolu'nun birçok yerinde çiftçiler tohumluk ayıramaz olmuşlar, müthiş bir kıtlık başlamıştı.
Galata Bankerleri, bir taraftan özellikle gümrükler ve verimli toprağı olan bölgelerin aşar gelirlerini iltizam usulü ile çok ucuza kapatıyor, diğer taraftan aynı devlete borç veriyorlardı. Bir bakıma devletin parasını devlete borç verir duruma girmişlerdi.
Büyük Bunalım 1873'te Avrupa ve Kuzey Amerika'da mali buhranla başladı. Borsalardaki kriz, Avrupa'dan sermaye ihracının ve bu arada Osmanlı dış borçlarına yatırılan fonların tümüyle kesilmesine yol açtı. Oysa 1850'lerin ortasından beri Osmanlı Devleti ödeme gücü olduğundan değil, giderek ağırlaşan koşullarda borçlanmayı kabul ettiğinden sürekli artan miktarlarda borçlanıyor, iflasını ancak böyle erteleyebiliyordu.
Bu borçlanmalarda Galata Bankerleri hep ön sıralardaydı. Ya onların vasıtasıyla borç bulunuyor ya da onların buldukları paralar borç alınıyordu. Her iki durumda da para kaynağı Avrupa mali sermayesiydi. Borsalarda yüzen fonların kriz ortamında geri çekilmesinden sonra, 1875-76'da iflas geldi. Sadrazam Mahmut Nedim Paşa'nın borçların faiz ve ana para taksitlerinin (ki 60 milyon Osmanlı lirasını bulmaktadır) yarısını ödeme kararı, dünya borsalarında bir şok tesiri yapmıştır. Karar içte ve dışta büyük yankı uyandırdı.
Avrupa'da, ellerinde Osmanlı tahvili bulunanlar Türk elçilikleri önünde gösterilere başladılar. Avrupa gazetelerinde Türkler aleyhine ağır yazılar çıktı. Bu durum devletin itibarını düşürdüğü gibi, İngiliz ve Fransız halkını da Osmanlılar'a düşman yaptı. Esasen Sadrazam Mahmut Nedim Paşa'ya bu aklı veren Rus elçisinin amacı da budur.
Yaşanan ekonomik gelişmeler 1876 yılında Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesine ve ölümüne sebep olmuştur. İngiltere'de tanıştığı Gal Prensinin (sonradan İngiltere Kralı olan VII. Edward) tesiri altında kalıp mason olan Sultan Beşinci Murad, 3 ay gibi kısa süren bir padişahlık yapmış ve yerini II. Abdülhamit almıştır.
Abdülhamit notlarında, amcasının para meselelerindeki hoyratça davranışını, aleyhinde kurulan komploların başarıya ulaşmasına sebep olarak göstermektedir. Abdülaziz'i devirip yerine Murat'ı geçirmek isteyenler arasında Banker Zarifi, Hristaki ve Köçeoğlu Agop'un bulunduğunu yine notlarında yazmaktadır. Fakat aynı Abdülhamit, para işlerinde amcasının durumuna düşmemek için başta Zarifi olmak üzere Hristaki ve diğer bankerlerle işbirliği yapmak zorunda kalacaktır. Nitekim, dışarıdan borç alma yerine Galata Bankerlerine daha fazla iltizam verme ve daha fazla para kazanma amacı güdülmüştür. Bu şekilde geçirilen birkaç yıldan sonra, Rüsum-u Sitte (1879) anlaşması ortaya çıkar. Ardından 1881'de Düyun-u Umumiye İdaresi'nin kurulması ile, artık Galata Bankerleri yerine Avrupa, Osmanlı maliyesini denetim altına almış oluyordu.
- ‘Masa da masaymış ha!’ / 11.03.2023
- Reddiye-III / 29.12.2020
- Reddiye-II / 28.12.2020
- ABDAL MUSA SULTAN PEND-NAMESİ / 26.12.2020
- Reddiye-I / 25.12.2020
- Peygamberimiz (s.a.v) okuma yazma biliyordu! / 23.12.2020
- ‘Sınavsız üniversite’ ontolojisi / 18.12.2020
- Haydar Haydar… / 24.04.2020
- Sonuç ve Milli Ekonomi Modeli / 21.04.2020