Halk 28 Mayıs'ta yapılan seçimlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bir kere daha seçme lütfunda bulundu.
Bu seçim sonuçlarıyla, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için uygulanan yüzde 50+1 oy sisteminde artık tamamen karar kılınmış oldu.
Artık ben yarın iktidar olduğumda parlamenter sisteme geçerim şeklinde kurgulanan senaryolar, çok tabii olarak çöp sepetine atılmış ve unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Peki, Erdoğan geldi de ne oldu!
Daha önce yapamadığı neyi değiştirip düzeltecekmiş?
Halkın tek gündemi olması gereken ekonomi konusu, cambaza bak oyunu ve manipülatif algılarla farklı alanlara kaydırıldı ve gerçek gündem unutturuldu.
Gerçek yakıcı gündemin ekonomi olduğunu çok iyi bilen Erdoğan, daha önce "Bunlar dürüst adam değil" diyerek eleştirdiği Şimşek'i hem de yalvar yakar en önemli koltuğa oturttu.
Daha koltuğa oturmadan piyasalarda baş gösteren döviz yangınına karşı sakin ve sessiz bir pozisyon alan Şimşek'in, aslında ekonomi adına yapabileceği hiçbir şeyin olmadığını belki de ve sadece bir tek Erdoğan bilmiyordu.
22 Haziran'da toplanacak olan ekonomi kurulu, bakalım Şimşek başkanlığında faizle ilgili nasıl bir karar alacak.
Aslında daha önce Erdoğan tarafından indirilmiş gibi gözüken politika faizlerinin reel faizlere hiçbir etkisi olmuyordu.
Yani faizi MB indirse de, bu karara hiçbir banka aldırış etmiyor, hatta kredi faizlerini biraz daha yukarılara çekme konusunda bir sakınca görmüyorlardı.
Anlayacağınız ortada tam bir tiyatro vardı ama halkın bunu anlayabilmesi pek de mümkün olmadığı için, atı alan faizciler Üsküdar'ı geçiyordu.
Peki, Şimşek ve müstakbel ekibi 22 Haziran'da nasıl bir karar alabilir ve bunun ekonomiye doğrudan etkisi ne olur?
Sevgili aklı başında dostlarım…
Gözünüzün önündeki perdeyi kaldırın ve hakikati görün lütfen.
Bu işlerin İngiliz Mehmet'le, Hasan'la Tufan'la bir yere varacağı falan yok!
Diyelim ki faizler yüzde 20'ye yükseltildi, ne olacakmış?
Geçici olarak döviz sabit kalır ve 3 hafta sonra yeniden tırmanışa geçer.
Çocuk mu kandırıyorsunuz?
Şaka mı yapıyorsunuz?
Bu işin bir sistem sorunu olduğunu ve kalıcı bir çözümden uzak, sömürü düzenine hizmet ettiğini ne zaman anlayacaksınız?
Enflasyon sorunu ile mücadeleden Mehmet Şimşek'in anladığı tek bir şey var.
Parasal sıkılaştırma ve ücretlerin artış hızının düşürülmesi.
Peki, niye böyle mi yapacak?
Adamın ezberlediği ve zehrinin etkisinde kaldığı tek çözüm, kapitalist sistemin ta kendisi!
Kafasız adamların ezberi şu:
Faizleri kademeli olarak artırırsak, dövizi de aynı oranda aşağıya çekebilir veya sabitte tutarız.
Ama bu arada faizlerin yükselmesi ile daha önce fırlayan dövizin piyasalarda yarattığı olumsuz etki birbirinin aynısıdır.
Faizin az veya çok olması değil, kendi varlığı sorundur.
Enflasyon olmasın deniliyor ve piyasalar dengede olsun isteniyorsa, faizler sıfırlanmalıdır.
Peki, o zaman dövizin fırlaması kaçınılmaz hal almayacak mı, şeklinde ekonomiden hiç çakmayanlarca ileri sürülen anlamsız sorunun cevabı şudur; döviz, aynen Dubai'de ve akıllı ülkelerde olduğu gibi sabitlenmeli, serbest kur çıpası terk edilmelidir.
Dolar ve Euro'nun 15 TL'de sabitlenmesi ile piyasalar tümüyle bu girdaptan kurtarılmış olur.
Elinde dövizi bulunan Türk vatandaşlarının ve ülke dışında döviz mevduatına sahip olan gurbetçi vatandaşlarımızın ellerindeki dövizler MB tarafından, TL karşılığında ve üst sınırdan alınarak hiçbir şekilde zarar etmemeleri garanti edilmeli ve desteklenmelidir.
İthalatçılarımız için gerekli olan döviz enstrümanı piyasalardan faiz karşılığı elde edilmemeli, MB tarafından sabit tutulan rakamlardan tedarik edilmelidir.
Tam tersi olarak, ihracatçılarımızın elde ettiği dövizler ise, bu sefer MB tarafından daha önce belirttiğimiz üst sınırdan TL karşılığında alınarak, bu kesimde tıpkı ithalatçı kesimler gibi desteklenmelidir.
Elde edilen tüm bu dövizler için sadece senyoraj geliri olan TL devreye girerek büyük kazanç sağlanırken, döviz cinsinden birikmiş olan toplam borçta sıfırlanmış olur.
Anlattığım bu yöntem, sadece ve sadece tek bir sistemin uygulanması ile olanaklıdır.
Haydar Baş Bey'in "Devrim" diye nitelendirdiği, Milli Ekonomi Modeli.
Ben bu sistemin sadece acil tedbirler bölümünde uygulanacak ve yüzde yüz sonuç elde edilecek olan, çok ufak bir detayını aktardım.
Bu sistemin tamamı değil, bir sayfası bile devreye girse, Türkiye cennete döner.
Bu arada bu sistemin, BTP'nin parti programında yer aldığı ve kendileri dışında yasal olarak hiç bir elin bu modeli uygulama imkânına sahip olamayacağını da hatırlatmış olayım.
Şimşek'ler geçici, rahmet yağmurları bereketli ve kalıcıdır.
Mehmet Bey bence geldiğine bin pişman olacak.
Çünkü kendisi de, uyguladığı sistemde milli değil!
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025
- Ülke resmen bölünüyor! / 26.05.2025
- Askerler neden sus pus? / 25.05.2025
- Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da / 21.05.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025