Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan'daki Türkiye'yi kuşatan ABD üsleri konusunda "Şu anda 9 tane Amerikan üssü Yunanistan'da kuruldu. Peki, bu üsler kime karşı kuruluyor? Verdikleri cevap; Rusya'ya karşı. Bunu yemezler kusura bakmasınlar" dedi.
Valla bravo…
Ben de aynısını düşünüyorum.
Ama biz bunu 25 yıl önce dediğimizde, bizlere marjinal gurup demişlerdi.
Ne mutlu ki Türkiye koşullarında 25 yıl sonra da olsa, dediğimiz noktaya gelindiğini görmek, bizleri bir nebze de olsa memnun ediyor.
Ancak sadece bu konuda değil, FETÖ terör örgütü konusunda da baş öğretmenimiz, Prof. Dr. Haydar Baş bey önderliğinde çok yoğun bir ikaz sürecini tüm engellemelere rağmen, büyük bir başarı ile yerine getirmiştik.
Ne gariptir ki, o zaman da bizlere, "Bu adamlar Fetullah hocaefendiyi çekemiyor" şeklinde hilkat garibesi bir cümle ile, yıpratma ve yıldırma propagandası ile karşılık verilmişti.
Suriye konusunda ise yine Haydar Baş Bey riyasetinde, "Etmeyin, gitmeyin. Oynanmakta olan oyunun adı, Büyük Ortadoğu Projesi'dir" denilmesine rağmen, "Haydar Hoca Alevi oldu" şeklinde, karşı bir propaganda ile gözler ve kulaklar hakikatlere karşı kapalı devre oluvermişti.
Bu iktidarın bugün 90 derece dönüş yaptığı veya yapar gözüktüğü konulara dair en az 15-20 yıl öncesinden ısrarla ikaz edilmiş olduğu gerçeğini büyük bir ustalıkla gizlemeyi başarmasına ancak şapka çıkarılır.
Ekonomiye dair yapılan binlerce kez uyarılara karşı nasıl hedef tahtasına konulduğumuzu söylemeye gerek duymuyorum bile.
AB, ABD ve NATO konusunda yılan gibi kıvrılan ve tam bir omurga sorunu yaşayan anlayış sahiplerine ne denmişse, karşılık olarak ya katmerli ceza, ya da tam bir karartma ve yok sayılma stratejisiyle karşılık verildi.
Ama söz konusu vatansa, Haydar Baş Bey ve kadrosu, bir nokta hukukun dışına çıkmamak kaydıyla ikazlarını sürdürmüş ve elbette ki, en mükemmel çözüm projelerini, bir makam ve mevki talep etmeksizin Türk milleti ve siyaseti ile paylaşmayı, vatan görevi addetmiştir.
Peki, karşılık bu sefer de ne oldu derseniz, hukuksuz dava açmalar, kışkırtmalar ile BTP üzerinde manipilasyon yapmalar vb. operasyonlarla bu yoldan Haydar Baş Bey ve kadrosunu döndürmek ve yıldırmak istediler.
Ne dönen oldu, ne de yılan.
Yıllar geçti ve Haydar Baş Bey Türk milleti ve siyasetini hangi konularda ikaz etmiş ve yol göstermişse tamamı, noktası virgülüne kadar ülkemizde vuku bulmuştur.
2 yıllık Genel Başkanlığı döneminde aynı ikaz ve yol göstericilik görevini farklı bir söylem ve zamanın ruhuna uygun bir metotla, BTP lideri Hüseyin Baş Bey yerine getirmeye devam ediyor.
Bu konuda o kadar başarılı bir performans sergiliyor ki, Atlantik ötesindeki Atatürk düşmanları bile devreye girmek zorunda hissettiler kendilerini.
Anlayacağınız sevgili dostlarım, hayatta iken Haydar Baş Bey'in uyarılarına kulak asılmadığı için, bugün yanan bir Türkiye manzarasını kendi elleriniz ve iradenizle sipariş etmiş bulunmaktasınız.
Bu bakımdan iktidara kızmaya hakkınız yoktur!
Eğer iktidarı yanlış yaptığı konularda tıpkı Haydar Baş Bey gibi siz de ikaz etmiş olsaydınız, bugün bambaşka bir Türkiye tablosu olurdu.
Şimdi kendinize kızın, kendi kafanıza vurun!
Sayın Cumhurbaşkanımızı son tahlilde NATO ve Yunanistan konularındaki tutumundan dolayı kutluyorum.
Ama bu, yine de günaydın dememe engel değildir.
Aklın ve adaletin egemen olduğu güzel bir gelecek umuduyla.