Ellisine merdiven dayamış, anca bir yetmiş boylarında, sıska denilecek bir kiloda olan bu adam, uzun yıllardır komşuluk ettiğimiz Sadık Bey.
İki haftadır hasta olduğumdan kendisini görememiştim.
Aynı otobüse binip, aynı trenle işimize gider geliriz yıllardır.
Sakin, muhlis bir yapısı olduğunu bildiğimden, o gün anlattıklarının tam aksinde bir adam olduğuna tanımasam inanacaktım.
Aynı otobüse binmemiştik ama aynı trende karşılaştık.
Selamlaştık, her zamanki gibi gazetesini çıkarttı, gözlüklerin üzerinden okurken, kim geçse yanımızdan "Havalar nasıl Sadık Bey?" diyor, bir iki beş olunca Sadık Bey iyice rahatsız oluyor, alı al moru mor kesiliyordu.
Artık olacak gibi değildi ki demek ki, kalktı başka bölüme doğru geçti. Ben de haliyle peşinden gittim.
İneceğimiz durağa yaklaştı tren.
"Sadık Bey nedir Allah aşkına bu iş?" dedim, "Akşama mirim akşama dönüşte anlatırım" dedi.
O gün ne iş yaptım ne yedim içtim hatırlamıyorum. Merakla bu işin ne olduğunu öğreneceğim diye akşamı iple çektim.
İki hafta hastalığımdan işe gitmediğim dönemde, meğer Sadık Bey'in başına neler gelmiş.
Trende işe giderken yanına tanımadığı bir adam geliyor, "Nasılsın beyfendi havalar nasıl?" diyor, pek yüz vermemekle beraber "İyi" diyor. "Daha daha nasılsınız?" diyor, sülük gibi yapışıyor.
"Biri sana havalar nasıl dedi mi azizim hemen kaç" diye anlatmaya devam ediyor.
Adam başladı; "Havalar da çok sıkıntılı gidiyor", ayıp olmasın diye "Evet" diyebildim isteksiz.
Adam bi kere başladı, durmuyor, "Bu yıl da hiç yağmur yağmayacak galiba, dimi efendim" diye üç kere üsteleyince "Evet" diyebildim.
Hayır mı denir yoook evet dedim ne yapayım sırf susar belki diye.
Yağmur yağmazsa ne olur? Kuraklık olur di mi efendim.
Kuraklık olursa ne olur kıtlık olur.
Kuraklık olursa dışardan almak zorunda kalırız buğdayı hububatı, di mi azizim diye üsteledikçe üsteliyor, ben de can havli ile evet diyorum ağzımın ucu ile.
Böyle iş mi olur efendim diyor, Hükümet bu işi beceremiyor, söylesenize kardeşim doğru değil mi?
Oturduğum yer cam kenarı olduğundan kalkamıyorum ki kalkayım hee, yani evet diyebildim. Karşımızda da iki tane suratsız mı suratsız adam oturuyor, hiç konuşmadan bizi izliyorlar sanki agopun kumpanyası dönüyor.
Hava su derken adam birden Hükümete kadar geldi.
Hükümet deyince ben evet demedim ama adam böğrüme doğru öyle bir dirsek attı ki, can havliyle evet diyebildim. Nefesimi kesti adam. Öyle bir duruma düştüm ki kendim bile inanamıyorum.
Hayat pahalı kardeşim geçinemiyoruz ah bu hükümet yok mu, di mi abicim. Söylesene diyerek bir daha dirsek atmaya yeltendi.
Neyse yan dönerek savuşturdum ama bir taraftan da gözüm dışarda ha geldik ha geleceğiz ama bir türlü gelemiyoruz.
Neyse öyle böyle derken ineceğim durağa geldik.
Zor bela kendimi dışarı attım, adam da attı kendini gözden kayboldu, kendime geleyim diye bir banka oturmam ile gel bakalım arkadaş diyen iki kişi koluma girdiler, elinin içi ile kimliklerini gösterdiler.
Yürü bakalım karakola diye beni alıp götürdüler.
Karakol lafını duyunca başım zemberek gibi dönmeye başladı.
Neyse vardık merkeze, komiser beyin odasında ne göreyim, beni evirip çeviren dediklerini noter gibi onaylatmaya çalışan adam ile karşımızda oturan iki suratsız odada duruyorlar.
Evet komiserim bu işte trende hükümete saydı sövdü bu adam şahitiz.
Bana ne söyledi ise sanki ben söylemişim gibi anlatıp beni suçlu çıkartmaya çalışmasın mı?
Eee sonra ne oldu dedim Sadık Bey, işin sonu ne oldu.
Ne olacak davalık olduk mahkemeye çıkacağız bir kaç zamana.
Peki adam sizi niye şikayet etmiş dedim.
Dışarı çıkınca, abi korktum ben. Sen beni şikayet edersin diye senden önce davranıp ben şikayet ettim dedi.
Aman dikkat et kardeşim birisi havalar nasıl dedi mi, hemen kaç.
İnsanlar önce havalar nasıl diye başlıyor sonra içindekini döküyor.
Al başına bela.
Vay mı ki sende karşılık ver, haklısın de.
Hikaye bu.
25 milyon icralık dosya mevcut.
Asgari ücretli yıl başından bu yana maaşından %20 hakkını enflasyona vermiş.
1 milyon insan bankaların yasal takibine düşmüş.
23 milyon kişi kirada oturuyor.
11 milyon işsiz var memlekette.
30 milyon kişi bahis oynuyor.
Hakemler bahisten meslekten atılıyor.
Her gün tonlarca uyuşturucu madde yakalanıyor.
Amaaa siz siz olun kimsenin yanında bunları konuşmayın.
Dile getirmeyin.
Maazallah başınıza her iş gelebilir.
Benden söylemesi…
- 26 Kasım deprem tatbikatı: 'Marmara’da yaşayan Simonlar' / 18.11.2025
- Hukuk / 17.11.2025
- Gençliğin umudu / 21.10.2025
- Gümüşhaneliler, Kirazpınar tapu meselesi / 20.10.2025
- Bir garip düzenleme / 26.09.2025
- Çamur at izi kalsın / 24.09.2025
- Bay, BAY KOÇ / 18.09.2025
- Omsa / 16.09.2025
- Gülmedi yüzüm / 15.09.2025


















































































