-Merhaba, nasılsın?
Eyvallah kardeş, sen nasılsın?
-Bildiğin gibi ne olsun…
-Neredesin, ne işle meşgulsün şu anda?
Valla kardeşim en son asgari ücret açıklanıncaya kadar, A….kargo şirketinde çalışıyordum.
-Eee sonra ne oldu?
Yük işverene binince, bizi kapı dışarı ettiler.
Hatta aldığım duyuma göre, 1 yıllık olan işçilerin tazminat hakları olmadığı için, onlar için bütün ülke sathında işten çıkarma furyası başlayacakmış.
Bütün bunları duyunca aklıma, Haydar Hoca'nın vaktiyle yapmış olduğu uyarılar geldi.
Ne kadar doğru uyarılardı.
Ne kadar büyük bir fırsat kaçtı.
Millet bu konuda çok ama çok büyük vebal altındadır.
-Şimdi mi hatırlandı Haydar Baş Bey?
Eğer O'nun modeli uygulansa idi, bugün ülke cenneti yaşayacaktı.
Nasıl kaybettik O'nu…
Nasıl da kıymetini anlayamadık.
-Şimdi son fırsat olarak Hüseyin Baş bey var.
-Haydar Baş'ın modeli O'nun elinde.
-Bir daha aldatılmamak için, Hüseyin Baş'a millet olarak sahip çıkılmalı.
Vallahi benim oyum onundur.
Sevgili dostlarım, ben bu köşe yazısını sadece derledim.
Noktası virgülüne ilave ve müdahale yapmadım.
Bu konuşma, bir parkta oturan iki sıradan vatandaş arasında geçiyor.
Elçiye zeval olmaz.
Haydar Hoca demişti.
- Türk kime denir ey gafil! / 08.09.2025
- Atatürk’ün hafız olduğu kesin, senin soyunun kim olduğu meçhul! / 02.09.2025
- Kürt isyanlarının asıl nedeni / 01.09.2025
- Sen olmasaydın, biz olmayacaktık / 29.08.2025
- Bu millet Türk’tür, dili Türkçedir! / 28.08.2025
- Osmanlı seviciler iyi okusun! / 27.08.2025
- Özgür Bey peşini bırakmayacağım / 26.08.2025
- Komisyondan eyalet sistemi kararı çıkabilir! / 25.08.2025
- Özgür Özel bu yazı senin için / 22.08.2025