Tüm dünyayı etkisi altına alan iklim değişiklikleri bilim adamlarını teyakkuza geçirdi.
Geçtiğimiz günlerde Hükümetlararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) düzenlendi ve bu panele katılan 220 bilim adamı 2 yıl boyunca üzerinde çalıştıkları “Aşırı Hava Koşulları Özel Raporu”nu açıkladılar.
Bu rapora göre, 21. yüzyılda aşırı soğuklukların görülme sıklığında azalma, aşırı sıcaklıkların görülme sıklığında ise yüzde 99-100 olasılıkla dünya çapında bir artış görülecek.
İklim değişikliğinin artan etkisiyle tüm dünyada şiddetli yağmurlar, sert fırtınalar ve kuvvetli kuraklıklar gerçekleşecek. Yoğun yağış miktarları ve ona bağlı fırtınalar da küresel ısınmanın etkisini arttıracak. Bir başka deyişle, 20 yılda bir gerçekleşen ani sağanaklar artık beş yıllık dönemlerde gerçekleşecek. Bu da dünyadaki sel riskini arttıracak.
Dünyanın başka yerlerinde ise azalan yoğunlaşma ve artan su kaybı ile kuraklıklar şiddetini arttıracak. En hassas bölgeler ise Güney Avrupa ve Akdeniz bölgesi, Orta Avrupa, Kuzey Amerika, Orta Amerika ve Meksika, Kuzeydoğu Brezilya ve Güney Afrika olacak.
Yükselen deniz seviyesi, kıyı şeritlerinin hassasiyetini artıracak ve oluşan aşırı hava koşulları birçok yerel ekonomiyi zarara uğratacak, milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkileyecek. 20 yılda bir yaşanan rekor sıcaklıklar artık her yıl yaşanacak.
Isı dalgalarındaki değişimler, buzulların erimesi ve kutuplarda bulunan donmuş kara parçalarındaki bozulma büyük olasılıkla yüksek dağlarda eğim değişikliklerine, büyük kütlelerin yer değiştirmesine ve buzul göllerinde taşkınlara neden olacak.
Son yıllarda, özellikle de bu yıl Avrupa’da ve Amerika’da yüzlerce insanın aşırı soğukların etkisiyle ölmesi, dünya çapında fırtınaların hem artması hem de şiddetlerinin artması bu gerçekleri göstermektedir.
Bundan yıllar önce benzer bir rapor ABD Başkanı Bush’a da sunulmuş ve 20 yıl içerisinde çok büyük değişikliklerin yaşanacağı belirtilmişti.
O günlerde İngiliz The Observer gazetesinde yer alan bir haberde, Pentagon’un Bush’a sunduğu raporda, “İklim değişikliği bizi mahvedecek” uyarısı yapıldığı vurgulanmıştı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, o dönemde yaptığı açıklamalar oldukça önemliydi. Sayın Baş, önümüzdeki yıllarda ABD’nin yaşanılamaz bir coğrafya haline geleceğini belirterek, “ABD, Mezopotamya topraklarında kendisine vatan arıyor” tespitinde bulunmuştu ve yaşanan gelişmeler yine O’nu haklı çıkardı.
Dünyanın kalorifer sistemi olarak ifade edilen Gulf Stream akıntısına dikkat çeken Sayın Baş, bu akıntının soğumasıyla birlikte muazzam bir iklim değişikliğinin yaşanacağını, Amerika’nın donacağını, İngiltere’nin buzullar ülkesi olacağını ve Avrupa’nın önemli bir bölümünün sular altında kalacağını belirtmişti. Sayın Baş, bu bölgelerde yaşam koşullarının imkansız hale geleceğinden ABD’li yetkililerin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bu iklim değişikliklerinden daha az zarar görecek ülkelere yerleşme kararı aldıklarını vurgulamıştı.
İşte yeni hazırlanan “Aşırı Hava Koşulları Özel Raporu” da bu gerçekleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Doğru, bütün dünya iklim değişikliklerinden zarar görecek ama Amerika, Batı Avrupa yaşanmaz hale gelecek. Bilim adamlarının da altını önemle çizdiği bu gerçekler ve bunlara paralel yaşanan gelişmeler, ülkemizin de içinde bulunduğu Ortadoğu coğrafyasının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu göstermektedir.
Birilerinin buraları vatan olarak seçmesi ve de yerleşmesi bizlerin buralarda yaşayamayacağı anlamına gelmektedir.
Bugün her zamankinden daha fazla vatanımıza, toprağımıza ve de bunları koruyan devletimize sahip çıkma dönemidir. Bu da ancak, güçlü bir devlet, kenetlenmiş millet ve de milli projeleri olan basiret ehli siyasi iradeyle mümkün olabilir.
Geçtiğimiz günlerde Hükümetlararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) düzenlendi ve bu panele katılan 220 bilim adamı 2 yıl boyunca üzerinde çalıştıkları “Aşırı Hava Koşulları Özel Raporu”nu açıkladılar.
Bu rapora göre, 21. yüzyılda aşırı soğuklukların görülme sıklığında azalma, aşırı sıcaklıkların görülme sıklığında ise yüzde 99-100 olasılıkla dünya çapında bir artış görülecek.
İklim değişikliğinin artan etkisiyle tüm dünyada şiddetli yağmurlar, sert fırtınalar ve kuvvetli kuraklıklar gerçekleşecek. Yoğun yağış miktarları ve ona bağlı fırtınalar da küresel ısınmanın etkisini arttıracak. Bir başka deyişle, 20 yılda bir gerçekleşen ani sağanaklar artık beş yıllık dönemlerde gerçekleşecek. Bu da dünyadaki sel riskini arttıracak.
Dünyanın başka yerlerinde ise azalan yoğunlaşma ve artan su kaybı ile kuraklıklar şiddetini arttıracak. En hassas bölgeler ise Güney Avrupa ve Akdeniz bölgesi, Orta Avrupa, Kuzey Amerika, Orta Amerika ve Meksika, Kuzeydoğu Brezilya ve Güney Afrika olacak.
Yükselen deniz seviyesi, kıyı şeritlerinin hassasiyetini artıracak ve oluşan aşırı hava koşulları birçok yerel ekonomiyi zarara uğratacak, milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkileyecek. 20 yılda bir yaşanan rekor sıcaklıklar artık her yıl yaşanacak.
Isı dalgalarındaki değişimler, buzulların erimesi ve kutuplarda bulunan donmuş kara parçalarındaki bozulma büyük olasılıkla yüksek dağlarda eğim değişikliklerine, büyük kütlelerin yer değiştirmesine ve buzul göllerinde taşkınlara neden olacak.
Son yıllarda, özellikle de bu yıl Avrupa’da ve Amerika’da yüzlerce insanın aşırı soğukların etkisiyle ölmesi, dünya çapında fırtınaların hem artması hem de şiddetlerinin artması bu gerçekleri göstermektedir.
Bundan yıllar önce benzer bir rapor ABD Başkanı Bush’a da sunulmuş ve 20 yıl içerisinde çok büyük değişikliklerin yaşanacağı belirtilmişti.
O günlerde İngiliz The Observer gazetesinde yer alan bir haberde, Pentagon’un Bush’a sunduğu raporda, “İklim değişikliği bizi mahvedecek” uyarısı yapıldığı vurgulanmıştı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, o dönemde yaptığı açıklamalar oldukça önemliydi. Sayın Baş, önümüzdeki yıllarda ABD’nin yaşanılamaz bir coğrafya haline geleceğini belirterek, “ABD, Mezopotamya topraklarında kendisine vatan arıyor” tespitinde bulunmuştu ve yaşanan gelişmeler yine O’nu haklı çıkardı.
Dünyanın kalorifer sistemi olarak ifade edilen Gulf Stream akıntısına dikkat çeken Sayın Baş, bu akıntının soğumasıyla birlikte muazzam bir iklim değişikliğinin yaşanacağını, Amerika’nın donacağını, İngiltere’nin buzullar ülkesi olacağını ve Avrupa’nın önemli bir bölümünün sular altında kalacağını belirtmişti. Sayın Baş, bu bölgelerde yaşam koşullarının imkansız hale geleceğinden ABD’li yetkililerin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bu iklim değişikliklerinden daha az zarar görecek ülkelere yerleşme kararı aldıklarını vurgulamıştı.
İşte yeni hazırlanan “Aşırı Hava Koşulları Özel Raporu” da bu gerçekleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Doğru, bütün dünya iklim değişikliklerinden zarar görecek ama Amerika, Batı Avrupa yaşanmaz hale gelecek. Bilim adamlarının da altını önemle çizdiği bu gerçekler ve bunlara paralel yaşanan gelişmeler, ülkemizin de içinde bulunduğu Ortadoğu coğrafyasının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu göstermektedir.
Birilerinin buraları vatan olarak seçmesi ve de yerleşmesi bizlerin buralarda yaşayamayacağı anlamına gelmektedir.
Bugün her zamankinden daha fazla vatanımıza, toprağımıza ve de bunları koruyan devletimize sahip çıkma dönemidir. Bu da ancak, güçlü bir devlet, kenetlenmiş millet ve de milli projeleri olan basiret ehli siyasi iradeyle mümkün olabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025