Geçmişte Türk Milleti, kendisini yükselten ve yücelten tarihi misyonuna sahip çıktığı dönemlerde dünyaya hükmetmiş; insanlığa adaleti, insan haklarını, ilmi, teknolojiyi ve medeniyeti öğretmiştir.
Bahse konu olan geçmiş tarih en az 40 bin yıllıktır.
İlk yazıyı Türklerin bulması.
İlk kez yazı yazmaya ve okumaya Türkler tarafından başlanması.
Alfabenin Türkler tarafından oluşturulması.
Tüm insanlığın sahip olduğu uygarlık medeniyetinin temelinde Türklerin oluşu.
Türkistan merkezli Asya'dan tüm dünyaya Türk mührünün vurulması.
İlk ameliyatın Türkler tarafından M.Ö. 5 binli yıllarda kusursuzca yapılmış olması.
Altının elbise şeklinde dokunması yine aynı tarihlerde Türkler tarafından gerçekleştirilmiş olması.
Bugün bile hala sırları çözülemeyen alt ve üst yapıdaki mimari şaheserlerin Türkler tarafından icadı.
Amerika coğrafyasındaki ilk yerlilerinin Türkler olması.
Avrupa'nın uygarlık temellerinin Türkler tarafından atılmış olması.
Roma İmparatorluğu'nun sahip olduğu uygarlık ve demokrasi adına ne varsa tamamını Türklerden almış olması.
Saymadıklarımı sis düşünün…
İşte Türk budur.
Tüm cihana nasıl da medeniyetin izlerini kazımış ve silinmesi asla mümkün olmayacak uygarlık mührünü vurmuş.
Ve sonraları ne mi oldu…
1700'lü yıllarda başlayan duraklama dönemiyle birlikte milletimiz ideolojik ve etnik entrikalar sonucunda her cepheden hücumlara maruz kalmıştır.
I. Dünya Harbinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan milletimiz, İstiklal Savaşı'yla Atatürk sayesinde bir ölüm kalım mücadelesi vermiştir.
Bu sıcak savaşlar, aslında asırlar boyu sinsi bir şekilde yürütülen siyasal, kültürel, sosyal faaliyetlerin bir sonucu idi.
Yeryüzü ve gökler adeta Türklere emanet edilmişti.
İşte bu büyük asaletimiz ve yerin dibine çakılı bulunan medeniyet köklerimizin yeniden filizlendirmesi için tek bir fırsat vardır.
Evrene yeni bir şekil vermeye namzet ve kudrette olan yegane ilmi çalışma, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezidir.
Biz bu tezin dünyadaki karşılığını ve yankılarını çok yakından en sıcak şekilde hissetmiş olan tanıklardanız.
Bu tez sayesinde Türkiye "Kainat Devleti" olacaktır.
Bunda en ufak bir kuşku ve endişe yoktur.
"Kainat Devleti" Projesi yalnız ve yalnız, Bağımsız Türkiye Partisi'nin programında vardır.
Bu tez uygulanmadan nasıl ki "Kainat Devleti" olmak asla mümkün olamayacaksa, BTP'siz bunu yapabilmek de bu derece imkansız ve akıl dışı bir yaklaşım olacaktır!
BTP olmadan da biz bu görüşü seslendirelim diyenler çıkabilir!
Nasıl ki, Haydar Baş Bey'in parti programından her seçimlerde acemice alıntı veya çalıntı yapanlar oldu ve bunu ellerine yüzlerine bulaştırdılar ise; böylesine büyük bir projeyi bırakın hayata geçirmeyi, seslendirmek bile üzerinizde deli gömleği olmadan yapılamayacak bir iş olarak değerlendirilir.
Sonuç:
BTP'siz Türkiye'nin kurtuluşu da, Kainat devleti olması da asla ve kat'a mümkün değildir ve olamayacaktır.
Bu bir kanun gibidir.
BTP'siz olamayacağı gibi, Hüseyin Baş'sız da asla mümkün olamayacaktır.
İttifakların bilgisine.
Bazı gaz kaçaklarının da kulağına küpe ola!
- Türk ordusu hazır olmalı! / 17.06.2025
- MİT’in içinde MOSSAD ajanı var mı? / 16.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025
- Uzun dönem iktidar olmanın sırrı! / 05.06.2025
- Şara’ya suikast düzenlenecek, Kobani işbaşına getirilecek / 04.06.2025
- CHP-AKP-MHP-DEM aynı safta birleşti! / 03.06.2025
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025