İnsanlar hayatta iken yaptıkları hatalar dolayısıyla birbirleri ile helalleşirler. Bu sadece bizim medeniyet anlayışımızda var olan çok müstesna bir özelliktir. Yalnız şunu iyi ayırt etmek lazım gelir ki, o da yanlış ile hata eş anlamlı kullanılmaması gereken kavramlardır.
Yanlış dediğimiz şey hukuki terimle, esastan ele alınması gereken bir davranış biçimi iken, hata; aslında usulden ele alınması gereken ve telafisi mümkün olan bir davranış şeklidir.
Bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun, "kamu tarafından mağdur edilenlerle helalleşilmeli" şeklindeki çıkışı, belli bir kesimde karşılık bulmuşa benziyor.
Helallik konusu aslında, inancımızın hassas ölçüleri ve parametreleriyle çevrili olduğu bir alanı tarif ediyor ve ilgilendiriyor. Yani burada sadece kamu tarafından mağdur edilenler değil, şahıslar ve tüzel kişilikler tarafında da mağdur edilenleri kapsamalı bu helalleşme.
Hakkı yenen varsa ve kendisine haksızlık yapılan kişi kamuya mal olmuş birisi ise asıl ondan helallik almak gerekmez mi?
Kendisi ve dolayısıyla partisi ile 2 kez ittifak görüşmelerinde bulunan BTP'yi, hem de anlaşma sağlandığı halde son anda saf dışı bırakan Sayın Kılıçdaroğlu sizce ilk olarak önce kiminle helalleşmeli?
O tarihlerde konuya ilişkin yaşananları duayen bir gazeteci olan Hüsnü Mahalli, şu tespitleriyle bir yazı kaleme almıştı:
"Dörtlü İttifak'ta 2015 Haziran seçimlerinde 75 bin oy alan DP var ama 96 bin oy alan Prof. Dr. Haydar Baş liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi yok. Üstelik BTP çok daha cumhuriyetçi ve mücadeleci. Ayrıca gazetesi ve TV'leri var."
Aslında o tarihlerde BTP'nin merhum Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey, "Yeter ki, devlet-millet, sivil-asker tek yürek, tek bilek olsun, ben hiçbir makam ve koltuk istemiyorum" diyerek, sırf milletin ve devletin yüksek menfaatleri neyi gerektiriyorsa onun yapılmasından yana büyük bir fedakarlıklar örneği sergileyen bir isimdi.
Kim devreye girdi, ne oldu ve nasıl oldu ise bu ittifaklardan hiçbir netice elde edilememişti.
Bu konuda sorumluluk tümüyle Kılıçdaroğlu'na aitti.
Zira bu gerçeği, CHP'de siyaset yapan ve son derece vatan sever olan insanlar itiraf etmişlerdi.
Çok hayıflanan ve bir o kadar da şaşkınlık içinde olan vekiller vardı CHP'den.
Bir değil, iki kez aynı yanlış yapılmıştı BTP'ye ve tabi ki onun Genel Başkanı'na.
Tarih, onun çözümlerini ardarda uygulayan ülkeleri sırasıyla not düşerken, bizim ülkemizde tam bir akıl tutulması denilen bir yaklaşım sergileniyordu.
Neydi bu yaklaşım:
Efendim sizin son seçimlerde aldığınız oy sayısı ve oy oranınız neydi vs gibi zırva saçmalıklarla koca bir millet, kasten zifiri karanlığa mahkum edilmişti.
İşte Haydar Baş Bey'in ta o günlerde işaret ettiği, "Türkiye'yi zifiri karanlık günler bekliyor" şeklinde ki tespiti, noktası virgülüne kadar hayat bulacak, kendisine yapılan bu haksızlıkların bedelini doğal olarak milletin tamamı ödemek zorunda kalacaktı.
Zamanında helallik olsa ne iyi olurdu.
Haydar Baş Bey aramızda iken sözüne kulak verilip, çözümleriyle milletimizi ve devletimizi dünya lideri yapsaydık, ne kadar güzel olurdu.
Olmadı…
Kaybeden Türkiye oldu.
Haydar Baş Bey ve kadrosu kaybeden değil, kazanan tarafta yer aldı.
Temiz bir sayfa açmak öyle çok kolay değil ama…
Niyetinizin samimi olup olmadığını test edecek tek bir uygulama biçimi var. O da; vaktinde gönlünü almayı bir türlü beceremediğiniz, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in fikri mirasını devralan, BTP'nin Atatürkçü lideri Hüseyin Baş Bey'den, babası adına gidip helallik almanızdır.
Sakın ha başkalarının yalan rüzgarlarıyla yelkeninizi şişirmeye kalkmayın.
Atatürk, bu tür rüzgarlar sonucu çıkıp gelmiş birisi değildi. Onun nasıl yalancı rüzgarlara ihtiyacı olmamışsa, Hüseyin Baş'ın da yoktur. Çünkü onlar, daima gerçek rüzgarın sahibini arkalarına almışlardır.
İşte o rüzgar sayesinde Cumhuriyet kuruldu.
Nefsine kılıç çekmeden, helallik almak zor gelebilir.
Hadi bakalım takip ediyoruz.
- Akıllı bir Allah kulu yok mu? / 25.04.2024
- MB Türk milletine ihanet ediyor! / 23.04.2024
- CHP’ye sorularım var! / 22.04.2024
- Erdoğan’ın fişini Şimşek çekti! / 18.04.2024
- Siyasette birleşme zamanı / 16.04.2024
- O devrimci bir liderdi / 14.04.2024
- İyi bayramlar emekliler! / 10.04.2024
- Bay bay Erdoğan / 09.04.2024
- Erken seçim formülü / 08.04.2024