Başbakan İstanbul'da Avrupa Birliği Genel Sekreterlik binasının açılışında konuşurken, arka fonda ay yıldızlı al bayrağımızla on iki yıldızlı AB bayrağı aynı karede resmedilmişti.
Avrupa Birliğinin bir medeniyet projesi olduğunu bu güne kadar hep söylediklerini bundan sonra da söylemeye devam edeceklerini haykırırken, oluşan patlakların da altını çiziyordu. İsviçre'deki minare yasağının bunlardan biri olduğunu söylüyordu. AB macerasının başladığı günden beri parmak ucuyla takip edildiğini ama kendilerinin yedi senelik iktidarları döneminde bir devlet projesi haline getirdiklerinin altını çizdi. AB Genel Sekreterlik personelinin altmıştan üç yüz kırka çıkarılacağını da aynı konuşmadan öğrenmiş olduk. Bir kere ay yıldız ile on iki yıldızın aynı karede resmedilmesini şiddetle reddediyoruz. AB üye ülkelerinin sayıları yirmi beş civarında olduğu halde bayrağındaki yıldız sayısı on iki olarak devam ediyor.Bu durum birliğin, bir Hıristiyan birliği olduğunun sembolik ifadesidir, kaldı ki sembollere gerek yok, özellikle birliğin lokomotif ülkelerinin sözcüleri bunu her fırsatta dile getiriyorlar. Bu gün kendi iktidarları döneminde AB'ye üye olma çalışmalarının bir devlet projesi haline getirilmesi ile övünen AKP kurmayları fazla değil yedi sene evvel AB'nin bir haçlı kulübü olduğunu söyleyip duruyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın AB' yi eleştirirken yaptığı "bahçe-kulübe" benzetmesi hala hafızalarda tazeliğini korumaktadır. AB'nin bilinen yapısında asla bir değişiklik olmamıştır, değişen bizimkilerdir, dönüşen bizimkilerdir, aldatılan ve milleti de aldatanlar bizimkilerdir. Koskoca yedi yılı bir hayal uğruna harcayan kadro, bir hayal uğruna koskoca bir devletin çivilerini söken, tabutuna son çivileri çakan kadro yine milleti hayal peşine koşturmaya devam ediyor. Hani, ay yıldızın ışığı hepimize yeterdi? Peki o on iki yıldız neyin nesi? Siz bundan tam beş sene evvel, başkentimizin ana caddelerini on iki yıldızlı bayraklarla süsleyip davul-zurna ile nümayişler yapmamış mıydınız? Belli ki "medeniyet projesinde" onarılmayacak kadar patlaklar oluştu ve siz bu patlakları milletten saklamaya çalışıyorsunuz. Allah akıl fikir versin.
Avrupa Birliğinin bir medeniyet projesi olduğunu bu güne kadar hep söylediklerini bundan sonra da söylemeye devam edeceklerini haykırırken, oluşan patlakların da altını çiziyordu. İsviçre'deki minare yasağının bunlardan biri olduğunu söylüyordu. AB macerasının başladığı günden beri parmak ucuyla takip edildiğini ama kendilerinin yedi senelik iktidarları döneminde bir devlet projesi haline getirdiklerinin altını çizdi. AB Genel Sekreterlik personelinin altmıştan üç yüz kırka çıkarılacağını da aynı konuşmadan öğrenmiş olduk. Bir kere ay yıldız ile on iki yıldızın aynı karede resmedilmesini şiddetle reddediyoruz. AB üye ülkelerinin sayıları yirmi beş civarında olduğu halde bayrağındaki yıldız sayısı on iki olarak devam ediyor.Bu durum birliğin, bir Hıristiyan birliği olduğunun sembolik ifadesidir, kaldı ki sembollere gerek yok, özellikle birliğin lokomotif ülkelerinin sözcüleri bunu her fırsatta dile getiriyorlar. Bu gün kendi iktidarları döneminde AB'ye üye olma çalışmalarının bir devlet projesi haline getirilmesi ile övünen AKP kurmayları fazla değil yedi sene evvel AB'nin bir haçlı kulübü olduğunu söyleyip duruyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın AB' yi eleştirirken yaptığı "bahçe-kulübe" benzetmesi hala hafızalarda tazeliğini korumaktadır. AB'nin bilinen yapısında asla bir değişiklik olmamıştır, değişen bizimkilerdir, dönüşen bizimkilerdir, aldatılan ve milleti de aldatanlar bizimkilerdir. Koskoca yedi yılı bir hayal uğruna harcayan kadro, bir hayal uğruna koskoca bir devletin çivilerini söken, tabutuna son çivileri çakan kadro yine milleti hayal peşine koşturmaya devam ediyor. Hani, ay yıldızın ışığı hepimize yeterdi? Peki o on iki yıldız neyin nesi? Siz bundan tam beş sene evvel, başkentimizin ana caddelerini on iki yıldızlı bayraklarla süsleyip davul-zurna ile nümayişler yapmamış mıydınız? Belli ki "medeniyet projesinde" onarılmayacak kadar patlaklar oluştu ve siz bu patlakları milletten saklamaya çalışıyorsunuz. Allah akıl fikir versin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025