Konya'nın Karapınar ilçesinde bundan yaklaşık üç yıl kadar evvel, Mercedes firmasına ait bir otobüs kaza yapar. Kış günü yaşanan trajik kazada 40 kişi hayatını kaybeder. Kaza bir yandan çok sayıda ölüme neden olmasıyla kamuoyunda yer bulurken, diğer taraftan da hayatını kaybeden yolculardan bir gencin ölümle ilgili yazılan bir şiir notuyla yankı toplar.
Kazanın son derece açık bir alanda, görüş sorunu olmayan bir yolda meydana gelmesi çarpıcı olsa da konu bir müddet sonra kamuoyunun ilgi alanından çıkar. Üstelik geçen üç yıllık sürede her biri manşetlerde yer alacak onca olaya rağmen...
Dava start alıyor
Kazada yakınlarını kaybedenler, tutulan trafik raporlarından da hareketle Mercedes firması aleyhine bir dava açarlar. Açılan davanın konusu son derece ilginç.
Davacılar kazaya Mercedes firmasının ürettiği otobüsteki teknik yanlışlıkların neden olduğu düşünmektedirler. Üstelik teknik yetersizlikle ilgili en az bu tespit kadar kritik başka bir iddiayı da davaya eklemişlerdir. Korkunç ikinci iddia şudur:
"Mercedes firması Avrupa'da ürettiği otobüslerde aldığı emniyet tedbirlerini, İstanbul'daki fabrikasında uygulamamıştır."
Sözün özü, Türk-Alman ve Suud ortaklı İstanbul'da üretim yapan Mercedes, Avrupalı için uygun gördüğü tedbirleri bize layık görmemiştir. Türkiye'ye çekilen muamele ikinci sınıf müşteri uygulamasıdır.
Bilirkişi dönemi
Açılan dava rutin muhakeme süreciyle bilirkişiye tevdi edilir. Bilirkişi çok uzun bir süre sonunda 2000 sayfanın üzerinde 3 çuval dolusu bir teknik rapor hazırlar.
Bilirkişinin büyük emeklerle hazırladığı rapor, davacıların iddiasını teyid etmektedir. Mercedes firması, ürettiği otobüslerinde alması gereken tedbirleri almamış, adeta otobüsler patlamaya hazır bir bomba gibi yollara konulmuştur.
Kaza firmanın alması gereken tedbirleri almaması nedeniyle gerçekleşmiştir ve üstelikte aynı arızalara maruz yüzlerce otobüs yollarda yolcu taşımaktadır.
Bilirkişi incelemesini Mercedes'in Avrupa'da yaptığı fabrikalarda da devam ettirir. Sonuç yine vahimdir. Firma İstanbul'da almaktan kaçındığı emniyet tedbirlerini fazlasıyla Almanya'da, İsviçre'de yerine getirmiştir.
Gör başına neden gelir
Bilirkişi raporunu hazırlarken yargı sürecinde de ilginçlikler ardı ardına yaşanmaktadır. Mahkeme davalı firmayı davet ettiği halde hiç bir yönetici duruşmalara katılmamakta, kimlik ibrazını dahi çok görmektedir. 40 kişinin ölümüne neden olan firma mahkemeye iştirakı, burnundan kıl almak olarak değerlendirmektedir.
Medyatik ifadeyle asıl bomba ise bilirkişinin raporunu mahkemeye vermesiyle patlar. Davayı gören mahkeme rapor kendisine teslim edildikten 1 gün sonra dosyayı karara bağlar: Mercedes firması suçsuz bulunmuştur.
Mahkemenin verdiği karar kuşkusuz tartışılamaz. Maksadımızda bu değil. Ancak davacılar şu soruyu sormaktan kendilerini alamamaktadır. Mahkeme 2000 küsur sayfalık raporu 1 gün içinde nasıl okumuştur?
Kazanın son derece açık bir alanda, görüş sorunu olmayan bir yolda meydana gelmesi çarpıcı olsa da konu bir müddet sonra kamuoyunun ilgi alanından çıkar. Üstelik geçen üç yıllık sürede her biri manşetlerde yer alacak onca olaya rağmen...
Dava start alıyor
Kazada yakınlarını kaybedenler, tutulan trafik raporlarından da hareketle Mercedes firması aleyhine bir dava açarlar. Açılan davanın konusu son derece ilginç.
Davacılar kazaya Mercedes firmasının ürettiği otobüsteki teknik yanlışlıkların neden olduğu düşünmektedirler. Üstelik teknik yetersizlikle ilgili en az bu tespit kadar kritik başka bir iddiayı da davaya eklemişlerdir. Korkunç ikinci iddia şudur:
"Mercedes firması Avrupa'da ürettiği otobüslerde aldığı emniyet tedbirlerini, İstanbul'daki fabrikasında uygulamamıştır."
Sözün özü, Türk-Alman ve Suud ortaklı İstanbul'da üretim yapan Mercedes, Avrupalı için uygun gördüğü tedbirleri bize layık görmemiştir. Türkiye'ye çekilen muamele ikinci sınıf müşteri uygulamasıdır.
Bilirkişi dönemi
Açılan dava rutin muhakeme süreciyle bilirkişiye tevdi edilir. Bilirkişi çok uzun bir süre sonunda 2000 sayfanın üzerinde 3 çuval dolusu bir teknik rapor hazırlar.
Bilirkişinin büyük emeklerle hazırladığı rapor, davacıların iddiasını teyid etmektedir. Mercedes firması, ürettiği otobüslerinde alması gereken tedbirleri almamış, adeta otobüsler patlamaya hazır bir bomba gibi yollara konulmuştur.
Kaza firmanın alması gereken tedbirleri almaması nedeniyle gerçekleşmiştir ve üstelikte aynı arızalara maruz yüzlerce otobüs yollarda yolcu taşımaktadır.
Bilirkişi incelemesini Mercedes'in Avrupa'da yaptığı fabrikalarda da devam ettirir. Sonuç yine vahimdir. Firma İstanbul'da almaktan kaçındığı emniyet tedbirlerini fazlasıyla Almanya'da, İsviçre'de yerine getirmiştir.
Gör başına neden gelir
Bilirkişi raporunu hazırlarken yargı sürecinde de ilginçlikler ardı ardına yaşanmaktadır. Mahkeme davalı firmayı davet ettiği halde hiç bir yönetici duruşmalara katılmamakta, kimlik ibrazını dahi çok görmektedir. 40 kişinin ölümüne neden olan firma mahkemeye iştirakı, burnundan kıl almak olarak değerlendirmektedir.
Medyatik ifadeyle asıl bomba ise bilirkişinin raporunu mahkemeye vermesiyle patlar. Davayı gören mahkeme rapor kendisine teslim edildikten 1 gün sonra dosyayı karara bağlar: Mercedes firması suçsuz bulunmuştur.
Mahkemenin verdiği karar kuşkusuz tartışılamaz. Maksadımızda bu değil. Ancak davacılar şu soruyu sormaktan kendilerini alamamaktadır. Mahkeme 2000 küsur sayfalık raporu 1 gün içinde nasıl okumuştur?
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021